9. BÖLÜM

6.4K 425 123
                                    

Aradan birkaç gün geçmişti ve bu süre zarfında bütün kanallarda bizim şirketin adı dolanıyordu. Katil hâlâ bulunamadığı için polis canla başla çalışıyordu. Babam ise bu birkaç günde çökmüştü. Sürekli gazetecilerle yüz göz olmaktan hâli kalmamıştı. İlk defa babama bu kadar üzülmüştüm. Benim göze batmamam için elinden geleni yapıyordu.

İlk gün Ares beni eve bırakıp gittikten sonra bir duş alıp üstümü başımı düzeltmiştim. Tam da o anda polis gelip ifade için beni karakola götürmüştü. Yalan ifade vermek zorunda kalmıştım. Ama zaten o gün beni otoparkta gören iki adam, benim hakkımda ifade vererek, olası bütün şüpheleri üzerimden çekmişti. Böylelikle de rahatlamıştım. Ares işini biliyordu en azından. Bir konuda işe yaramıştı, her ne kadar bu olanların sorumlusu o olsa da.

Sanki kadını başka yerde öldürse olmuyordu. Düşününce belki de olmadığı için onu en savunmasız anında, yani arabasına binerken öldürmüştü. Çünkü kadının adı haberlerde günlerdir boy boy veriliyordu. Epey ünlü bir iş kadınıydı. Herhalde ondan bu kadar gündemde durmuştu.

Düşünmeyi boş vererek, bu gece kafamı dağıtmak için bir mekâna gitmeye karar verdim. Zaten Ares yüzünden yaşamadığım gerilimi sonuna kadar yaşamıştım. Herhalde bu atraksiyon bana epey bir zaman yeterdi. En azından aksiyon isteyen yanım fazlasıyla tatmin olmuştu. Önümüzdeki birkaç ayda aksiyon falan istemiyordum. Sanırım babam haklıydı. Biraz uzak durmam gerekiyordu böyle adamlardan. Kendi iyiliğim için.

Ali, haberi duyduğu gibi gelmişti. Şimdi de başımı belaya sokmayayım diye peşimde dolanıyordu zavallı çocuk. Ona da acıyordum. Benim gibi bir manyak harbi çekilmezdi. Takdir ediyordum onu, ama içimden.

Şimdi de akşam olmuştu ve üzerime siyah bir ince kazak ve pantolon giyerek hazırlanmıştım. Tam dolabın kapağını kapatacağım sırada, gözüme çarpan siyah gömlekle elimi uzatıp aldım.

Ares'in gömleği...

Burnumun ucuna getirip kokladım. Üzerine benim kokum sinmiş olsa da hala onun sert, erkeksi kokusunu alabiliyordum. Genzini yakarak içime kadar ilerliyordu kokusu. Gözlerimi kapatıp onu düşündüm. Acaba ne yapıyordu şimdi? Ya da hiç aklına düşüyor muydum?

O kadar çok merak ediyordum ki benim hakkımda ne düşündüğünü. Ya da bana nasıl bir gözle baktığını. Sormak istiyordum, ama deli gibi çekiniyordum da.  Ne diyecektim sanki adama!
Senden çok hoşlanıyorum da, acaba benim hakkımdaki görüşlerin neler mi?!
Namluyu ağzıma sokup, ateşlemesi birkaç saniyesini almazdı herhalde.

Kendi kendime düşünüp, yine kendi kendime bir karara vararak elimdeki gömleği dolaba koydum. Belki de aklına bile gelmiyordum. Bu düşünce kalbimi sızlatırken, ruhsuz bir şekilde dolabı kapatıp aynadaki aksime baktım. Ruhum çekilmiş gibi görünüyordum. Hâlbuki biraz önce kafa dağıtacağım diye içim sevinçle dolup taşıyordu.

Moralimi bozmamak adına Ares'i düşünmeyi bir kenara bırakıp, kollarımı dirseklerimin altına kadar katladım. Bileğime pahalı saatimi de takarak, aynada saçlarımı düzelttim. Uzun bir gece olacaktı. Ve güzel.

Aşağı inip Ali'yi de alarak arabaya bindim. Gecenin serin rüzgârı tenime değerken, gözlerimi sıkıca kapatıp başımı arkaya yasladım. Onu unutmak için, uzun bir gece olması için elimden geleni yapacaktım.

" Abi, geldik. " diyen Ali'nin sesiyle kendime gelerek, gözlerimi açtım. Ali içki kullanmadığı için dışarıda kalacaktı o yüzden de onu beklemeden indiğimde, geldiğimiz mekâna baktım. Kafamı dağıtmak için ideal bir yerdi bar.

" Abi, kendine dikkat et. " diyen Ali'yle eğilip cama elimi koydum. Endişelenmemesi için gülümsedim.
" Merak etme sen beni. Durma burada, ben sonra seni ararım. " dediğimde, emin olamasa da başını salladı. Ardından arabayı çalıştırdığında bende mekâna girdim.

BASKIN-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin