7. BÖLÜM
"Seni en çok sevdiklerin yarı yolda bırakır. Sana en çok yalan söyleyende onlardır..."
İyi okumalar
......
Gözlerimi kapattım.
"Sıksana," diye ısrarla konuştumda tetiği çekti. Bir ağlama sesi nüksetti bu Nur'dan başkası değildi. İçimden gözlerimi açıp sus ağlama diyesim gelse de açmaya cesaret edemedim.Ola ki görürsem dayanamaz ben de ağlarım diye. Cesur olmalıydım ölüm bir son değil yeni bir başlangıçtı belki her şeye yeniden başlayacaktım. Yeniden başlamayı birini öldürmeye yeğliyordum.
"Kızı bırak." bu sefer işittiğim Cihat'ın sesiydi. Ölüme o kadar odaklanmıştım ki artık hiç kimse umurumda değildi. Arkamda gözü yaşlı Nur'u bırakmam canımı çok yakıyordu. Buradaki tek arkadaşım, kardeşim, dostum sırdaşımdı.
"Sen karışma Cihat!"
Timur'un söylediğiyle Gözlerimi açtım. Gözü yaşlı Nur, gözüme iliştiğinde gözlerimi ondan kaçırdım. Ona bakamazdım güçlü olmak istiyorsam ağlamamalıyım."Sana kızı bırak dedim!" Cihat'ın öfkeyle bağırmasıyla irkildim. Araya girip Timur'un elindeki silahı indirdi beni arkasına alıp öfkeyle babasına baktı. Elindeki silahı babasının Gözlerinin içine bakarak Ahmet'e sıktı.
Patlayan silahla kulaklarımı kapattım. Alnına yediği kurşunla yere serilen Ahmet'e acıyla baktım.
Elimle ağzımı kapatıp hıçkırıklarımı bastırdım. Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyor oturup bağıra çağıra ağlamak istiyorum. Yapabileceğim tek şey ağlamamı bastırmaktı çünkü vicdandan yoksun bu yerde ağlamak kavramına yer yoktu! Bundan nefret ediyordum susmaktan karşı koymak isteyip koyamamaktan ne yapıyorsunuz kendinize gelin diyememekten nefret ediyordum! Nefret! İçime atmaktan susmaktan nefret ediyordum!
"Ne yaptığını sanıyorsun!" Timur'un kükremesiyle Cihat elindeki silahı yere attı. "Gizem'e karışmayacaksın!" Dedi otorite çıkan sesiyle.
Timur bağırışlarını sürdürdü.
"Bana nasıl karşı gelirsin lan! Sen nasıl benim elimden adam alırsın?!"
Cihat'ın yakasını yapıştığında Cihat babasını ittiÖlüm saçan gözleri Timur'u korkutmuş olacak ki ses etmedi. Cihat arkasını dönüp elimden tuttu.
Kalabalığı yarıp beni arkasından sürüklemeye başladı. Bir adımı üç adamımdı. Hızla onu takip etmekten başka çarem yoktu. Akan gözyaşlarıma engel olamıyordum.Bir katil beni ölümden kurtarmıştı...
Ama başkasını da öldürmüştü...
Bir katil şuanda elimden tutuyordu. Bir kaç dakika önce sen haklısın diyen Ahmet'in sesi yankılandı kulaklarımda.O bir kaç dakika önce yarışıyordu. Onun katili şimdi benim yanımdaydı. Onun katili elimden tutmuştu onun katili kurtarıcımdı.
Bilgisayar odasına geldiğimizde durdu arkasını dönüp bana baktı.
Bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra kapıyı açtı ve içeri girdi.Derin bir nefes aldım.
Belimden kavrayıp beni kendine çektiğinde gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. Bana sıkıca sarılıp kafasını boynuma gömdü.
"Sana kimse zarar veremeyecek Gizem..."......
"Neredeydin?" yerde bağdaş kurmuş Nur'un yanına oturdum.
"O katilin yanında," ağlamaya başladı.
"Ahmet iyi biriydi Gizem..." gözlerimi pencereden çekip ona diktim. "Evet," diye mırıldadım
"O cennette bizi bekleyecek." Bu sözüm içimi titretmiş kalbimi hüznünle doldurmuştu.
Ahmet artık yoktu bebekken kaçırılıp buraya getirilen o masum suçlu yoktu artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Tutsak Mağdurlar
Romansa+18 Yetişkin içerik! Dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde gözlerim büyüdü. Beni ilk defa öpüyordu. İlk defa... Öpüşü oldukça yumuşaktı kendinden geçmiş gibiydi. Karşılık vermeden karşısında utançtan renkten renge girdiğimde belimden kavrayıp sıkı...