Mafya kocamızla kavga ederken bebeğimizi düşürürüz 2
🐹Kim Seokjin
Hastaneye gelmiştiniz. Doktorlar seni bir sedyeye yatırmış serum veriyorlardı. Ne sen ne de Jin konuşuyordu. O yaptığı şeyin ne kadar affedilmez olduğunun farkındaydı, sen ise neye ağlayacağını bilmiyordun. Kaybettiğin bebeğine mi? yoksa biten ilişkine mi?
" Yiyecek bir şey istiyor musun?"
Kafanı yavaşça ve güçsüzlükle iki yana salladın. Jin de umutsuz bir nefes verip önüne döndü ve tekrar bir sessizliğin içine girdiniz. Sessizlik sana o anı hatırlatıyordu. Gitmeliydi. Onun yanında ağlayıp sana yakınlaşmasını istemiyordun.
" Bir süre..."
Kafasını kaldırıp şişen gözleriyle sana baktı.
" Uzun bir süre...Ara vermeliyiz."
Ağzı hafifçe açıldı. Gözleri doldu. Bir şey söylemek için nefes aldı ama, yapmaması gerektiğini biliyordu. Çaresizlikle başını salladı ve gözünden akan yaşıyla odadan ayrıldı. O kapıyı kapattığı anda göz kapaklarını birbirine bastırdın. Boğazında düğümlenmiş o yumruyu hıçkırıklarınla dışarı attın. Ne yapacağını bilemiyordun.
~
🐱Min Yoongi
" Yanında kalmamı ister misin?"
Başını olumsuz bir şekilde salladın. Evde düşük yaptığında Yoongi seni kontrol ettirmek için zorla hastaneye getirmişti. Ne yolda ne de senin kontrollerin yapılırken tek kelime etmiştiniz. Sen şişkin gözlerinle üzerindeki yorganın desenlerini inceliyordun. O da aynı şekilde şişmiş gözleriyle sana bakıyordu. Bazen de artık her bir detayını ezberlediği odaya bakıyordu.
" Peki bir şey istiyor musun?"
Aklın sana kendi söylediği şeyi söylemeni istiyordu. Ama kalbin buna tamamen karşıydı. İki cümle arasında sıkışıp kalmıştın.
" Yiyecek, içecek, başka bir şey?"
Tartışmayı beynin kazanmıştı. Kalbin acıya acıya, her bir kelimende, onun gözlerindeki acıya şahit olan kalbinden parçalar ayrılırken ağzından döküldü o zehirler.
" Gitmeni istiyorum."
Tekrar gözleri dolmuştu. Son iki günde çok nadir ağlayan Min Yoongi'nin ağlarken mahvolduğunu görmüştün. Çenesi titriyordu. Onun bu halinin karşısında yüz ifadeni koruyabilmek için üstün bir çaba sarfediyorun.
" P-Peki..."
Yanaklarındaki göz yaşlarını silerek kapıdan çıktı.
2 gün sonra...
Yemek yemeliydin. Aç değildin, iştahın yoktu, ağzına tek bir lokma bile koymak istemiyordun çünkü boğazından geçmeyecekti. Ama hayatta kalmak için yemeliydin. 4 gündür bir şey yemiyordun. Doktorun yürümene izin vermişti. Zaten Yarın taburcu olacaktın. Çıkınca arkadaşının evine gitmeyi düşünüyordun. Çünkü onun yanına gidemezdin. Serum çubuğunu arkandan sürükleyerek kapıya ilerledin.
Kapıyı açtığında kalbin sızlamıştı. Anında dolan gözlerinle karşındaki uyuyan bedene bakıyordun. Gitmemişti. Günlerdir buradaydı.
~
🦄Jung Hoseok
" Ben çok özür dilerim."
Sinirle gözlerini devirdin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts Reactions
Fanfiction"Sözcükler yoktu, sadece dudaklar vardı." BTS hayatımızda olsaydı yaşanan olaylara nasıl tepki verirdi? Onlarla hayatımız nasıl olurdu? Cevaplar burada.