EP.13

592 49 39
                                    



iyi okumalarr:);))

Dersin başlamasına yarım saatten az kalmıştı. Kafeteryada her zamankinin aksine sadece Vegas ile otururken, bizden birkaç masa uzakta Tay ile kahvesini içen Porsche'yi izledim. Benimle konuşmuyordu. Rahatsızca yerimde kıpırdanırken, "Ondan özür dilemem gerekiyor."diye homurdandım. İçinde bulunduğumuz durum beni inanılmaz rahatsız ediyordu. Porsche benim arkadaşımdı. Ne olursa olsun ve ona, hayatını umursamadan saldırmış olmam, boğazındaki kızarıklığın sebebi olmam çok yanlıştı. Suçluydum. Özür dilemeliydim ama Vegas omuz silkerek, "Bence bu iyi bir fikir olmaz."dedi.

"O benim arkadaşım, Vegas."

Bana baktı. Ne olmuş yani der gibi başını salladığında gözlerimi devirdim. Tanrım. Neden bu kadar rahattı? "Ama o böyle düşünmüyor."dedi biraz sonra."Ona saldırdın, bizden biri olduğunu öğrendi ve Kinn'in seni durdurmaması da onu rahatsız etti. Seni kıskanıyor ve açıkçası senden nefret ediyor Pete. Ondan özür dilersen ve tekrar arkadaş olursanız bile eskisi gibi olmayacak."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Kahrolası şu bağlılık. Kinn için sevdiği adamdan bile daha önemliydim. Siktir ya. İnanılmaz rahatsız hissediyordum. Vegas'ın birini benden daha çok önemsemesi beni delirtebilirdi.

Sınıfa gittiğimizde Vegas, her zaman ki oturduğu masaya geçmek yerine yanımdaki masaya oturduğunda ona imalı bir bakış attım. Omuzlarını kaldırıp sırıttı. Bunun seni yanımdan ayıramam, senden uzak duramam gibi masum bir hareket olduğunu düşünmüştüm. Lanet olası kaçık herifin aklıyla değilde aletiyle hareket ettiğini unuttuğum o çok kısa bir an yemin ederim ki böyle düşünmüştüm. Ama Bayan Jessie sınıfa gelip ders anlatmaya başladıktan sadece birkaç dakika sonra soğuk elini bacağıma koyduğunda aklım yarım asır öncesine gitti.

Henüz liseye gittiği bir dönemde, marifetli parmaklarıyla dersin ortasında sıra arkadaşını nasıl orgazma ulaştırdığını hatırladım. Tanrım. Parmakları sürünerek bacaklarımın arasına, pantolonumun fermuarına ve oradan da düğmenin üzerine kayarak tişörtümün altından çıplak göbeğime dokundu. Nefesimi tuttum. Ona sinirli bir bakış attığımda sırıttı ve sandalyesinde geriye yaslandı. Bayan Jessie, doğrudan bana bakarak dersle ilgili bir şeyler söylediğinde beceriksizce gülümsedim. Üzgünüm efendim. Şu an da algılarım tamamen alt kısmımda dolaşan parmaklarda.

Tek eliyle metal düğmeyi açtığında bileğini kavradım. Bu dur demekti ama kahrolası zihnim daha fazlası için yalvarmak üzereydi ve o bunu okuyabiliyordu. Durmadı. Yüzü sınıfa dönükken fermuarı indirdiğinde derin bir nefes aldım. Elim hala bileğindeydi. Ve parmakları olmasını en çok istediğim yere, pantolonumun altına sızıp iç çamaşırımın içine girdiğinde dudaklarımı dişledim. Kısık gülüşü kulağıma doldu. Dirseğini masaya yasladı ve başını öne eğdi. Bayan Jessie'nin yanından bakıldığında sanki kitabına bakıyor gibi görünüyordu. Sertleşmiş aletimi kavrayıp çekiştirmeye başladı. Dudaklarımı araladım ve derin derin soluklar almaya çalıştım. Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum.

Sivri tırnaklarını aletimin ucuna batırdığında başım önüme düştü. Tanrım. Dişlerim kırılacaktı. Ses çıkarmamak için o kadar sıkıyordum ki çenem ağrımaya başladı. Ona bir kez daha durması için acı dolu bir bakış attım ama aldığım cevap sadece alaycı bir sırıtıştı. Tırnaklarını tenime sürterek elini daha aşağılara indirdi. Derin bir nefes daha almak için aralanan dudaklarımdan, aniden iki parmağını içime ittiğinde hırıltılı bir inilti kaçtı ama şükürler olsun ki bu ses, ön sıralardan bir öğrencinin Bayan Jessie'ye seslenmesiyle çakıştı. Gözlerim korkuyla açılırken, dudaklarımı dişledim. Vegas kıkırdadı. Siktir, ne orospu çocuğu ama.

VAMPİRE || VegasPeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin