10 - ÇARESİZLİK HİSSİ

55 4 82
                                    

İyi okumalar. 🖤

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. 🖤

Ben kendi masalımın kahramanıydım. Sen nereden çıkıp geldin?

Şubat, 2009

"Anne?"

Zehra Sayman, o zamanlar başkanı olduğu vakfın yemeğine gitmek için hazırlanırken az önce kapıyı çalıp içeriye giren oğlunun sesini duydu. "Selim?" Kaşlarını kaldırdı. "Erken çıkmışsın oğlum."

Selim gözlerini kaçırdı. "Hoca raporluymuş. O yüzden erken çıktım."

Zehra Sayman bakışlarıyla Selim'i süzdü. Oğlunun toz içinde kalmış okul formasına, dağılmış saçlarına ve tek kulpu kopmuş çantasına bakarken, "kavga mı ettin sen yine?" diye sordu iç çekerek.

Selim yutkundu. "Hayır."

"Bana yalan söyleme," dedi Zehra Sayman sinirle. "Şu üstünün başının haline bak. Hiç akıllanmayacak mısın sen?" Kaşlarını çattı. "Hoca raporlu diyorsun bir de. Kaçtın değil mi?"

Selim omuz silkti. Annesini hiç ciddiye almadan, "Arel nerede?" diye sordu. "Ortalıkta görünmüyor."

Zehra Sayman iç çekti. "Odasında ağlıyor."

Selim kaşlarını çatarak, "ağlıyor mu?" diye sordu şaşkınlıkla. "Neden?"

"Babanın toplantı dosyalarına meyve suyu dökmüş," dedi Zehra Sayman. "Baban da futbol oynaması için dışarı çıkmasına izin vermedi. Saatlerdir ağlıyor. Ne dediysem susturamadım."

Selim nefesini verdiğinde çocuk yüreğinde katlanılmaz bir öfke hissetti. "Babam hep böyle yapıyor ama. Ne olmuş yani döktüyse? Oğlundan..." Durdu. Ellerini yumruk yapmamak için zor durdu. Çocuk yüreği acı gerçekle bir kez daha yüzleşti. "Yani... Arel'den daha mı önemli dosya? Niye ağlatıyor kardeşimi?"

Arel Sayman, Selim Sayman'ın kardeşiydi.

Değişmeyecek olan tek gerçek buydu.

"Çok söyledim ama dinlemedi işte."

"Ben konuşurum şimdi Arel'le," dedi Selim kapıya doğru yürürken. "Keyfini yerine getiririm."

Selim başka bir şey söylemeden odadan çıktı ve koridorun sonundaki odaya, kardeşinin odasına doğru yürüdü. Kendi odası Arel'in odasının karşısındaydı fakat kendi odasına girip çantasını bile bırakmadan kardeşinin odasına girdi.

Odaya girdiğinde küçük çocuğu yatağının üzerinde yatarak ağlarken bulduğunda, "Arel," dedi, çantasını kenara bırakıp kardeşine doğru ilerlerken.

Yatağın başına oturup kardeşine doğru eğildi. "Abicim, neden ağlıyorsun?"

"Babam futbol oynamama izin vermedi," dedi küçük Arel, hıçkırarak ağlarken. "Ben çok istiyordum. Maç... Maç yapacaktık biz. Ama o izin vermedi."

Selim uzanıp kardeşinin saçlarını okşadı. "Ağlama abicim, ben konuşurum babamla. Belki izin verir."

Arel başını kaldırıp yaşlı gözlerle abisine baktı. "Verir mi?" diye sordu iç çekerek.

BEYAZ FREZYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin