Gördüklerim karşısında resmen şoka girmiştim. Ne desem nasıl tepki versem bilemedim. Zaten birşey diyecek halimde yoktu. Yıkılmıştım... Ezgi ile Ferit. En yakın arkadaşım ile sevgilim!
''Bakıyorumda mesajımızı almışsın'' dedi Ezgi.
''Mesajımız?''
''Ferit ile beraber attığımız mesaj''
''Ne? Ama neden?''diyebildim içimde kalan gücün son kırıntılarıyla.
''Benim derdim belli. Sen Erkan'ı benden aldın ben Ferit'i senden. Şimdi ödeştik. Ama Ferit'in derdini bilemeyeceğim''dedi. Gerçekten mi? Bu kız Erkan'ı elde etmeye çalıştığımı mı düşünüyor? Daha da önemlisi ben neden Ezgi'nin Erkan'ı sevdiğini bu şekilde öğreniyorum? Yüzündeki bu zafer bunun için mi yani? Ah be Ezgi!
Ezgi'nin arkasından beliren Ferit ise içimde bir yerleri parçalayıp aldı sanki. Üzerinde sadece baxer vardı ve yüzünde yine o hep nefret ettiğim sırıtış. Ve bu ifade ondan iğrenmeme neden oldu.
''Hoşgeldin küçük hanım. Beni salya sümük ağlayacak kadar çok mu seviyordun?'' Bunları anlamsız bir mutlulukla söylemesi daha da midemi bulandırdı. İçimde ne varsa dökmek istiyor ama ağzımı açıp konuşacak cesareti kendimde bulamıyordum. Onların yerine ben utanmıştım. Üzülmüştüm. Aşağılanmıştım. Dahada önemlisi gururum incinmişti. Ve Ferit söyleyene kadar ağladığımı farketmemiştim bile...
''Neden Ferit neden yaptın bana bunu?''
''Ahh yapma Alya benide ağlatacaksın. '' yine o sırıtış...
''Neden Ferit ? Ne istedin benden?''gözyaşlarım dahada artmıştı ve artık engel olamıyordum. Hoş olmakta istemiyordum. Döktüğüm her damla gözyaşı ile birlikte Ferit de benim ruhumdan öyle kopup gitsin istiyordum. Ferit'ten ruhumu arındırmak istiyordum...
''Hiç bir şey nedensiz değildir Alya. Vardır elbet bir sebebim. Yada yoktur kimbilir. Belkide sadece keyiften yapmışımdır. Ya da sen beni yeterince tatmin edememişsindir!'' Kahkaha atmasıyla ruhumun bedenimden çekildiğini hissettim adeta.
''Midemi bulandırıyorsunuz. Her ikinizde!''
'' Eeehh sıktın ama. Ne çok drama yaptın ya! Oyundu herşey anlasana..! Eğlendik bitti işte uzatma. Yolun sonuna geldik küçük hanım. İşte şimdi ŞAH !'' Beni terk ederken ağzından çıkan cümleler bunlardı işte. Ağlayarak baktım yüzüne, sadece baktım... Dudaklarım birşey söyleyemeyecek kadar titriyordu çünkü.. Ne birşey söyleyebildim ne de yapabildim...
Ne kadar süre dondum kaldım öyle bilmiyorum. Ama kendime geldiğimde ağzımdan çıkan tek sözcük 'Peki' oldu.. ne diyebilirdim başka.. Oysaki içimde fırtınalar kopuyordu, suskun çığlıklar atıyordum, sövüyordum...
Ve bir de kendime söz veriyordum o an. 'Sen Ferit YILMAZER, benim duygularımla oynadın. Oysaki bana duygularını altüst etmek yetmez, dinmez kinim... Ben Alya ÖZKAN, senin hayatını altüst edeceğim.. Çünkü unutma ki oyun Şah ile değil Mat ile biter...!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şah-Mat (TAMAMLANDI)
Teen Fiction'' Oyundu her şey ..! Eğlendik bitti işte uzatma. Yolun sonuna geldik küçük hanım. İşte şimdi ŞAH !'' Beni terk ederken ağzından çıkan cümleler bunlardı işte. Ağlayarak baktım yüzüne, sadece baktım... Dudaklarım bir şey söyleyemeyecek kadar titriyor...