"Millie, ben arabayı çalıştırıyorum çabuk ol."
Siyah beyaz çizgili kazağımı geçirdim kafamdan. Yatağıma attığım yağmurluğu giydim, telefonumu cebime koyup odadan çıktım. İkişer üçer atladığım basamakların ardından tezgahtaki anahtarları aldım. Kapüşonumu geçirdim ve sonunda evden çıktım. Evi kitledim ve yağmurdan kaçarak arabaya girdim.
"Geldim!"
"Sonunda!" Güldüm. Tom'un arabayı çalıştırmasını bekledim ama onun yerine telefonuyla ilgileniyordu. Bir kaç saniye sonra gözlerinin içi güler bir şekilde bana döndü.
"Millie."
"Evet?"
"Baban hakkında tutuklama kararı çıkmış!"
"Ciddi misin!?"
Telefonu bana verdi. Okuduğum her kelimede gülümsemem büyüyordu. Yaklaşık 5-6 gündür mahkemeyle uğraşıyorduk, hatta bu yüzden Tom magazine çıkmıştı ama asla umursamamıştı. Hiç üşenmeden bununla uğraşmıştı benim için.
"Kurtuldun." dedi fısıldarken. Gözlerimi telefondan çekip ona döndüm. Zaten bana yakın olan bedenine kollarımı sardım.
"Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim..."
"Hey, teşekküre gerek yok Spider-Man'im ben unuttun mu? İşim bu." Elimi ensesinden yavaş yavaş indirirken güldüm.
Kafamı omzundan kaldırıp yüzlerimiz arasında az bir mesafe bıraktım. "O zaman bundan sonra en sevdiğim Marvel karakteri sensin."
"Zaten ben değil miydim!?"
"Hayır, İron-Man'di."
"Koynumda yılan beslemişim..."
Kahkahamı tutamadım. O da ekşittiği yüzünü yumuşatıp benimle gülmeye başladı. O mutlulukta Sadie'ye mesaj attım, Harry'i aradım. O kadar mutluydum ki!
Her neyse. Bugün Tom'la beraber spor salonuna gidiyorduk. Uzun süredir sporunu aksatıyormuş beyefendi. Evde sıkılmayayım diye beni de davet etti bu sefer. Ben gülümseyerek dışarıyı izlerken kırmızı ışıkta durdu Tom. Beklerken de bir şeylerle uğraştı ve çok geçmeden arabada Taylor Swift - Shake İt Off çalmaya başladı.
"Ciddi misin? Hastasıyım!"
Ben bağırarak şarkıya eşlik ediyordum. Tom da oldukça saçma hareketlerle dans ediyordu.
Cause the players gonna play, play, play, play, play.
And the haters gonna hate, hate, hate, hate, hate.
Baby, I'm just gonna shake, shake, shake, shake, shake.
I shake it off, I shake it off! (ooh-ooh-ooh)Yeşil ışık yandığında Tom dansından hiç bir şey eksiltmeden arabayı sürdü. Uzun zamandır ilk defa böyle eğleniyordum.
Müzik eşliğinde spor salonuna gelmiştik. Oldukça büyük bir yerdi. Hatta alt katta park alanı vardı. Tom güvenliğe bir kart verip aşağıya indi. Etraf boş olduğu için kolay bir yer bulup park etti. Arabadan indim. Tom'da kapıyı kapatır kapatmaz arabayı kitledi ve önden yürüdü.
"Biliyor musun bir dizinin sevişme sahnesi burada çekilmiş." dedi adımlarını yavaşlatıp hizama gelirken.
Tek kaşımı kaldırdım ve ona döndüm. "Bu bilgi hayatıma ne kattı?"
Sırıtarak omuz silkti ve kolunu omzuma attı. "Hiç, söyleyeyim dedim."
Yüzüne haince bir sırıtış yerleşirken kıkırdadım. Tom'un gizli yanıydı bu. Belli etmeden beni zor duruma sokup gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy issues | tom holland
General Fiction''seni seviyorum ufaklık.'' yas farki icerir!!! OKUMASANIZ OLUR MU COK CRINGE