25 - BİR KURŞUN BİR ÖLÜM

47 2 18
                                    

HEELLOOOO! 🖤🖤

AĞLAMA SEANSINA HOŞGELDİNİZ BEYLER BAYANLAR, LÜTFEN İÇERİ GEÇİN 🥰

İyi seans... Aman iyi okumalar 🥰🖤

Sizi çok. 🤍

"Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın."

Haluk Levent - Elfida

YAZARIN ANLATIMIYLA

Hafifçe inleyerek gözlerini açtığında başında feci bir ağrı hissetti. Başı öne eğikti, nefes alıp vermekte zorlanıyordu. Gözleri açıktı fakat etraf o kadar karanlıktı ki hiç bir şey göremiyordu. Hareket etmek istedi fakat vücudu tamamen uyuşmuştu. Ellerini, kollarını, bacaklarını hissetmiyor gibiydi.

Zorlukla başını kaldırdı ve bayık gözlerini etrafta gezdirdi. Bir şeyler görebilmek umuduyla gözlerini kırpıştırdı ve kendini toparlamaya çalıştı.

Fakat faydasızdı. Etraf gerçekten karanlıktı ve hiç bir şey göremiyordu. Rahatsız bir yerde oturduğunu anladığında oturduğu yerde kıpırdandı ve önce kollarını hareket etmeye çalıştı.

Fakat o hareket etmeye çalıştıkça bilekleri acıyordu. Çünkü onu bileklerinden oturduğu sandalyeye bağlayan ipler oldukça sıkı ve kalındı.

O an bir kaç şey hatırlar gibi oldu fakat hafızası hala bulanıktı.

En son operasyona çıktığını hatırlıyordu.

Baskın yapmaya gittikleri depoda olmuştu her şey.

Biri... Biri onu bayıltmıştı.

En son hatırladığı şey kafasına sert bir cisimle vurulduğuydu.

Bayıltan kişiye arkası dönüktü, görmemişti.

"Demek uyandın ha, Sayman?"

Duyduğu sesle beraber başı sesin geldiği yöne doğru çevirdi ve nefes alışverişlerini düzeltmeye çalıştı.

Tam o sırada bulunduğu yer aydınlandığında gözlerini kıstı ve başını yeniden öne eğdi.

"Hiç uyanmayacaksın sanmıştım," diyen kalın bir ses duydu, ardından kendine doğru gelen adım seslerini ve seslerin ıslak zeminde bıraktığı izleri. "Lütfen henüz ölme, bu şeref bana ait."

Dişlerini sıkarak başını kaldırdı ve kısık gözlerle karşısında ona pişkin pişkin bakan yüze baktı.

"Malik," diye mırıldandı kısık bir sesle. "Seni şeref..."

"Kabalığım için kusura bakma, Sayman," dedi Malik, dudaklarında taşıdığı alaycı tebessümle. "Koskoca başkomseri ayağıma kadar getirtmek hiç adetim değil ama..." Ona doğru eğildi. "Beni buna mecbur bıraktın."

Selim başını öne eğerek gözlerini sıkıca yumdu ve yüzünü buruşturarak öksürdü.

"Ah Selim, ah!" diye söylendi Malik. "Ne vardı sanki bana istediğim şeyi baştan verseydin de bu kadar zahmet çekmeseydik!"

BEYAZ FREZYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin