Bir insanın sesi bile diğer insanı mutlu edebiliyormuş. Bunu bu gün çok iyi andım.
Az önce sesini duydum ve iyi oldum.
İyi olmak, mutlu olmak kolaymış aslında sevgilim. Kısacık bile olsa sesini duymak mutlu ediyormuş, seni seven beni.
Seni sevmek bana nasip olmuş.
Seni sevmenin, seninle olmanın bana bir lütuf olduğunu bilmek bile mutlu ediyor beni. Seni... Bizi sevgilim...
Bir insan bir insanı uğrunda şükür namazı kılacak kadar sevmeli bence. Sence... Bizce sevgilim...
Sen ki bana kestirmelerden mutlu olunabileceğini öğrettin. Öğrendim ki, yıllardır şehir şehir, memelek memleket mutluluğu aramak için gezmeme gerek yokmuş. Anladım ki sevgilim, benim mutluluğum senin sesinde ki bir nebze tılsımmış. O öyle bir tılsım ki sevgilim, beni yormadan mutlu edebiliyormuş. Az yada çok fark etmeksizin kanat takıp mavi gökyüzünde uçurabiliyormuş. Ve ben anladım ki sevgilim, seni sevmek en az sesini duymak kadar bana iyi geliyormuş.
Seni severken sesini işitmek ise, mavi gökyüzünde kanatsız uçmaya benziyormiş.
Sonsuz ve mavi...
Zaten mavi sonsuz demek.
Seni sevmek hangi renk sevgilim? Ben o rengi düşünüyorum ama gökkuşağında bulamadım, seni sevmenin rengini.
O rengi en az kokun kadar merak etsem de o rengin gizli kalmasını da istiyor bir yanım, bir yarım.
Çünkü sevdiğim, eğer o rengi bir başkası da görebilseydi yada hissedebilseydi eminim oda benim kadar olmasa da yine seni severdi.
Bir başkasının seni sevmesini sevemem ben, sevdiğim benim.
Sen ki benim sevdiğim, sahiplendiğim evimsin. Ben sokaklarda kalmayı, evsiz barksız kalmayı ve en önemlisi sensiz kalmayı sevmem, sevemem sevgilim. Beni en çok sensiz bırakma olur mu?
Açlık susuzluk neyse de sensizliği düşünmek bile kâbus. Kabusları sevmem ben sevgilim. Ben, içinde ve baş rol de senin olduğun bir rüyayı sever, bir tek ona âşık olurum. Bir tek orda rol alır, bir tek orda yaşarım, seninle...
Sen ki, benim ilham kaynağımsın, sevdiğim.
Sen ki, benim şükür namazımın sebebisin, sevdiğim.
Sen ki, beni sesinin tılsımı ile mutlu edebilen kadınsın.
Sen ki, beni hayata bağlayan tek halatsın.
Seni anlatmak için yada sana olan sevgimi anlatmak için ağaçlar kalem olsa, yapraklar kağıt olsa, denizler mürekkep olsa yinede yetmez...
Ama kalemin ve mürekkebin yetmediği yerde benim, içinde senin olduğun, kocaman yüreğim başlar. Bilerek kocamn dedim yüreğime.
Çünkü sen oradasın diye...
Çünkü sen orada rahat olasın diye...Sen... Sen... Diye atan bir kalp var benim sol yanımda. İçerisinde de yine SEN SEN varsın sevgilim.
İyi ki de varsın.
İyi ki de oradasın.
İyi ki de sol yanımdasın.
Hep orada kal olur mu sevgilim. Hep orada kal... Orası tek kişilik ama geniş. Orası tertemiz. Hem havadar da. Sen orda rahat edersin sevgilim. Sen hep orada kal. Sen hep yanımda kal...Yanımda kal ki, seni arayan gözlerim deli gibi her gün bayram etsin.
Yanımda kal ki, senin için atan ve için de sadece senin olduğun kalbim kendini evinde hissetsin.
Peki ben ne yapayım sevgilim?
Şükür namazımı kıldıktan sonra hiç yorulmadan seni izleme mesaime geçerim herhalde.
Bunları yazarken bile mutlu oluyorum.
Bunları okurken bile mutlu oluyorum.
Bunları dinlerken bile mutlu oluyorum.
Binaları düşünürken bile mutlu oluyorum. Çünkü hepsi senin alakalı sevgilim. Çünkü hepsi bizimle alakalı.
Biz seninle yan yana bile olmayalım. Eğer yan yana olursan aramızda bir boşluk olur. Çünkü yan-yana ayrı yazılır. Biz Seninle sevgilim, sımsıkı olalım. Bizim yazılışımızda bile boşluk olmasın.
Biz SIMSIKI olalım sevgilim...
Sımsıkı duralım...
Sımsıkı sevelim...
Sımsıkı sarılalım...Sevgilim...
🍷🍷🍷
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sabahattin Ali

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevilmek nasıl birşey?
General FictionSeni seviyorum ve yalnız seni görüyorum. Seninle ilgiliyim başka her şeyi unutuyorum. Sözün gelişi değil bu; ben sözümün eriyim başka anlamları olsaydı sözlerimin başka anlamlara uygun kelimeler bulurdum...