Hiiii , söz verdiğim gibi buradayım ✊🏻
Umarım beğenirsiniz 👋🏻***
Önceki bölümden devam ...Karşılarında oturmuş , iki gözüm iki çeşme ağlayan çocuğun susmayacağını anlayan Asaf kendisi söze başlamak için hafifçe boğazını temizlemiş böylelikle yanında oturup , pür dikkat çocuğu izleyen eşinin dikkatini kendine çekmişti .
Kafasında dakikalarca tartmış ve ne yapacağına karar vermişti. Bu iş hall olmak zorundaydı artık. Başka yolu yoktu .
" Anladığım kadarıyla senin bu sulu gözlerin dur durak bilmeyecek . Bu yüzden uzatmadan sadede gelelim . "- demiş ve öne doğru kaydığı koltukta arkaya yaslanarak rahatını sağlamıştı.
Bu sırada göz yaşları dur durak bilmeyen genç ise onun yüksek sesiyle irkilmiş , korkuyu yansıtan gözlerini karşı koltukta oturup kendisini izleyen adamlara çevirmişti.
Her saniye hızını artıran kalbi sebebiyle midesi bulanıyor, bu da yetmezmiş gibi başı ağrımaya başlamıştı.
" Burada olmanın sebebini biliyorsun değil mi küçük hırsız ?" - demiş ve sorusuyla eşdeğer olarak kaşları da hafifçe havalanmıştı .
Göz yaşları sebebiyle hafif nemli dudakları arasında kısık bir nefes çekmişti ciğerlerine, ardından ise kaçıncı defa söylediği bilinmeyen malum cümlesine bir yenisini daha eklemişti kısık ve pürüzlü çıkan sesiyle . " Ben birşey yapmadım." - diye bilmişti.
"Madem bir şey yapmadın , o zaman neden o yaşlı bunak öyle söyledi ? " - demiş ve hafiften öne doğru eğilmişti.
"B-ben sadece , b-ben sadece papatya aldım . Başka hiç bir şeyini almadım onun "- demiş, karşısındaki adamın bir şey söylemesine izin vermeden ," B-ben sadece bir demet papatya almıştım onun bahçesinden. Sa-sadece bir demet papatya..." - diye bilmişti. Çünki diğer kelimeleri sol gözünden süzülen göz yaşı ve dudakları arasından fırlayan hıçkırık sebebiyle yarım kalmıştı.
"Bir demet papatya mı? Bu kadar zahmet sadece bir demet papatya yüzünden mi yani ?" - diye sormuştu şaşkınlığını bastırmaya hiç çabalamadan , direk yansıtan Erhan . Nasıl yani bu kadar olay sadece papatya yüzünden mi ? Daha doğrusu bir demet papatya yüzünden mi?
"E-evet , evet sadece pa-papatya için , ben hırsız de-değilim ki , ben sadece papatya aldım"- demişti kısık nefeslerini bölen hıçkırıkları arasında .
"B-ben sadece p-papatya aldım."" Ona götürecektim papatyaları. Papatyaları, papatya cennetine götürecektim ben sadece " - diye bilmişti, çünki yine kelimelerini bölen hıçkırıkları, paranga misali kapanmıştı boğazına sanki ve bu küçük avcının nefes almasına izin vermiyordu.
Evet haklıydı, o papatyalar , Papatya cennetine gidecekti. Biricik papatyaları sevmezdi , çünki babasını hatırlatırdı Biricik' e . Lakin sırf papatya cenneti için gördüğü en güzel papatyaları toplar ve Eren'le birlikte el ele tutuşarak onlarca insanın uyuduğu mezarlığa giderek ,her hafta ziyarete geldikleri papatyalar cennetine hediye ederlerdi .Bu onların yıllardır şaşmayan görevidir.
Geçmişten bir sayfa...
Biricik babasına çok düşkündü , babası da ona . Lakin bir gün zavallı adam başına bela olan borçları yüzünden dayanamamış ve intihar etmişti. Öyle bir ruh haline girmişti ki , bir saat fazla göre bilmek için işlerini aceleyle yapıp bitiren adam , canından çok sevdiği karısını ve biricik kızını bu zalim dünyada bir başına bırakarak gitmişti.
Öyle ki babasının ölümünden sonra yıkılan genç kız , daha acısını yaşayamadan kapıyı çalan alacaklı adamlar yüzünden tüm okuma hayallerini kenara atıp , annesine yardım amaçlı bir fabrikada çalışmak zorunda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatyalar aşkına
FanfictionTam bir papatya sevdalısı olan Eren huysuz komşularının bahçesinden kopardığı birkaç papatya yüzünden 2 manyak mafyanın eline düşerse ? Para karşılığında onlarla 1 ay boyunca ageplay sürecine girmek zorunda olan Eren 1 ay sonra onlardan ayrıla bile...