23.Bölüm
Masal
***
Klinikteki tüm seanslarımı bitirdikten sonra eve dönmüştüm. İlk önce ılık bir duş alıp, sonrasında havluyu vücuduma sararak banyodan çıktım. Tam yatağıma uzanacakken odamın balkonundan yine bazı sesler duymaya başladım. Balkona doğru ilerlediğimde tam karşımda dikilmiş olan Eymen'e çarpmamla ürkerek üzerimdeki havluyu düşürdüm. Hızlıca eğilip, havluyu tekrardan alarak vücuduma sardım.
"Ya sen neden balkondan giriyorsun!?" diye sorduğumda gülümseyerek cevapladı, "kapıdan gelsem içeri almayacaksın da ondan kara fırtınam."
"En azından geldiğinde haber ver ruh hastası! Ya müsait değilsem??"
"En fazla çıplaksındır ve öylesin zaten, bu görmediğim bir şey değil güzelim."
"Ya öyle mi??? Çok tatlısın..." dedim tatlı gözükmeye çalışarak. Sonrasında ciddi tavrıma tekrardan bürünüp masamın üzerinde duran papatyaları gösterdim, "baksana şunlara." dedim, "eğer evimden çıkmazsan o vazoyu papatyalarıyla birlikte alıp senin gö-" diyecekken aniden sözümü kesti, "argo kelimelere gerek var mıydı ya?" dedi.
"Eğer konu sensen, evet var."
"Bu evden çıkmayacağım kara fırtınam."
"Odamdan çıkta üzerimi giyineyim bari gerizekalı!"
"Çıkmasam daha iyi olacaktı ama neyse çıkıyorum."
"E bi' zahmet." dediğimde kapıyı açıp odamdan çıktı. Üzerime bol bir tişört altına şort giyindikten sonra odamdan çıktığım an duvara yaslanmış beni bekliyor olduğunu gördüm. Hemen ardından karşı oda yani, Umut'un kaldığı odanın kapısı açıldı ve Umut odasından çıkacakken öylece bakakaldı. Bu şaşkınlığı komik gözüküyordu.
"Sanırım sadece rüya görüyorum." dedi bir anda, "biri beni cimcikleyebilir mi??"
"Hayır Umut maalesef rüya görmüyorsun." dediğimde, bir Eymen'e, bir bana, ardından tekrar Eymen'e baktı, "nereden çıktın lan sen?" diye sordu.
"Balkondan." dedi Eymen dalga geçercesine.
"Çağrı'nın esprilerini özledim çok ciddiyim." dediğimde kapının çalıyor olduğunu duydum, "bakıyorum ben." dedim ve olduğum yerden ayrılıp merdivenlerden alt kata inip kapıyı açtım.
Aniden karşımda, Ada'yı ve arkasında duran Çağrı, Mert hemen ardından Oğuz'u gördüm tabii onlara ek olarak Mert ve Ada'nın kızı olan Masal da oradaydı. Henüz çok küçüktü, daha bir yaşında falandı sanırım... Mert'in kucağında sessizce öylece duruyordu, "siz uğrar mıydınız buraya ya?" diye sorduğumda Çağrı aniden içeri dalarak kendini koltuğa bıraktı, "açım aç." dedi, "yiyecek bir şeyler var mı?" Sabahtan akşama kadar pizzacı dükkanında olmasına rağmen hala nasıl aç olabiliyordu aklım almıyor.
"Oğlum sen daha yarım saat önce yemek yemedin mi? Gel bir de beni ye istiyorsan." dedi Oğuz.
"Neyse..." dedi Çağrı, "bizim kaçak burada mı?"
"Kaçak derken??" diye sordum.
"Umut işte ya. O geldiği için hep birlikte toplanalım dedik. Biraz habersiz oldu ama sorun etmezsin herhalde?"
"Umut burada ama bonus olarak biri daha geldi."
Mert, kaşlarını çatarak merakla sordu, "kimmiş o?" dediğinde, Eymen merdivenlerden bize seslenerek Umut'la birlikte aşağı indi, "beni kastediyor sanırım."