ELA GÖZLÜM 21

351 13 2
                                    

İstanbul'a geldiğimizden beri doğru düzgün görüşemedik Savaşla. Kendisi 2 gününü benim yanımda geçirince şirketteki işler aksadı. Bir de tabi benim gibi mükemmel bir asistanı yok.

Ama bugün görmeye gidicem çok özledim. Hatta ona bir şeyler yapayım. Ne yapsam ne yapsam. Tatlı yapayım yesin.

Mutfağa girdim güzel bir ıslak kek yaptım. Off elime sağlık. Güzel orta boy bir kaba koyup çantama attım tatlıyı. Evden çıktım her zamanki gibi taksi çağırdım.

Şirketin önüne geldik. Burada yaşadığım kötü bir olay olmadığı için burayı seviyorum. İçeri girdim, danışmadaki Zeynep beni görür görmez yüzü güldü.

"Ayyy geri mi döndün kız yoksa?" Diye sordu.

"Yok canım ya Savaş Bey'i görmeye geldim"

"Hee öyle mi" dedi üzülerek

"Burda dimi"

"Evet evet burda da...."

"Ee burda daa devamı"

"Selen rahatsız edilmek istemediklerini bildirdi bana"

"Ne demek o Zeynep"

"Sakin ol Gözde, sakın yanlış bir şey yapma" o arkamdan konuşurken ben asansöre bindim. Savaşın kapısını çalmadan daldım içeriye. Savaş koltukta uyuyor, Selen ise yanına geçmiş yüzünü inceliyor o pis elleriyle benim sevdiğim adama dokunuyor ve Savaş bunu hissetmiyor. Bu işte bir terslik olduğu kesin.

"NE OLUYOR BURDAAAA" diye bir anda bağırınca kız yerinden sıçradı.

"Ne oluyor ya pardon da kimsiniz"

"Siz kimsiniz"

"Savaşın sevgilisi" ay şimdi yolmaz mıyım kızım ben seni

"Ne demek sevgilisi, siktir git burdan." diye bağırmaya başladığımda Savaş uyanmış tuhaf gözlerle bana bakıyordu. Kız ise ben bağırınca kaçar gibi gitti.

Savaş beni yanına çekip sıkıca sarıldı.

"Sakin ol güzelim ne oldu anlat bana"

"Selen hanım danışmaya rahatsız edilmek istemediğinizi söylemiş, odaya bir girdim kız seni inceliyor, yüzüne dokunuyor. Görünce çıldırdım bana kimsin dedi asıl sen kimsin deyince Savaşın sevgilisi dedi. Bende o zaman ipler koptu" ben anlatırken Savaş çok ciddi dinledi. Telefonunu çıkardı Ömer'i aradı kızı işten çıkartmalarını istedi. Sonra bana döndü

"Yeni işine ne zaman başlıyorsun güzelim?" Diye sordu.

"Ne işi ya"

"Senin yerinde ben olsaydım, sevgilimi böyle yabancıların eline bırakmazdım"

"Bırakmam tabi" dedim. Yüzüme baktı ve alnımdan öptü.

"Gözde, güzelim ben seni çok seviyorum" dedi.

"Ayy Savaş ağlıycam şimdi yapma. Ben de seni çok seviyorum iyi ki varsın" bana sıkıca sarıldı ve konuşmaya başladı.

"Hadi gidiyoruz"

"Nereyeee?"

"Eve"

"Hmm demekki aynı duyguları hissediyoruz"

"Ne hissediyormuşsun bakalım"

"Seninle vakit geçirmek istediğimi hissediyorum"

"Hmm ben de şu geçen bahsettiğimiz konuda seni tatmin etmek istiyordum" hangi konu ne tatmini ya. Ne diyor bu. Ben kendi kendime düşünürken tekrar konuşmaya başladı

ELA GÖZLÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin