Eylülle birlikte şirkete geçtik. Ecenin telefonu çaldığı için o aşağıda kalmıştı. Asansöre atladık Doruk'un odasına değil de Savaş Bey'in odasına gitmemiz gerekiyormuş. Onun odasını olduğu kata çıktık. Savaş Bey odada yoktu. Doruk ve birkaç tane çalışan vardı. O sırada telefonum çaldı. Açıp dışarı çıktım.
"Efendim canım"
"Akşam Semih ve ailesi bizi bekliyorrr" dedi büyük bir heyecanla.
"Ama daha yeni gelmiştik biraz dinlenseydik"
"Yarın dinlenirsin aşkım hadi yaaa ay ayrıca abisiyle tanışıcaz. Ay bir de elti oluyormuşuz""Tamam tamam hadi kapat kı-" cümlemi bitirmeden bir ses duydum. Bir kız çocuğu baba demişti. Sesin geldiği yere baktığımdaysa kız çocuğunun baba dediği kişi Savaştı. O an sesler gitti. En son duyduğum şey Savaşın efendim diyip gülmesiydi.
Gözlerimi açtığımda bir koltukta yatıyordum. Herkes etrafımda toplanmış meraklı gözlerle bana bakıyordu. Çok susadığım için su istedim. Ece su getirmeye giderken içeriye Savaş girdi. Ondan kaçmak istiyordum şu an. Ben ayaklanmaya çalışınca Savaş diğerlerine gözüyle çıkmaları için işaret etti. Ben de kalkmaya çalıştım
"Sen kal"
"Hayır ben de gidicem"
"KALIYORSUN" dedi. Eylüle beni de al der gibi baktım. Ama o da üzgünüm der gibi baktı. Beni bırakıp çıktılar. Ben de kapıya doğru giderken Savaş kolumdan tuttu beni kendine çevirdi. O an anladım 1 sene boyunca unutmaya çalışıp unutamadığımı unuttum diye kendimi kandırdığımı.
"Okulun bitti diye duydum, benimle çalışmaya başlıyorsun yeniden"
"Asla, asla seninle çalışmaya başlamam"
"Nedenmiş o"
"Sen git kızının anasını çalıştır yanında" dedim ama sesim çok kısıktı içimden söylemiş gibiydim.
"İçine konuşma bana söyle ne dedin"
"Diyorum ki istemiyorum anlamıyor musun. Ayrıca sen çalışmayı bırak kızınla ilgilen"
"Ne kızı, ne saçmalıyorsun sen?"
"Amağn banane ya. Ayrıca ne kadar ısrar etsen de çalışmayacağım"
" O kadar emin konuşma, kabul etmek zorundasın"
"Zorunda falan değilim. Bir mafyayla çalışmak istemiyorum"
"Eğer kabul etmezsen önce Eceyi sonra Almanya'da ki diğer arkadaşlarını öldürürüm"
"Yapamazsın, yapmazsın" dedim büyük bir ümitle
"Niye yapmayayım sonuçta çok kötü bir adamım."
"Hayır hayır yapma Ece çok değerlim yapamazsın o kadar da cani olamazsın"
"O zaman şu videoya bak" baktığım videoda Ece şirketin dışında çok mutlu bir şekilde biriyle konuşuyor ve sol boynunda bir lazer ışığı var bunu yapan kişi de bir keskin nişancı. Lazer tam şah damarının üstünde eğer ordan vurulursa kurtulma şansı yok.
"Sen bu hayatta gördüğüm en pislik insansın, senden nefret ediyorum"
"Bu senin elinde eğer kabul edersen hiç kimseye hiçbir şey olmaz"
"TAMAM TAMAM KABUL EDİYORUM ALLAH BELANI VERSİN KABUL EDİYORUM. AMA EĞER ECE'NİN SAÇININ TELİNE ZARAR GELİRSE BUNU SENDEN BİLİRİM. DUYDUN MU BENİ!!!"
"BANA BAĞIRMA KARŞINDA KİM OLDUĞUNU UNUTUYORSUN"
"UNUTMUYORUM MERAK ETME. UNUTAMIYORUM SAĞ OLSUN BAZILARI HER ZAMAN HATIRLATIYOR. AMA UNUTMADIĞIM BİR ŞEY VAR SENDEN NEFRET ETTİĞİM"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELA GÖZLÜM
RomanceHIRÇIN BİR KIZ VE PATRONU ARASINDA YAŞANAN GİZLİLERLE DOLU BİR AŞK