Kaç dakikadır öpüşüyorduk bilmiyorum ama nefessiz kalmıştık. Millie hafifçe kafasını çekince ben de çektim ve ikimiz de hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladık.
Hala üstündeydim ve yanlış bir hareket yapıp onu rahatsız etmemek için kendimi çok fena kasıyordum.
Ne kadar bununla ilgili şaka yapsam da asla.
"Ne çıktı senin içinden ya?" diye taklidini yaptığımda güldü.
"Yeni özelliklerimin kilidini açtınız Bay Holland."
"Sevdim bunu."
Hala doymamış olmanın verdiği gazla tekrar kapattım aramızdaki mesafeyi.
Tamam belki de yokluktan çıkmıştım. Ve karşımdaki kişi Millie olunca asla sakin olamıyordum. Kendimi frenleyemiyordum.
Millie de hiç yardımcı olmuyordu ki.
Yüzümdeki eli ensemdeki saçlarıma gitti. Yavaş yavaş acımayacak şekilde çekiştiriyordu. Aslında dakikalarca böyle kalabilirdim ama bu pozisyon yüzünden gerçekten kendimi fazlaca kasıyordum. Geriye çekildim ve üstünden inip kendimi yanına attım.
Sanki iki tur koşmuş maratoncular gibi nefes alıp veriyorduk.
"Buna alışsan iyi olur. 3 aydır tuttum kendimi."
"Ben 5 buçuk ay önce geldim zaten."
"Tamam işte, 2 buçuk ayda aşık olmuşum."
Güldü. Güldüm.
"Sen de alışsan iyi olur. Belli olmaz bana."
"Evet sana birden geliyorlar ama bende yatılı kalıyorlar neden?"
Omuz silkerek kahkaha attı. O gülerken onu izlemek ücretsiz terapiydi resmen. "Millie, biraz daha güler misin?"
"Ne?"
"Gül. Bana iyi geliyor."
Yüzü kızardı.
"Gülsene."
"Ya gülecek bir şey yok?"
"Emin misin?" Birden karnına dokunduğumda kıkırdayıp kendini geri çekti.
"Hayır Tom... Thomas!"
Onu gıdıklamaya başladığımda tamamen savunmasızdı ve tek yapabildiği gülerek kaçmaya çalışmaktı.
***
Millie'den;
Üstümde hissettiğim ağırlık yavaşça gözlerimi aralamama neden olmuştu. Charlie'ydi tabii ki. Uyandığımı görünce geri inmişti.
Hemen yanımda yatan şirin çocuğu görünce gülümsemeden edememiştim. İzlemeye başladım kusursuz yüzünü.
Tanrım, ne yaptım da şu an buradayım?
Ya o gün hiç kaçmasaydım evden?
Bu durumda olamazdık, korkunçtu.
Biraz bakıp yanağına bir öpücük bıraktım.
"Günaydın Charlie, aç mıymış benim oğlum?"
Tom'u uyandırmadan kalkıp mutfağa gittim. Tessa ve Charlie'nin mama su kaplarını temizleyip içlerini doldurdum.
"Bence Tom'a kahvaltı hazırlamalıyız Charls."
Dolabı açıp kahvaltılıkları çıkardım. Kahvaltılıkların hemen arkasında küçük sosisleri görünce gülümsedim. Diğer her şeyi masaya yerleştirdim. Sosisleri tavaya koyup kızartmaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy issues | tom holland
Aktuelle Literatur''seni seviyorum ufaklık.'' yas farki icerir!!! OKUMASANIZ OLUR MU COK CRINGE