Unutulmaz bir an
🐹Kim Seokjin
Jin'le uzun zamandır sevgiliydiniz fakat onun işleri yüzünden hiç birbirinizin evinde kalmamıştınız. Sonunda bunu yapmaya karar verdiğinde onu evine davet ettin. Yarın işi olmadığını biliyordun bu sayede ona kalmasını teklif edecektin.
Beklediğin zil çaldığında kapıyı açtın ve elindeki buketle kapıda dikilen sevgiline sım sıkı sarıldın. Dudaklarına bıraktığın tatlı bir öpücükle gülümsedi.
" Ah işte tüm ihtiyacım olan buydu." Gülümseyip elindeki çiçeği aldın.
O salona geçerken sen de mutfaktan atıştırmalıkları getirdin.
" Nasıl bir film izleyelim?"
" Hmm... Romantik."
" Peki."
Filmi ayarlayıp izlemeye başladınız. Bittiğinde ikiniz de gözyaşlarınıza hakim olamamıştınız. Kapanış jeneriği girdiğinde filmi durdurdun.
" Aman Tanrım bu çok acıklıydı. Kadının ölmemesi lazımdı. Hep mutlu olmaları gerekiyordu."
Sırtını okşarken gülümsemesine engel olmamıştı.
" Çok tatlısın sevgilim."
Seni gülümsettiğinde alnına bir öpücük bıraktı ve ayaklandı.
" Saat geç oldu bebeğim ben gideyim de sen uyu artık."
O an bu an. Karnındaki gıdıklanmayı umursamayarak elini tuttun.
" Hayır gitme."
Kafası karışmış bir şekilde yanına oturdu.
" Neden sevgilim bir sorun mu var?"
" Hayır yok. Sadece burada kalmanı istiyorum. Yani benim evimde." Şaşkınlığı dudaklarına yansıyıp aralanmalarına neden olmuştu. " Yarın işin yok değil mi?"
Gülümsedi. " Hayır yok."
" Harika!"
Boynuna atladığında kollarını beline doladı.
" Hadi gel." Elinden tuttun ve televizyonu kapatıp odana ilerledin. Koridorun ortasına geldiğinizde elini bırakıp diğer tarafa yürümeye başladı. Şaşırarak ona baktın.
" Hey nereye? Buradan." İşaret parmağınla odanı gösterdin.
" Orası senin odan bebeğim misafir odası burada." O da kendi parmağıyla misafir odasını işaret etti.
Güldün. " Misafir odası mı? Seni gerçekten orda yatıracağımı mı sandın?" Yüzünde peydahlanan umutla sana bakarken elinden yakaladın. " Beraber uyuyacağız."
Sana belli etmese de gülmüştü. O da uzun zamandır bu anı bekliyordu.
Yatağına yerleştiğinizde ona doğru döndün ve yüzüne baktın. Onun da bedeni sana dönüktü.
" Nasıl hissediyorsun?" Saçlarını kulağının arkasına atarken sordu.
" Eksik." Eli havada durduğunda güldün. " Bana sarılmıyorsun aptal."
Rahatlayarak güldüğünde seni belinden kavradığı gibi zorlanmadan kendine çekti. Başını kaldırıp kolunu altından kaydırdı ve seni iyice kendine çekti. Saçlarına aldığın öpücükle gözlerini kapattın.
" Şimdi nasıl hissediyorsun?"
" Mükemmel. Hiç olmadığım kadar huzurluyum."
Gülümsediğini görmesen de hissetmiştin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts Reactions
Fanfiction"Sözcükler yoktu, sadece dudaklar vardı." BTS hayatımızda olsaydı yaşanan olaylara nasıl tepki verirdi? Onlarla hayatımız nasıl olurdu? Cevaplar burada.