22 - DAVETSİZ MİSAFİR

45 1 41
                                    

Yukarıda ki şarkı bölümün şarkısı, dinlemeyi unutmayın 🖤

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 🐣

İyi okumalar canımın içleri 🦋

"Sen beni ölsen unutamazsın."

Emre Aydın - Sen Beni Unutamazsın

Saat gece yarısını geçerken, ay ışığı dağ evininin penceresinden içeriye doğru girerek karanlık salonu aydınlatıyordu.

Doğum günü macerası biteli bir - iki saat oluyordu. Herkes gitmişti, ışıklar kapalıydı.

Efil, bardağında kalan son içkiyi de kafasına diktiğinde yüzünü buruşturarak bir küfür savurdu ve elinin tersiyle ağzını sildi. Alaz'ın doğum günü partisinde içtiği bir iki kadeh, gece sonu iki şişeye dönüşmüştü. Bu kadar içmezdi normalde. Alıştıkta değildi zaten. Sadece o gece, nedenini bilmediği bir şekilde çok içmişti.

Hiç bir şeyin nedenini bilmiyordu aslında. İçinde ki intikam hırsını bastıran o yoğun duygunun ne olduğunu bilmiyordu fakat onu içinden söküp atmak istiyordu. Kim bilir, belki de bu yüzden bu kadar içiyordu.

"Yeter artık." Arel saatlerdir oturup Efil'i izlediği koltuktan kalktı ve iki adımda onun yanına giderek elinde ki şişeyi aldı. "Çok içtin."

Efil kafasını kaldırdı ve bayık, yeşil gözlerini tepesinde dikilip ona bakan bir çift ela göze çevirdi. O ela gözler o karanlıkta bile yutkunmasına sebep oldu.

"İçeceğim," dedi Efil, kolunu kaldıracak hali olmadığı halde şişeye uzandı. "Karışma."

"Sana yeter dedim." Arel Efil'in şişeye uzanan elini tuttu ve şişeyi masanın üzerine bıraktı. "İçmeyeceksin."

Efil güldü. "Ya sen anlatıyorsun Allah aşkına?" Küp gibi sarhoştu. Kelimeler ağzından zorlukla çıkıyordu. "Yatta zıbar hadi."

Arel stresle alnını ovaladı, "kim dedi sana o kadar iç diye," diye söylendi nefesini verirken. Daha sonra, "hadi," dedi. "Çok geç oldu. Uyu da kendine gel."

Arel, Efil'e kalkması için yardım edeceği sırada Efil Arel'i ittirip, "ben kalkorom," diye geveledi ağzının içinde.

Arel kaşlarını çattı. "Ne?"

Efil sinek kovuyormuş gibi elini sallayıp yüzünü buruşturdu. "Aman! Ben kalkarım diyorum işte."

Efil ayağa kalktığı an başının dönmesiyle dengesini sağlayamayıp tekrar koltuğa düştüğünde delirmiş gibi güldü. "Kalkamazmışım."

Arel büyük bir nefes verdi ve, "bana yaslan," diyerek ayağa kaldırmak için Efil'in eline uzandı fakat Efil tekrar elini çekerek omuz silkti.

Arel kaşlarını çatarak ona baktı. Karanlıkta bile görüyordu o yeşil gözlerin güzelliğini. "Bu sefer ne oldu?"

Efil omuz silkti. "Sen gidip yatsana, ne bekliyorsun başımı lan? Allah Allah, gören annemin sanar!"

Arel burnundan bir sinirli bir nefes vererek Efil'i kaldırdı ve, "yaslan hadi," dedi sabırsız bir sesle.

BEYAZ FREZYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin