İşten eve yorgun geldiklerinde
🐹 Kim Seokjin
Hazırladığın yemek masasına son dokunuşlarını yaparken açılan kapıyla heyecanla koridora adımladın. Karşında gördüğün yorgun bedenle gülümsedin. Ona yaklaşıp geniş omuzlarına sarıldın. Onun kolları arasında kendini güvende hissediyordun. Yavaşça bedeninden ayrılıp senden oldukça yukarıda olan yüzüne baktın.
" Çok mu yoruldun?"
Yavaşça kafasını olumlu anlamda salladı. Onun için üzülüyordun. Birbirinize sadece o işten dönünce zaman ayırabiliyordunuz, ama genellikle işte çok yorulduğu için eve gelip dinleniyordu ve bir şey yapamıyordunuz.
" Tamam sevgilim, sen üzerini değiştir gel ben masada bekliyorum seni."
" Tamam."
Sonunda her tarafından yorgunluk akan sesini duymuştun. Bu seni her ne kadar üzse de yapabileceğin bir şey yoktu. Mutfağa geçip masaya oturdun. Üzerindeki kıyafetleri değiştirip rahat bir şeyler giymiş sevgilin yanına gelip sandalyeye oturdu.
" Kolumu kıpırdatacak gücüm bile kalmadı."
Kurduğu cümle üzerine çatalını aldın ve önündeki yemekten biraz alıp sevgiline yaklaştırdın.
" Hadi ye. Daha fazla yorulmanı istemiyorum. Sana ben yedireceğim."
Gülümseyerek sana baktı ve önünde duran yemeği ağzına aldı. Geri kalan bütün zamanda ona bir bebekmiş gibi davranmıştın.
~
🐨 Kim Namjoon
Çok sevdiğin bir kitabın en heyecanlı kısmını okurken hayattan tamamen soyutlaşmıştın. Hiç bir sesi duymuyor, hiç bir şeyi görmüyordun. Beklemediğin bir anda boynunda hissettiğin yumuşak dudaklarla, yerinden sıçrayarak arkanı döndün. Sevgilini gördüğünde rahatlamıştın ama ne ara geldiğini ve nasıl bu kadar sessiz hareket ettiğini merak etmiştin.
" Ne ara geldin?"
" Biraz önce, sana seslendim ama duymadın."
Kendine çok şaşırmıştın. Bu kadar odaklanarak kitap okuyacağını düşünmemiştin.
" Senin bu kitabı okumaya başladığında gittiğin diğer evreni görmek istiyorum. Resmen hayattan koparıyor seni."
" Namjoon başka bir evrene filan gittiğim yok. Neredeyiz biz Marvel filminde mi?"
" Bilemiyorum ama bu durum beni korkutmaya başladı."
" Her neyse. Günün nasıldı? Çok yorgun gözüküyorsun."
Elindeki çantasını koltuğun yanına bırakıp kendini senin yanına, koltuğa attı.
" Yorgun gözükmem normal. Resmen içimizden geçtiler. 6 saat dans provası nedir ya? Vücudumu hissetmiyorum."
Üzgünce yüzüne baktın. Bu kadar yorulması seni üzüyordu. Sana yaklaştı ve kafasını göğsüne koyup beline sarıldı.
" Sana sarılmak bütün yorgunluğumu alıyor."
Gülümsedin ve saçlarına ufak bir öpücük kondurdun. Sevgilin yorgun bedenini yavaşça aşağıya kaydırarak kafasını dizlerine koydu. Sende bir elini saçlarına götürüp okşamaya başladın.
" Seni benim yanımdan alıp başka alemlere götüren kitabını bana da okur musun?"
" Tabi sevgilim."
Sesli bir şekilde kitabı okumaya başladın. Aynı zamanda da sevgilinin saçlarını okşuyordun. Yaklaşık 20 dakika sonra kucağında yatan bedene baktığında uyuduğunu fark ettiğinde gülümsedin ve o duymasa bile kitabını sesli bir şekilde okumaya devam ettin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts Reactions
Fanfiction"Sözcükler yoktu, sadece dudaklar vardı." BTS hayatımızda olsaydı yaşanan olaylara nasıl tepki verirdi? Onlarla hayatımız nasıl olurdu? Cevaplar burada.