Zifiri Karanlık 8.Bölüm; Bitmedi!
"Korkarım ki hayat böyle işliyor; komik değil, güzel değil, tatlı değil."
༺༻
Hoca, içeriye giren polislere pekte şaşırmamıştı aslında. Sakinliğini ve ciddiyetini koruyarak polislere bakıyordu.
Polislerin, "Çağrı Kıraç, Eymen Karakan, Alara Şahin. Bizimle emniyete kadar gelmek zorundasınız." demeleriyle ayağa kalktık.
Neden sadece üçümüz?
Hepimiz şaşkın gözlerle birbirimize bakarken, polisler kollarımızdan tutup sınıftan çıkaracakken Metin hoca onları durdurup, "bir dakika ya. Ne bu? Okuldan öğrenci almak ne kardeşim? Ayrıca ne yaptı bu çocuklar??" diye sordu.
"Maalesef bir bilgi veremiyoruz." dedi polislerden biri.
Ardından polis eşliğinde sınıftan çıkarılıdık. Uzadıkça uzayan koridorda yürürken herkesin sınıflarından çıkmış, bizi izlediğini gördüm. Şaşkın ve meraklı gözlerle bize bakıyor, yanında duran arkadaşlarıyla konuşuyorlardı. Ve bu gerçekten çok kötü hissettiriyordu.
"Korkmayın, birşey olmayacak. Yani umarım." dedi Çağrı. Gayet emin konuşuyordu ama ne olacağı henüz belli değildi. Galiba böyle söyleyerek az çok moral vermeye çalışıyordu. İçten içe telaşlanıyordu ama bunu dışa vurmak istemiyordu.
"Sessizliğinde bir sesi vardır." yazıyordu çok küçükken okuduğum ama adını hatırlamadığım bir kitapta. Evet sessizliğinde bir sesi var. Ne kadar sessiz kalsakta içimizdeki ses hiç susmaz ve devamlı konuşur. Acılarımızı, üzüntülerimizi içimizde yaşarız. Atamadığımız çığlıkları içimizdeki sesle atarız mesela. Tıpkı yıllardır yaptığım gibi.
***
Karakola geldiğimizde içeri girdik ve sorgu odasının önündeki sandalyelerde oturmamız istendi. Endişeyle etrafa bakınırken bir anda, "Çağrı Kıraç!" diye seslendi bir polis. Sorguya ilk önce Çağrı girecekti neyseki. Bu yüzden düşünmek için biraz daha zamanım vardı.
Çağrı'dan;
Sorgu odasına girdiğim an sandalyeye geçip oturdum. Bir masa, bir sandalye ve tepembe sallanıp duran lamba. Her zamanki sorgu odaları işte.
Aniden içeriye bir polis girdi ve diğer polisleri sorgu odasından çıkarıp karşımdaki sandalyeye oturmasıyla önüme bir dosya bıraktı. Daha doğrusu önüme attı.
"Çağrı Kıraç..." dedi, "araba hırsızlığı, kasten yaralama, darp, siber suçlar ve daha fazlası... Dosya kabarık."
"Yaptık bir hata. Pardon, hatalar demek istedim."