"Taehyung abi!" diyerek kucağıma atlayan Heiran'ın sırtına kollarımı sararak uzun saçlarından yükselen güzel şampuan kokusunu içime çektim.
"Seni çok özledim,"
Ön dişleri henüz çıkmamıştı ve hiç olmadığı kadar peltek konuşuyordu. "Ben de seni özledim." dedikten sonra geriye çekilip, sarıldığımdan dolayı fark etmeden bozmuş olduğum saçlarını düzlettim parmaklarımın ucuyla.
"Naber Taehyungie?" diyerek bize yaklaşan Konutan Jin'i gördüğümde Heiran'a dikkat ederek ayağa kalkmış, saygıyla komutanıma selam vermiştim. "Rahat asker."
"Baba, Taehyung abi yine saçlarımı örsün." diyerek babasının ellerini çekiştiren Heiran'a gülümseyerek baktım. "Annen örmek istediğinde neden reddettin güzelim?" diye sordu Komutan Jin kızının önünde diz çöküp küçük çenesini parmak uçlarıyla tutarken.
"Şey... Bu bir sır ama annem duymasın." dediğinde iri siyah gözleri hem babasına hem de bana değmişti.
"Taehyung abim daha güzel örüyor saçlarımı."
Komutan Jin gülerek kızının yanağına dudaklarını bastırdı ve yeniden ayağa kalkıp bana doğru döndü. "Taehyung abine sormalısın kızım. İşi olabilir." dediğinde, "Müsaitim, yarım saat kadar molamız var." diyerek Heiran'ın olduğu yerde zıplayıp sevinçle bana sarılmasına sebep oldum.
"O zaman içeriye geçelim, öğle yemeği vakti değil mi?" diye sorduğunda başımı sallayarak onu onayladım. "Hadi kızım, hep birlikte içeriye geçelim."
✶
"Taehyung, benim de saçlarımı örer misin?"
Bunu sorarken bana elini uzatarak dibime giren Johnny'e kızgın bakışlar attım. Heiran'ın saçına dikkat ederek Johnny'nin omzuna hafifçe vurduğumda Heiran, " Taehyung abi, ben bu abiyi hiç sevmiyorum." diyerek kollarını göğüsünde birleştirdi.
Johnny'nin yüzü düşerken, "Ama ben seni çok seviyorum." diyerek parmak uçlarını Heiran'ın dümdüz, ipeksi yumuşaklığa sahip siyah saçlarında gezdirirken.
Heiran omuzlarını silkti huysuzca. Şu anda dudaklarını büzüp, babası gibi kaşlarını çatmaya çalıştığına ve Tanrı şahidim çok sevimli göründüğüne yemin edebilirdim. Bana sırtı dönük olduğu için tepkilerini göremiyordum.
Johnny'nin kulağına eğilip, "Üzerine gitme, birkaç tane boya kalemi getirmiş yanında. Bir tane çıktı çıkartıp o boyarken gönlünü alabilirsin." dediğimde başını sallayarak beni onayladı. Daha sonra, "Biliyorsun bu işleri." deyip göz kırptı.
"Boşuna okumadım John." dediğimde gülerek yemekhaneden çıkmıştı.
Çocuk gelişimi okumuştum. Askerliğim bittikten sonra anlaşmalı olduğum anaokuluna geri dönecektim. Hem çocukları çok sevdiğimden hem de anlaşabildiğimden bu bölümü seçtiğim
ve bitirebildiğim için çok mutluydum.Kesinlikle benim bölümümdü.
"Az mı kaldı Taehyung abi?" diyen Heiran'a sırtı dönük olduğundan görmemesine rağmen gülümseyerek cevap verdim. "Evet güzelim, lastiği uzatır mısın?"
Küçük pembe ojeli parmakları arasındaki lastiği omzu üzerinden bana uzattığında alıp, "Teşekkür ederim." diyerek hızlıca saçını lastikledim.
"Rica ederim."
Oturduğu sandalyede ayakları yere temas etmediği için ayaklarını sevinçle sallamış, daha sonra elini saçına atarak yaptığım örgüyü ellemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the military | taekook
FanfictionBir senedir askerlik yapan Taehyung'un, bölük komutanı değişir. kapak: humanlouvreart