-20-

727 50 4
                                    

Naber lan yüzünü gözünü sevdiğimin gülleri 🌈🏳️‍🌈😫

Yeniden burdayım beh . Öyle çok özlemişim ki minik Eren'i 🥺😭

Eheheh ama artık burdayım YENİDEN !!! Veeee şimdilik final filan yok size . Ama minik şartı unutmayın sakın 😤🙄

Neyseeee haydi bölüme 🎉

Buraya ilk ve şimdiki başladığınız zamanı bırakırsanız çok sevinirim 🥺💜

***

Evettt Çin malı final bölümünden önceki bölümden devam ...(bu nasıl cümle be...)

İki babasının kolları arasında titreyerek ağlıyordu Eren .

Yaşadığı büyük korku onu amansız bir hissin içine itmişti. Onları kaybedeceğini düşünmüştü...

Eren" Ba-ba ben ditmek istemiyorum yütfen beni göndermeyin nolur ditmeyeyim ben"

Titreyen sesi ve kayan kelimeleri her an küçük alanına geçe bileceğinin göstergesiydi . Ama Eren direniyor ve bunu  kabul etmiyordu.

Büyük bir çocuk olup bu konuyu babalarıyla konuşması gerekiyordu .

Asaf derin bir iç çekmişti. Bu çocuğun her akan göz yaşına bir kişiyi kurban ederdi. Ama şimdi minik oğlu kolları arasında titreyerek ağlıyordu. Ve Asaf kalbinin parçalandığını hissediyordu ...

Erhan " Bebeğim lütfen sakin ol , seni asla bırakmayız. Hadi şimdi sakinleş ve konuşalım tamam mı? Kurban olurum her göz yaşına ağlama nolur içim acıyor sen ağlayınca."

Kötü adam karakterli aşk adam da aynı Asaf gibi hissediyordu . Bu çocuk için her ikisi de gözünü kırpmadan ölürdü.

Eren " Söyj (söz) mü? Eyen ditmeyk( gitmek ) yok mu? "

Asaf"Söz yavrum , söz bitanem , söz. Seni asla bırakmayız biz. "

Biraz daha sakinleşen küçük avcı, kafasını Erhan'ın boynundan ayırmış, dolu gözleriyle iki babasına bakmıştı.

Duygu dolu anları bölen, Eren'in karnından gelen sesler olmuştu.

Eren " Hihh bayba daynım müyjik  çayıyoy (baba karnım müzik çalıyor)"

İki adamın kahkahaları tüm salonu doldurmuş, ardından Asaf minik bebeğini alarak koca bebeğiyle mutfağa doğru yol almıştı... Doyurması gereken minik bir bebek vardı.

Erhan hemen ballı sütü hazırlamaya başlamış, Asaf kollarında olan bebeği mama sandalyesine oturtmaya çalışmıştı. Evet sadece çalışmıştı...

Eren "Bayba hayıyyy otuymammm oymaj ditsin beyn otuymam hıhhhh"

Kollarını göğsünün altında bağlayıp, kafasını da Asaf'ın boynuna saklamaya çalışıyordu . O sandalyeye oturmazdı ne olursa olsun hıh.

Asaf " Bebeğim yapma ama böyle. Sen orda otur bende senin yanında oturuyorum he olur mu ?"

Eren" Hayıyyyyy oymaj otuymam bayna ney beyn seynin kujağında otuyucajam bayna neee hıh! "

Onun bu hâline Asaf gülmüş, boynuna sıkıca öpücük kondurmuştu  minik keçinin. (Katır demek istemiyorum ama...) Ama bu da yetmemiş olacak ki , birkaç defa daha öpmüş ardından kendini zorla da olsa tutarak bebeğinin yüzüne bakmıştı.

Kıpkırmızı olan yanakları, karışmış sarı tutamları ve  büzdüğü dudaklarıyla çok sevimli görünüyordu . Tam yemeklik yani !

Yüzüne dikkatle bakan babasıyla daha fazla utanan Eren başını babasının omzuna gömmüş, utançla tişörtünün yakalarını kavramıştı.

Eren" Yaaa bayba öypme öyye !"

Bebeğinin nazlı halleriyle elindeki işini çabucak bitiren Erhan , biberona doldurduğu sütü masaya bırakmış, ardından minik bebeğini Asaf'ın kollarından almıştı. Şimdi öpme sırası ondaydı bir kere .

Hızlı hızlı öpücükleri bebeğinin yüzünün her yanına bırakmış, yetmemiş gibi derin bir öpücük bırakmıştı boynuna . Bu çocuk cidden bebek gibi kokuyordu be .

Eren " Ya baybaaaaaa!"

Neşe dolu kahkahalar ve öpücük sesleri tüm mutfağı doldurmuş, tüm evi iletmişti .

Onlar için artık yeni bir sayfa açılmıştı. Rengarenk çiçeklerle süslenmesi gereken pembe - mor sayfalar ...

***
Çocuklar yetişirse bu gece , olmazsa  yarın dersten gelince yeni bölüm atacağım. Bu bölüm bir nevi  Çin malı final bölümünden kurtulmak için yazdığım geçiş bölümüdür. Umarım beğenirsiniz.

Gelecek bölümde görüşmek üzere hoşçakalın papatyalarım 🥺🌼🏳️‍🌈

Bana bakın çıtırlar eğer olurda oy vermezseniz ve yorum yapmazsanız küserim yeni bölümü bir ay sonra yazarım hıh

Papatyalar aşkına Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin