BÖLÜM -53- ''Yine kafam karışık...''

4.8K 201 22
                                    

Orada olan biten her şeyi yine orada bırakıp evden ayrıldık. Gördüklerim beni her ne kadar şaşırtmış olsa da tatmin olmuştum açıkçası. Ama yine de içimdeki küçük bir parça bunun çok canice okduğunu söylüyordu. O küçük parçayı hemen susturdum ve kendimi başka şeyler düşünmeye zorladım.

Bu başka şeylerin en başında da Gülay vardı. Erkan'ın planını ona anlatıp anlatmamak konusunda kararsız kalmıştım. Ben bile ilk gördüğümde şok olmuştum. Dağal olarakta Gülay'ın nasıl tepki vereceğini hiç kestiremiyordum. Beni yargılamasını, bana kızmasını ya da benim hakkımda kötü düşünmesini istemiyordum. Yine de kendi içimde yaşadığım o kadar çelişkiden sonra bir karara varabilmiştim. Her ne pahasına olursa olsun Gülay'a söyleyecektim, saklamayacaktım.

Bir diğer önemli problem ise Ferit'di. O konuda ne yapacağımı henüz hiç bilmiyordum. En az Ezgi'nin ki kadar sancılı bir intikam olmalıydı. Yaptıklarının bedelini son zerresine kadar ödemeliydi. Üzülmeliydi, yıkılmalıydı... Hayatında önem verdiği her şeyi kaybetmeliydi.

Kafamda yer alan sonsuz sayıdaki soru işaretinin yalnızca bazılarıydı bunlar. Ve benim hepsine tek tek cevap bulmam lazımdı. Bu sebeple bütün yolu susarak geçirmiştik. Daha doğrusu düşünerek...

Erkan'a baktığımda onun da düşünceli olduğunu gördüm. Muhtemelen o da Ferit işini düşünüyordu. Ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum...

Başımı ellerimin arasına aldım ve kısa bir süreliğine de olsa kendimi tüm bu düşüncelerden soyutlamaya çalıştım. Kafamı boşaltıp rahatlamam gerekiyordu. Aksi takdirde korkarım ki Ezgi'den önce ben delireceğim!

***

Yaptığımız yolculuktan sonra nihayet evin önüne gelmiştik. Taksiciye ücretini ödeyip yolladıktan sonra eve girdik. Ve daha kapıdan adımımızı atar atmaz üzerimize doğru koşan Gülay'la karşılaştık...

''Abla nerdesiniz Allah aşkına? İşimiz var deyip gidiyorsun. Ne işin olduğunu da söylemiyorsun! Arayıp haber vermiyorsun. Üstelik ben aradığımda telefonun kapalı oluyor. Ben seni aradığımda o sürtük karıyla karşılaşmak zorunda mıyım? Neymiş efendim aradığım numaraya ulaşılamıyormuş...!'' Bu panik hali komiğime gitse de gülecek enerjiyi kendim de bulamadım açıkçası.

''Off Gülay'ım ya, telefonum çekmemiştir. Sus da motorun soğusun lütfen!'' deyip daha fazla saçmalamasını engelledim. Yüzüme kötü bir bakış atıp işaret parmağını yüzüme doğru salladı.

''Bu işten kurtulduğunu sanma Alya hanım'' dedi ve arkasını dönüp salona doğru ilerledi. Bende arkasından giderken bir yandan da

''Biraz soluklanayım anlatırım'' diye cevap vermekle meşguldüm. Gülay aldığı cevaptan memnun olsa gerek ki bir süreliğine sustu. Ama bu suskunluğun geçici olduğunu da biliyordum.

Yaşadığım ruhsal yığılmaların bir sonucu olarak külçe misali yığıldım koltuğa. Yorgundum, çok yorgundum... Ruhum, bedenim, beynim... Her şeyimle yorgundum.

***

Yaklaşık bir saatlik bir süreden sonra Gülay huzursuzlanmaya başlamıştı.

''Abla daha bekleyecek miyim?''

''Tamam tamam anlatacağım, ama sözümü hiç kesmeden dinle tamam mı?'' Bu sözlerim karşısında endişelenmişti. Yerinde biraz daha huzursuzca kıpırdandı ve

''Abla korkutuyorsun beni'' dedi.

''Korkma Gülay, korkarsan anlatamam''

''Peki abla, seni dinliyorum'' dedi yine huzursuz ses tonuyla...

Yutkundum ve derin bir nefes alıp anlatmaya başladım. Ezgi'ye olanlardan tutunda Erkan'ın planına kadar her şeyi anlattım. Nihayet anlatacaklarım bittiğinde kafamı kaldırıp gözlerine baktım kardeşimin. Gözleri dolu dolu olmuştu ve gözyaşlarının yanaklarından süzülmemesi için çaba sarf ettiği belliydi. Bu hali içimde bir yerlerin kopmasına sebep oldu.

''Kızdın mı?'' Dedim titreyen sesimle. Alacağım cevaptan da korkuyordum. Evet demesini istemiyordum. Kızdım demesini istemiyordum. Sarılsın istiyordum, her zaman ki gibi bana destek olsun istiyordum.

Bir süre cevap vermedi, sustu. Daha sonra kalkıp yanıma geldi ve sarıldı bana. Bu sarılmayla beraber de içimde rahatlama hissi oluştu. Bu hissin ise beraberinde getirdiklerini söylememe gerek yok sanırım; gözyaşlarım...

Sarılıp ağladık kardeşimle. Bir süre sonra kafasını kaldırıp tekrar gözlerime baktı ve

''Kızmadım ablam... Ama ne biliyim, bu yaşananlar sana fazla gibi. Sen hassas birisin. Kaldırabilecek misin?'' Ahh, hadi ama! Neden herkes bana bunu söylüyor ki. Ben güçsüz bir insan mıyım onların gözünde...
İç sesim evet diye yanıtlasa da, dış sesim

''Kaldıracağım Gülay, mecburum. Bu seferde geri adım atarsam yine üzerime saldıracaklar. Biliyorsun ilk seferinde olanları'' dedi.

''Biliyorum ablacım. Ama yine de emin değilim. Umarım pişman olmazsın.'' Kafamı kaldırdım ve kendimden emin bir sesle cevap verdim.

''Olmayacağım!''

''Tamam o zaman abla. O halde ben her türlü arkandayım''

''Teşekkür ederim Gülay, teşekkür ederim...'' sonlara doğru kısılan sesimle ancak bu kadar cevap verebilmiştim.

Erkan ise yanımızda olduğunu hatırlatmak istercesine öksürdü. Dönüp ikimizde ona baktık ve aynı anda gülümsedik. Gülay Erkan'a baktı ve minnetle

''Teşekkürler enişte. Bu yaptıkların çok fazla. Ama yine de herkesin yapacağı şeyler değil. Sonuçları neler olacak bilmiyorum ama olsun. Her şekilde ablamın yanında olduğun için sağol'' dedi.

''Ne demek Gülay, ben Alya'yı çok seviyorum ve onun için yapamayacağım hiç bir şey yok. Seninde dediğin gibi sonuçları ne olursa olsun...''

Bu kısacık diyalogları bile gözlerimin dolmasına sebep oldu. Öyle ki ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anladım. Gırtlağımıza kadar boka batmıştık... Kirlenmiştik... Masum duygularımızın yerini intikam hırsı almıştı... Ama yine de en sevdiğim iki insan yanımdaydı. Kendimi daha fazla tutamadım ve kalkıp ikisine de sarıldım. Sevgi yumağı gibi sarmaş dolaş olmuştuk ki Gülay'ın sevinç çığlığı ile neye uğradığımı şaşırdım. Erkan da aynı şaşkınlığı yaşıyordu.

''Gene ne oldu Gülay?'' dedim merakıma yenik düşerek.

''Buldum abla buldum''

''Neyi buldun kız? Bana da söylesende bende sevinsem''

''Ferit'den nasıl intikam alacağımızı buldum!''

İşte duymak istediğim cevap budur! Rüzgar lehimize esmeye başlamıştı nihayet. Yoksa hayat uzaktan uzaktan bize göz mü kırpıyor ne...

Şah-Mat (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin