28 - BOYNUNDAKİ İZ

13 0 0
                                    

Herkese merhaba.

Uzun zamandır sol gözümdeki retina yırtığı problemi yüzünden gördüğüm tedavi nedeniyle ne buralara, ne de normal hayatıma tam anlamıyla adepte olabilmiş değildim.

Mayıs ayında normal kontrol için gittiğim hastanede doktor retina yırtığı olduğunu ve acilen ameliyat olmam gerektiğini söyledi. O günden bu yana geçirdiğim 2 ameliyat ve sayısız kontrol beni bir hayli yordu. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendimi hiç iyi hissetmiyordum.

Geçirdiğimiz bu süreç, hem benim için hem de ailem için çok büyük bir psikolojik çöküşe neden oldu. Tedavim hala devam ediyor ve 3. bi ameliyat ihtimalim var. Fakat oturup kara kara acaba gözüme ne olacak diye düşüneceğime artık normal hayatıma bir şekilde devam etmeye karar verdim. Çünkü doktor moralimi yüksek tutmam gerektiğini, üzüntü ve stresin gözüme hiçbir fayda sağlamayacağını söyledi. Haklı, bir şey diyemem.

İşte bu yüzden biraz iyi hissetmeye ihtiyacım var. Bunu da sizin ve BF'nin desteğiyle yapabilirim. Ve yapacağım da. Bir şekilde atlatacağım, biliyorum 💪🏻 Beraber atlatacağız 💗

Eh, o zaman gelin biraz özlem giderelim... Sakin bir bölüm (yani biraz) bizi bekliyor :)

İyi okumalar, sevginizi eksik etmeyin. 🥰


Ben senin yanında yaşamaya da ölmeye de razıyım.


Mayıs, 2009

"Özkan amcaaaaaaa!"

Özkan Soytürk, gözlerini dakikalardır aşkla izlediği karısından ayırıp mız mız bir sesle kendisine seslenen 5 yaşındaki Arel'e çevirdi. "Söyle koçum."

Küçük çocuk, kollarını göğüsünde bağladı ve kaşlarını çatarak, "Efil oyuncak gitarımı geri vermiyor," dedi öfkeli sesiyle. "Ver diyorum vermiyor, ben amaya çalışınca da gitarla böle kafama kafama vuruyor."

Özkan Soytürk kahkaha attı. Yazın yaklaşmasıyla beraber Sayman'ların yazlık evinde 3 günlük bir tatil planlamışlardı Oğuz'la beraber. Ama anlaşılan, Efil ve Arel her sene olduğu gibi bu sene de yazı onlara zehir edecekti.

"E oynasın biraz ya," diyerek kızını savundu Özkan Soytürk. "Sen de futbol topunla oyna, olmaz mı koçum?"

"Banane, o benim gitarım işte!" diye bağırdı küçük Arel. "Hem o bütün oyuncaklarımı kırıyor! Sonra ben ona kızınca da gidip Irmak'la ya da Emre'yle oynuyor." Dudaklarını büzdü. "Beni yalnız bırakıyor."

Özkan Soytürk kollarını göğsünde bağlayarak, "çok ayıp etmiş," dedi gülümseyerek. "Gel de alalım bakalım gitarını."

Arel sevinçle el çırptı ve önden odasına doğru yürüyen Özkan Soytürk'ü takip etti.

Arel ve Özkan Soytürk Arel'in odasına gittiğinde küçük Efil'i Arel'in Galatasaray'lı yatağının üzerinde zıplayarak şarkı söylerken buldular.

Kahverengi ve düz saçları dizlerine kadar uzanıyor, çoğu önüne düşüyordu fakat küçük kız bundan hiç rahatsız değildi. Üzerinde yine diz kapaklarına gelen, en sevdiği lila elbisesi vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEYAZ FREZYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin