13- Öpersem benim olursun

5.7K 580 379
                                    

selamlarrr, bu bölüme biiiir sürü yorum istiyorum çünkü komutan ve tae açık açık konuşuyor 🌚

keyifli okumalar dilerimm


Eğitim bitmişti.

Stresle salladığım bacağım, işaret ve baş parmağımla yolmuş olduğum alt dudağımın sızlaması umursamadan öyle duruyordum.

Fazlaca stresliydim.

Henüz Komutan ve Daejung'un birlikte gidişi üzerinden birkaç dakika geçmişti ama o birkaç dakika benim için saatlerdi adeta.

Açılacaktı. Kahretsin ona açılacaktı. Bunu yapacaktı ve şansı yaver gitmiş olduğu için Komutan onu çağırmıştı. Aslında ikimizi de çağırmalıydı.

Neden sadece onu çağırmıştı?

Çıldıracakmış gibi hissediyordum.

"Hey, ne oldu sana? Bir durgunlaştın."

Jaemin'in kolumu hafifçe okşayarak konuşması üzerine ona doğru döndü bakışlarım.

Çimenlerin üzerinde öylece duruyorduk. Yemek saati henüz gelmemişti. Bir saat vardı ama komutan gittikten birkaç dakika sonra biten eğitim resmen onun odasına gitmem için bir işaret vermişti.

Bizim de konuşmamız gerekiyordu hem.

Ben kararımı vermiştim. Her şeyi göze alarak evet demek istiyordum.

"Yoruldum." dedim sadece.

"İçeriye mi geçsek?" diye bir fikir sundu Hoseok.

"Benim gitmem lazım." dedim bir anda.

Herkes bir anda bana doğru döndüğünde her birine bakarak tepkilerini ölçmeye çalıştım.

"Nereye?" diye sordu Johnny.

Yutkunup. "Komutanın yanına." dedim.

"Komutan mı çağırdı?" diye sordu bu sefer Yoongi.

Ah, doğru ya. Yanına gitmek için bunu kullanabilirdim. Zaten beni sürekli yanına çağırdığından kimse neden diye sormazdı.

Başımı olumlu anlamda salladım.

"Daejung ile çakıştınız ya. Ondan herhalde. Bu arada," deyip iyice dikkatleri üzerine çeken Yoongi ile birlikte gözlerim onun yüzündeki her bir zerreye dokundu.

"O piçi bir gün gerçekten öldüreceğim. Seni düşürdü resmen."

"Önemli değil." dedim bir an olsun düşünmeden. Artık umrumda değildi. Tamam, beni düşürmesi son damla olmuştu ama bundan sonra ben de ona karşı bu kadar sakin ve toleranslı davranmayacaktım.

"Ben gideyim," deyip ayağa kalktığımda Jaemin'in kalçama elini sürtmesi üzerine kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Çimenler yapışmış." dedi ve en sonda kalçama sertçe vurduğunda, "Hey!" diye uyardım.

"Ne değerli kıçın varmış." dedi gözlerini devirerek.

Aynı şekilde ben de ona gözlerimi devirdikten sonra hızlı adımlarla askeriyeye ilerlemeye başladım.

Komutanın kapısının önüne geldiğimde, içeriye girdikten sonra koştuğumdan dolayı nefes nefese bir şekilde ulaştığımdan, ellerimi dizlerimin üzerine koyup hafifçe eğilerek nefeslenmeye çalıştım birkaç saniye.

the military | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin