BÖLÜM -13- ''Sinir krizi''

9.9K 470 10
                                    

Bu olanlardan sonra ikisinin de yüzünü görmek istemiyorum. Benden uzak cehenneme direk! Ama bu oyun burda bitmedi. İkisini de inim inim inletmezsem bana da Alya demesinler. Ama önce kendimi toparlamam lazım. Kendime gelip intikam almam şart! Yoksa bundan sonraki hayatıma yıkılmış bir özgüvenle devam ederim ki bunu hiç istemiyorum.

Bu durumda okula devam edemezdim. Her gün onların yüzüne baka baka hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. Zaten yerle bir olmuş gururum bu kadarına da müsade edemezdi artık.

O gün Ferit'in evinden ayrılır ayrılmaz yurda döndüm. Yatağıma girip ne kadar süre ağladım bilmiyorum. Bir süre sonra kızlar geldi. Beni o halde gördüklerinde çığlık çığlığa yanıma gelip ne olduğunu sordular. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerimle onlara baktığımda gerçekten çok endişelendiklerini gördüm. Cidden bu kadar kötü mü gözüküyordum?

''Ne oldu?''dedi Sevim ne diyeceğini bilemez bir ses tonuyla. Sesi o kadar yumuşak ve güven vericiydi ki içimde ne var ne yoksa hepsini anlatma isteğiyle dolup taştım.

Hepsinin yüzüne baktım birer birer. Bu nasıl söylenirdi ki. Olanları anlatıp kendi mi nasıl daha da yerin dibine sokabilirdim? Ama anlatmazsamda sakinleşebileceğimi sanmıyordum. İçimi döküp rahatlamak istiyordum.

''Ferit''diyebildim zar zor çıkan sesimle. Devamını getiremeden gözyaşlarım yanaklarımı yakarak süzülmeye başladı. O pislik için ağlamak istemiyordum. Bunu hakketmediğini biliyordum ama kendime engel olamıyordum.

''Ferit'e bir şey mi oldu Alya anlatsana. Ne bu halin?''dedi Aslı endişeyle.

''Beni aldattı! '' dedim. Kısa ve öz. Beni aldattı! Beni aldattı! Beni aldattı!

Çığlık atmaya başladım. Avazım çıktığı kadar bağırdım. O an bir çeşit sinir krizi geçirdiğimin farkındaydım ama elimde değil. Bilincimin yavaş yavaş beynini terkettiğini farkettim. Ve tamamen bayılmadan önce ise farkına vardığım son şey çığlıklarımın inlemelere dönüşmesiydi...

***
Gözlerimi açtığımda önce nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Kafamı toparlamaya çalışarak etrafıma bakındığımda kızların üçüde oturdukları yerden kalkıp yatağımın kenarında bitti. Hala endişeli gözlerle beni izliyorlardı. Onları bu kadar korkuttuğum için kendimden, ama en çok da Ferit ve Ezgi'den bir kez daha nefret ettim. Sonra kolumdaki serumun farkına vardığımda bir hastane odasında olduğumu anladım.

''Bana ne oldu?'' Diye sorduğumda

''Birden çığlık atmaya başladın Alya. Hiç birimiz ne olduğunu anlayamadık. Çok korktuk. Kriz geçiriyor gibiydin. Sonra bayıldığında ambulansı arayıp seni hastaneye getirdik. '' diye durumu özetledi Aslı.

Başla bir şey demedim. Kafamı başka yöne çevirip olan biten her şeyin bir kamera şakasından ibaret olmasını diledim. İnanın o an birisi çıkıp 'kameraya el salla' dese hiç ititraz etmez sallardım. Hemde büyük bir mutlulukla. Ama malasef her şey gerçekti. Şuan kolumdaki serumda bunun en büyük kanıtı!

Hastaneden çıkıp tekrar yurda geldiğimizde kendimi biraz daha sakinleşmiş hissediyordum. Kızlara olan biten her şeyi anlattım. Bugün benim için o kadar endişelendikten sonra bunları bilmek hakları diye düşündüm. Son sözümü bitirdiğimde Merve'nin ağladığını gördüm.

''Mervecim sen değil ben aldatıldım''dedim zoraki gülümsemeye çalışarak. Onu rahatlatmak istiyordum çünkü onun için cidden çok üzülüyordum. Merve çocukken babasıyla başka bir kadını aynı yatakta gördüğünden beri adeta bir travma geçiriyordu ve olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala etkisindeydi. Erkeklerden nefret ediyordu.

''Neden Alya. Erkekler neden kendilerini seven bir kadın gördükleri zaman illa durumun içine etmek istiyorlar. Neden sadece bununla yetinemiyorlar. Hepsini Allah kahretsin! ''

Birşey söylemedim. Yıllar önce gördüklerini hatırladığını farketmiştik hepimiz. Sadece sessizce oturup Merve'nin sakinleşmesini bekledik. Tabi Sevim hariç. O hala son sürat Ferit'e ve Ezgi'ye küfretmekle melguldü.

''Peki şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?'' Diye sordu Aslı. Bu kız her durumda mantıklı davranmayı nasıl başarıyor bilmiyorum. Biraz düşündüm. Ne cevap verebileceğimi tarttım. Sonra

''Okulumu bir dönem dondurup Trabzon'a ailemin yanına döneceğim. Kafamı toparlamaya ihtiyacım var''diye cevap verdim. Tabi bu durum fazla sürmeyecekti. Kendimi toparlayıp bu adice oyuna son noktayı koymak için geri dönecektim. Ama bundan kızlara bahsetmedim. Kafalarını sallamakla yetindiler sadece. Sonra herkes yataklarına dağılıp uyudu. Bense yatağıma uzanıp intikamımı nasıl alacağımın planlarını kurmaya başladım. Bu oyuna son noktayı ben koyacaktım. Onları kendi oyunlarında yenilgiye uğratacaktım. Ben Alya ÖZKAN ,şimdi gidiyorum ama sizin için geri döneceğim!

Şah-Mat (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin