Barda kendini güvende hissetmezsin ( en yakın arkadaşın olarak) (hyung line)
🐹Kim Seokjin
" Seni göndermek istemiyorum Y/n."
" Jin-ah lütfen. Arkadaşlarımla ne zamandır buluşamıyorum."
" Benim senin KIZ arkadaşlarınla sorunum yok. Yanınızda gelecek olan o orangutan kılıklı varlıklardan rahatsızım. Bu tiplerle aynı cinsi paylaştığıma inanamıyorum ya. Yemin ederim gidip aldıracağım az kaldı."
" Tamam anladım ama gitmem lazım. Gel bir anlaşma yapalım. Sen de benimle gel ama başka bir masaya otur ve hiç bir şey belli etme. Ben rahatsız olursam sana bir işaret yaparım gelip beni alırsın. Tamam mı?"
Şüpheli bakışlarla sana baktı. Sonra da nefes vererek başıyla onayladı. Mutluluk çığlıklarıyla boynuna atladın.
" Teşekkürler Jin-ah!"
Beline sarılıp hafifçe okşadı. Yanağına sulu bir öpücük bıraktın ve ayakkabılarını giymeye başladın. O da akrandan geldi.
...
Mekana girdin. Senden bir kaç dakika sonra da Jin girdi ve seni görebileceği bir masaya oturup beklemeye başladı. Çoğunlukla telefonuyla ilgileniyor ara sıra da göz ucuyla seni kontrol ediyordu.
Saatler geçti ve ortam yavaştan hareketlenmeye başladı. El şakaları artınca kendini biraz uzaklaştırdın. Ama yanındaki erkekler durmadan sana dokunmaya devam ediyordu. Rahatsız hissetmemeye başladığında göz ucuyla Jin'e baktın. Gözünü ayırmadan sizi izliyordu. Ayaklanacağı sırada kaşlarınla gelmemesini işaret ettin. Gittikçe gerilen yüz ifadesiyle yerine oturdu. Alnında damarları çıkmıştı. Adamın biri bacağını okşadığında geri çekildin ve Jin'e işareti yaptın. Masadan fırladı ve bir kaç saniye içinde yanınızda bitti.
" Oh merhaba eski dostum! Gel seninle arkada konuşalım!"
Adamı yakasından tutup kaldırdı ve barın arka odalarına geçti. Arkadaşlarının yaşanan şeye şaşırdıkları yüzlerinden belli oluyordu ama kimse bunu kafaya takamazdı çünkü sarhoştular. Tuvalete gideceğini söyleyip onların arkasından gittin.
" Sen benim sevdiğim kadına nasıl dokunuyorsun lan!?"
Yükselen sesin geldiği yere yöneldin. Jin adamı bir odaya sokmuş pataklıyordu. Eğer biraz daha dövmesine izin verirsen onu öldürecekti.
" Jin dur, yeter."
Onu odadan dışarı çektin. Her seferinde içeri geri girmeye çalışıyordu. Sonunda arka çıkıştan onu çıkardın ve geri öne yürüyerek arabaya ilerlediniz.
" Bıraksaydın beni keşke. Beynini ezseydim o şerefsizin."
" Ne diye hapse giresin diye mi?"
" Önemsiyor muyum sence?"
" Neyse boşver sen onu. Sen sevdiğim kadın mı dedin?"
Ağzının kenarıyla tıslayarak sırıttı.
" Hatırlat bana da yarın seni kulak doktoruna götürelim."
~
🐱Min Yoongi
Son zamanlarda işin yüzünden kendine pek zaman ayıramadığını düşünüyordun ve bu yüzden de bugün bir bara gitmek istemiştin. En yakın arkadaşın Yoongi seni yalnız göndermeyeceğini söylese de iş yerinde çıkan ekstra işler yüzünden seninle gelememişti. Ona her yarım saatte bir mesaj atman şartıyla seni göndermişti. Ve işi bittiği gibi hemen yanına gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts Reactions
Fanfiction"Sözcükler yoktu, sadece dudaklar vardı." BTS hayatımızda olsaydı yaşanan olaylara nasıl tepki verirdi? Onlarla hayatımız nasıl olurdu? Cevaplar burada.