0.8

1.4K 87 38
                                        

"Bir şey soracağım ciddi değilsiniz değil mi?"

"Yoo gayet ciddiyiz."

Tom, Sam ve Harry tekneyi durdurup dalacaklarını söylüyorlardı. Dalgıç kıyafetlerini çıkardılar ve şu sana büyük olur bu bana olur muhabbetine başladılar. Sanki markete gidecekmiş gibi konuşmaları ayrı komikti.

"Clark sen geliyor musun?" dedi Tom oksijen tüpünü ayarlarken.

"Hayır. Hiç benlik değil."

"Tamam. Millay sana sormuyorum çünkü geliyorsun."

Ben kendimi hayır cevabına hazırlamışken Tom'un dediği üzerine gözlerimi büyüttüm. "Bir dakika, ne!?Yüzme bile bilmiyorum Thomas!"

"Yüzmeye gerek yok ki," dedi ve yüzünü bana çevirdi. "dalacaksın."

Sam ve Harry gülüşürken ben sahte bir kahkaha atıp gözlerimi devirdim. "Al, bu senin." diye uzattı Sam kıyafeti.

İstemsizce alıp aşağı kata indim. Clark'la birlikte kaldığımız odaya ardından odadaki küçük banyoya girdim. Dar olması giymemi zorlaştırmıştı. Ama en çok canımı sıkan şey arkada dev bir fermuarın olmasıydı.

"Clark! Clark gelir misin?"

Ses gelmeyince oflayıp kendim uzanmaya çalıştım. Bir kaç saniye sonra kapının ardından bir ses geldi.

"Efendim!?" Gülerek başımı salladım. Bu sesini inceltmeye çalışan Tom'dan başkası değildi.

Kapıyı açıp kafamı dışarıya sarkıttım. "Clark'ı çağırmıştım siz kimsiniz pardon?"

Alaycı bir gülümsemeyle kolunu kaldırıp kaslarını gösterdi. "Örümcek Adam tabii ki! Yardım çığlıklarınızı duydum ve yardımınıza koştum."

"Oh anladım. Ama sağolun ben Clark'ı çağırdım. Siz gidin MJ'yi kurtarın."

"Buradaki MJ sizsiniz hanımefendi!" Birbirimizin yüzüne beş saniye bakıp gülüştük.

"Gerçekten ne oldu?" diye sorduğunda iç çekip cevapladım.

"Arkadaki fermuar." Der demez yüzündeki ifade değişmiş, dudakları kıvrılmıştı.

"Ohh, anladım. Ben kapatabilirim."

Tek kaşımı kaldırdım. "Clark'ı çağırdım Tommy."

Güldü. Kapıya yaslandı ve yüzüme yaklaştı. "Clark yok ama?"

Göz devirip iki defa daha bağırdım. Tom gelmeyeceğinden fazla emindi ama merdivenden inme sesi duyunca duygularımız yer değiştirdi. "Geldim! Ne oldu tatlım?"

Tom içeriye giren Clark'a her an boğazlayacakmış gibi bakıyordu. "Şey şu fermuarı halleder misin?"

Clark Tom'a alaycı bir bakış atıp kapıyı onun yüzüne örttü. Aynı anda kahkaha attık.

Fermuarı çektiğinde teşekkür edip aynaya baktım. Vücudumu fazla belli ediyordu. Bavuldan hırkamı çıkardım ve giydim. Odadan öyle çıktım. Yukarıya çıktığımda hazır olmayıp beni bekleyen tek Tom'un olduğunu gördüm. Üstümdeki hırkayı görünce kıkırdadı.

"Böyle mi gireceksin suya?"

"Öyle bir şansım var mı?"

Başını sağa sola salladığında ofladım. Önce bir kaç şey anlattı. Hep elimi tutacağını korkmamam gerektiğini, olabilecek olumsuzlukları ve çözümlerini. Bu beni biraz daha rahatlatmıştı.

Hırkamı çıkardım ve paletlerimi giydim. Tom oksijen tüpünü, maskeyi benim için ayarlayıp taktı. Kendisi zaten hazırdı. Geriye sadece dalmak kalmıştı.

daddy issues | tom hollandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin