20 - İÇİ BOŞ MEZARLAR

56 3 28
                                    

ARKADAŞLAR BİZ 1K'YI GEÇTİİİİKKK!! 🥺🥺

Her şey için çok teşekkür ederim 🥺

Düşünceleriniz ve yorumlarınız benim için çok önemli. Bu yüzden lütfen hayalet okuyucu olmayın. 🤍

İyi okumalar 🖤

"Sadece kalbi atmayanlara ölü
denmez; Göğüs kafesleri, atan kalplere de mezardır."

3 gün önce...

"Buraya hiç gelmemeliydin, farkındasın, değil mi?"

Reha, bir kaç dakikadan kafasını kaldırdı ve ifadesiz bakışlarını eski arkadaşına çevirdi. "Aksine, gelmek zorundaydım, Fatih." Nefesini verdi. "Onun seninle olduğunu hiç söylemeyecektin, değil mi?"

Fatih sustu.

Reha iç çekti. "Demir'in..."

"Onun adı, Alaz."

Reha nefesini verdi, "Demir," dedi kısık bir sesle. "Ona bu ismi annesi verdi."

"Ve annesinin koyduğu isimden nefret ediyor." Fatih gözlerinde ki büyük yıkıntıyla Reha'ya baktı. "Senin yüzünden."

"Fatih," dedi Reha, tok bir sesle. Bakışlarında korkutucu derecede bir sakinlik vardı ve Fatih'in dikkatini çekmişti. "Demir'in yaptığı tek şey bana Saye'nin ölümünü hatırlatmaktı." Bu cümleleri kurarken içinde öfke yoktu artık. Pişmanlık vardı. Büyük ama yararsız bir pişmanlık. O çocuk suçsuzdu. Belki her şey için çok geçti. Belki onu sonsuza dek kaybetmişti ama o çocuk suçsuzdu. "Suçsuzdu, temizdi, saftı ama benim gözümde günahkardı."

"O bir çocuktu!" diye bağırdı Fatih, kendine engel olamayarak. "O senin çocuğundu, Reha! Emanetti o çocuk sana. Saye'nin emanetiydi. Ama sen o çocuğa kördün, sağırdın. Bir hiçtin sen! Öyle bir hiçtin ki, Saye'nin ölümünden onu sorumlu tuttun."

"Tek günahkar benmişim gibi davranmayı kes!" Reha oturduğu banktan hızlıca kalkarak Fatih'in tepesine dikildi. "Sende en az benim kadar hiçsin."

Vicdan mahkemesi kuruldu.

Fatih Karaca'nın insanlığı, o mahkemede yargılandı.

O an sustu ama, günahlarının çığlığı dudaklarının suskunluğunu bastırıyordu.

En derin kuytulara hapsettiği geçmişi; vicdan mahkemesinde yeniden gün yüzüne çıkmış, zihninin bir köşesinde tekrar yankılanmaya başlamıştı.

"Öldüler mi?"

"Öldüler."

"Biri bile mi sağ kalmadı?"

"Kalmadı."

"Herkes mi gitti?"

"Herkes gitti."

Herkes gitti.

Geriye kalan şeyse sadece günahları ve vicdanının susmayan çığlıydı. Sahi, o kadar sene bu yükle nasıl yaşamıştı? Ama ölmeyi de denemişti, değil mi?

Fakat hala yaşıyordu.

Yaşıyor muydu?

"Demir'i o gece o inşaat köşesinde kurtarman tesadüf olsa da onu yanına almanın nedeni o sikik vicdanını rahatlatmaktı."

BEYAZ FREZYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin