22- Komutanın seni böyle öpmez

7.1K 650 345
                                    

komutan ve bebegi geldiii

bir suru yorum istiyorlarmis, bana oyle dediler

yazim hatasi varsa belirtin lutfen bolumu daha sonra duzenleyecegimm

keyifli okumalarrr 😚


"Bugünkü eğitimimiz, yakın temas dövüş."

Johnny heyecanla olduğu yerde hareketlenirken dudaklarımı büzüp, endişeyle komutana baktım.

Bu eğitimden nefret ediyordum.

Çünkü ikili olarak dövüşüyorduk ve hem benim hem de karşımdaki kişinin canı yanıyordu. Ve ben normalde olması gerekenden biraz daha hassas birisi olduğumu bildiğimden, bu eğitimin hiç bana göre olmadığımı biliyordum.

Ama bilmekle elimden bir şey gelmiyordu, çünkü eğitimler zorunluydu.

Jaemin, "İnşallah Yoongi ve Jimin karşı karşıya gelir." dediğinde Johnny, "Amin." diyerek karşılık vermişti.

Ben ise dudaklarımı büzerek kollarımı göğsümde birleştirmiştim.

"Bebe," dedi John kolunu omzuma atarak. "Tam senlik eğitimler bunlar." dedi dalga geçerek. Göz kırpmayı ihmal etmemişti.

Dalga geçiyordu resmen.

Tam benlik eğitimler.

"Yaa ne demezsin." dedim samimi olmayan bir şekilde zorlukla gülümseye çalışırken. Yanağımdan makas alıp, kolunu omzumdan ayırdı. Kısık sesle, "Çok temas etmeyeyim de, sıkıntı çıkmasın. Komutan acısını senden değil bizden çıkarır valla." diye konuştu.

Hafifçe tebessüm ettim sadece.

Komutan, "İkişerli grup olacaksınız. Ama grup olduğunuz kişi takım arkadaşınız değil, dövüşeceğiniz kişi. Takım oyunu değil anlayacağınız." diye konuşurken sesini herkese duyurmak için gür tutması, onun için endişelenmeme sebep olmuştu.

Bağırmak hiç olmadığı kadar yoruyordu insanı.

"Ama sadece dövüşmeyeceksiniz." dediğinde ise herkes komutanı daha dikkatli bir şekilde dinlemeye başlamıştı. Johnny heyecanlanmış olmalı ki, ellerimi birbirine sürtüp merakla komutanı dinlemişti.

"Şu gördüğünüz masada, korumak istediğiniz bir eşyayı seçeceksiniz." Başıyla masayı gösterdiğinde üzerinde, minik kağıt parçaları, birkaç yüzük, silah susturucuları gibi küçük eşyalar vardı. Saklaması kolay sayılacak eşyalar.

"İki kişiden biri, karşısındaki kişiden eşyayı almaya çalışacak, diğeri ise eşyayı korumaya çalışacak. Karşınızdaki kişinin bayılmasına sebep olacak bölgeleri vurulmadığı ve yere kan damlamadığı sürece birbirinizle dövüşebilirsiniz."

Komutanın konuşmasından sonra Daejung'un sesi kulaklarımda yankılandığında ellerim yumruk hâline gelmişti istemsizce.

"Komutanım, nerelere vurmamalıyız. Açıklık getirebilir misiniz?"

"Ense ve burun ile filtrum arasında kalan hassas noktaya sertçe vurmayın. Sağlık ekibi zaten burada, kendinizi kötü hissederseniz el etmeniz yeterli olur."

Herkes bir ağızdan, "Anlaşıldı komutanım!" diye bağırınca eğitim için gerekli hazırlıklara başlandı.

Evet.

Şu anda stresten titreyen ellerimle, elimdeki susturucuyu arka cebime yerleştirmiş ve kurban edilmeye hazır biri gibi, benden fazlaca iri olan koğuş arkadaşıma kaçamak bakışlar atarak ne kadar iri olduğunu bir defa daha idrak ediyordum.

the military | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin