Hayat fırsatlar sunarken koşuşturmadan koşuşturmaya sürüklenirken malesef o fırsatları göremiyoruz.E bide bazıları var o fırsatların ve güzelliklerin peşinden inatla koşsada hayat ona bu ayrıcalıkları sunmamak için ayrı bir çaba sarf ediyor.
Ben o fırsatların peşinde koşarken hayatın diğer sunduğu fırsatları göremeyen gruptandım. Ne yaparsam yapayım birtürlü olmuyordu. Ya bende vardı bir sorun yada koşuşturduğum şeylerde...
Gecenin ilerleyen saatlerinde toplantının kasveti hepimizin üzerine sinmişti. Can ile sürekli iş konusunda konuşan adamların konuştuğu kelimeler bile artık beni sinire boğacak cinstendi.' Ya amk bi salında sevgilimle surda karnımızı doyuralim ya. Beleşe yemek nerde bulcaz bunu. Gidin sizde oturun ne bokunuz varsa yiyin.' Kendi kendime sinirlenirken alinin bakışlarını sürekli olarak üzerimde görüyordum. Rahatsız edici bir bakışı ve enerjisi vardı.
O sırada yanımda oturan nur sıkılmışcasına iç geçirmişti.
"Ya dilara kalk gidelim. Ben buraya bu hayallerle gelmedim. Herkes fazla sıkıcı ve hepsi çok ağır parfüm kokuyor ya"
"Gerçekten ya bayılcam vvaaalllaaaağğğ bayılacam."
"Zengin olunca şişeyi korkmadan boşaltıyor serefsizler."
Nurla birlikte kimsenin duymacagi tonda gulmustuk. Nur ayaklanıp elimden tutup beni peşinden sürükleyerek yemek yenilen bahçeden uzaklaştırarak otelin bulunduğu arka bahçeye getirmişti. Gerçekten o ses ve gürültüden sonra ilac gibi gelmişti burası. Sessiz ve karanlıktı. Kuş uçmaz kervan geçmez cümlesinin somut ve modern tabiriydi.
"Olmmmm burası şahannee. Yarın unutturmuyorsun popomsak burda piknik yapıyoruz."
"Kesinlikllee. Efsane bir yer burası. Neden bizim oralarda böyle şeyler yok ya."
Biz nurla çimenlere oturmuş sohbet ederken arkadan yavaşca gelen ayak sesleri duyuluyordu. Arkamı döndüğümde ise alinin bize doğru gülümseyerek yaklaştığını görmüştüm. Abi buda pişmiş kelle gibi sürekli sırıtıyor ne kadar saçma ve komik duruyor ya.
"Kızzllaarr napıyorsunuz burda?"
sorusunu sorar sormaz Bizim gibi oda yere oturmuştu.
"Halay çekiyoruz görmüyor musun?"
"Dilaracım bu ters cevaplarını özlemişim:)"
"Soru saçmaydı. Tersliğimle bir alakası yok."
Konuşma tarzı bile sinirimi bozan birine iyi davranmamı beklemesi gerçekten saçma bir durum.
"Peki seninle konuşmak istediğim birşey var. Nur bize musade edermisin?"
Nur cevap vermeden söze ben atlamistim:
"Bence nuru göndermek aklından bile geçmesin. O yabancı değil ben neysem oda o"
Nur ağız yüz hareketleri yaparak bizden uzaklaşmıştı.
"Evet nuruda gönderdin. Soyle bakalım derdin neymiş?"
"Tercüman olmuşsun. Hemde sevgilinin şirketinde. "
"Evet bu çok şaşırtıcı bir durum değil yalnız"
"Amerikadayken en büyük hayalimiz birlikte ofis acmakti dilara hatirliyorsundur umarım"
"Yalnız biz değil sen istiyordun. Bende destek çıkmak için hazırdaydım. Karıştırmayalım lütfen."
"Peki Dilara senin dediğin gibi olsun."
"İyi güzel"
Kısa süreli bir sessizlik oluşmuştu. Ben gökyüzüne bakarken yıldızların ne kadar parlak olduğunu görmüştüm. O sırada alinin gözleri üstümde hissetmiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse gercekten rahatsiz ediciydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olmazlara İnat
ChickLitGerçekten olmazlara inatmıydık, yoksa olmazlarmı bize inatçıydı?¿