Size bağırıp kırıcı sözler söyleyerek sizi ağlatırsa
🐹 Kim Seokjin
Birlikte gayet sakin bir şekilde yemek yaparken senin yemeğe yanlış malzemeyi katmanla resmen çılgına dönmüş ve sana bağırmaya başlamıştı.
" Hiçbir işi beceremiyorsun y/n!"
" Jin kırıcı olmaya başladın."
" Aishh! Gerçekten fazlalık olmaktan başka yaptığın bir şey yok."
Son söylediği sözler gözlerinin dolmasına neden olmuştu. O ise ne söylediğini yeni fark etmiş ve şaşkınlıkla sana dönmüştü.
" y/n ben-"
" Konuşma Seokjin."
Seni gerçekten kırdığını son kelimenle anlamıştı. Ona gerçekten kırıldığında veya kızdığında tam adıyla sesleniyordun. Elindeki havluyu tezgaha fırlatıp hızla odanıza çıktın ve ağlamaya başladın. Yaklaşık yarım saat sonra odanın kapısı açıldığında sen yatarak ağlamaya devam ediyordun. Sen uyuyormuş gibi yaparken yavaşça üzerine eğildi ve alnına ufak bir öpücük kondurdu.
" Özür dilerim sevgilim, kendimi kaybettim. Sana öyle şeyler söylememeliydim. Seni çok seviyorum."
Gideceği sırada elini tuttun.
" Bende seni."
~
🐱 Min Yoongi
Son günlerde sevgilinin çok yoğun bir iş gününün sonunda eve gelip tekrar çalışması seni çok üzüyordu. Yeni bir şarkı yazmaya çalışıyordu ve neredeyse bir haftadır günlük iş temposu bu şekildeydi. Sen de ona, onu rahatlatacağını düşünerek en sevdiği çaydan yapmıştın. Çayı fincana olması gerekenden fazla koyunca dikkatli adımlarla odasına taşıdın. Kapıyı tıklatarak açtın ve içeri girdin. Yoongi arkasına dönmek için sandalyesini geri çektiği sırada halının üzerinde bir tümsek oluşmuştu. Fakat sen çaya o kadar odaklanmıştın ki onu fark etmemiştin bile.
" Kımıldama!"
Senin bu haline sesli şekilde gülerken sen oldukça odaklanmıştın. Fakat beklenen olmuştu. Ayağın halıya takıldığında çay Yoongi'nin çalışmalarının üzerine dökülmüştü. Sen çayı döktüğünde Yoongi'nin yüzündeki gülümseme bir anda yok olmuştu.
" Y/n! Ne yaptın sen!"
Telaşla kağıtları masasından alırken sen korkudan ne yapacağını bilememiştin. Dökülen çaydan elin yanmıştı. Sen elini tutarken o ise kağıtlarıyla uğraşıp sana kızıyordu.
" Aishh! Sen bunlar için ne kadar uğraştığımı biliyor musun!? Ne kadar uykusuz kaldım biliyor musun!? Hayır çünkü sen sadece para derdindesin! Nasıl bu kadar aptal olabilirsin!"
Sen dolu gözlerle ona bakarken o söylediklerinden oldukça pişman olmuştu. Gözünden akan bir damla yaşla hızla Yoongi'nin odasından çıkıp mutfağa indin ve elini soğuk suyun altına sokup ağlamaya başladın. Suyu kapatıp buzluktan bir buz aldın ve yatak odanıza çıkıp yatağa oturdun. Göz yaşların tişörtünü ıslatırken sen elinin acısının geçmesini bekliyordun.
Bir süre sonra buzu çektin ve eline sprey sıkıp sargı beziyle sardıktan sonra tekrar buzun altında beklettin. Çay çok sıcaktı bu yüzden elin ocağın üstündeki bir tencereye dokunmuş gibiydi. Yoongi kapıyı açıp içeri girdiğinde dolu gözlerinle ona bir bakış atıp tekrar eline bakmaya başladın. Elinin sarılı olduğunu gördüğünde hızla yanına gelip bileğinden tutarak kolunu kendisine çekti.
" Y/n eline noldu?"
Elini sertçe ondan kurtarıp kızarık ve ıslak gözlerinle ona baktın.
" Sanane. Sen yazdığın sözlerle uğraşsana. Çünkü çayın onların üzerine dökülmesi senin sevgilinin eline dökülüp elini yakmasından daha önemli. Şimdi git o çok sevdiğin odana ve sözlerinle uğraş ve o aptal sevgilini elinin acısıyla yalnız bırak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts Reactions
Fanfiction"Sözcükler yoktu, sadece dudaklar vardı." BTS hayatımızda olsaydı yaşanan olaylara nasıl tepki verirdi? Onlarla hayatımız nasıl olurdu? Cevaplar burada.