16- Kollarım arasında küçücüksün

5.3K 563 143
                                    

selamlar, nasilsiniz bebislerim?

umarim herkes iyidirrr, cok uzatmayayim keyifli okumalar dilerimmm😽

"Birazdan yakılacak olan bu sikik ateşi komutanların içinden geçirmezsem şerefsizim."

Johnny'nin bıkkın söylenmesi üzerine yüzümü buruşturdum.

"Komutanların ne suçu var şu anda?"

"Sen niye bir anda komutanların tarafına geçtin bebe?" dedi şüpheyle bana yaklaşırken. Yüzümü biraz daha buruşturdum.

"Tarafa falan geçmedim ki, sadece ateşi yakmamızla komutanların alakası olmadığını düşünüyorum."

"Yok buna bir şeyler olmuş." dedi Jaemin yanıma yaklaşıp elini alnıma koyarken. "Geçen ateşlendiğinde başına vurdu herhalde." dediğinde elimin tersiyle sertçe omzuna vurdum.

"Abartın."

"Bana bak bebe," dedi Johnny gözünü kırpıp başını hafifçe iki yana sallarken.

"Omzumdan aşağıya sarkmayı özledin herhalde."

Başımı hızla iki yana salladım.

Jaemin başını geriye atıp sesi ormanda yankılanacak şekilde güldüğünde endişeyle etrafımızdaki askerle bakış attım.

"Yüz ifadesi çok komikti. Keşke başa sarıp yeniden izleme şansım olsaydı."

"Çok kötüsün. Benimle uğraşmayı tahmini ne zaman kesersiniz?"

Tam bunu söylemiştim ki Yoongi, "Bir şeyler mi yesek ya? Ağaç dalı toplama ayağına uzaklaşalım biraz." dedi bir anda.

"Saçmalamayın bence."

Yoongi gözlerini kısarak, "Her an bizi ispitleyecekmiş gibi bakıyor nedense. Pek güvenmedim bizim bebeye şu anda." dediğinde şaşkınlıkla dudaklarım aralandı.

"Yaa, ben ne yaptım ki? Niye böyle diyorsunuz hepiniz?"

Johnny aynı Yoongi gibi gözlerini kıstı.

"Komutanla geldiğinde yorgun ve huysuz bekliyorduk seni, sonuç olarak seninle uğraşmayı seviyor. Daha doğrusu işkence yapmayı ama neyse... Her neyse işte, sen mutlu ve bir de yetmiyormuş gibi enerjik gelince bi' garipsedik elimizde olmadan."

İnanamıyormuş gibi baktım onlara. Ama aslında kendime inanamıyordum. Nasıl bu kadar belli etmiştim mutlu olduğumu? Sikeyim, kafamı sikeyim!

"Çok kötüsünüz." dedim ve yeniden işimi yapmak üzere dalları düzgün bir şekilde yerdeki taşın üzerine dizdim. "Mutlu olmam neden sizi mutlu etmedi ki?"

"Lan neye mutlu oldun amına koyayım! Komutanla gittin geldin mutlusun, neden?"

Kaşlarımı çatıp hızla başımı Johnny'e çevirdim. "Bağır bağır. Herkes duysun. Tüm orman duysun, sağır sultana da duyur."

Elleriyle yüzünü sıvazladı. "Sende bir haller var ama... Neyse yakında çıkar kokusu." dedi ve yanıma gelip bana yardım etmeye başladı ama kızgın bir şekilde hâlâ ona bakmaya devam ediyordum. Nasıl bu kadar abartıyorlardı aklım almıyordu.

Başını kaldırıp göz kırptı.

"Ne?" dedi uzatarak.

"Sinilerimi bozdun John." dediğimde bozuntuya vermedi. "Komutan ne ayak bebe?" dedi yeniden göz kırpıp başını hafifçe iki yana sallarken. Resmen hayırdır demeye çalışıyordu.

the military | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin