Papatyalar aşkına

-10-

Yeni bir bölümden merhaba çocuklar. Umarım gününüz güzel geçiyordur . Çünki benimki çok kötüydü. İki saatlik matematik dersi beni öldürdü 🙂.

***
Çokta uzun sayılmayan bi' araba yolculuğu sonunda eve varmışlardı...

Erhan kucağında sakince uyuyan bebeğini bir dakika bile yanından ayırmak istemiyordu .  Nedendir bilinmez ama Eren'e karşı ilginç duygular besliyordu kalbinde . Yanlış anlamayın, adı aşk değildi  . Farklı bir şey,aşktan daha temiz , merhametten daha fazlası. Adı bilinmez bir şey yani anlayacağınız.

Önden seri adımlarla ilerleyen Asaf , kapıyı açarak geriye çekilmiş, Erhan'ın geçmesi için yer açmıştı.

Birkaç adım sonrasında sonunda yatağa varan Erhan , Eren'i yatırmış ve gözüne kestirdiği yumuşacık saç tutamları arasına kokulu bir öpücük bırakmıştı.

Başka zaman olsa ortalığı birbirine katacak Asaf , kalbinde hissettiği ilginç sızıya ve artan kalp atışlarına anlam veremiyordu . Bu çocuk hayatlarına girdiği ilk andan beri zaten hiç bir şeye anlam veremiyoru kendisi . (Koca bebeğim aşık olmuş 🥺)

Düşüncelerini kapatma ve ya görmezden gele bilme yeteneği olsa belki dakikalarca belki de saatlerce orda, o şekilde - dudakları yeni meskeni olan saç tutamları arasında- kala bilirdi Erhan . Dedim ya , görmezden gele bilseydi .

Asaf üzerindeki montu çıkarmış ve siyah koltuğun üzerine gelişi güzel atmıştı. Rahatlamaya ihtiyacı vardı çünki . Malum , gece zor geçecekti.

Yatağın kenarında durmuş, minik bedeni seyreden eşinin arkadan beline sarılmış, güzel kokunun meskeni olan boynuna baskılı ve kokulu bir öpücük bırakmıştı. Bu koku için canını bile vere bilirdi .

Başını arkaya doğru yaslayıp, eşine daha fazla alan açmıştı kendince Erhan . Biliyordu çünki, biliyordu onu rahatlatmak için elinden geleni yapacağını . Yıllardır yapıyordu sonuçta...

Biraz geriye çekilerek , Erhan'ı kucağına almış, ve banyoya götürmüştü Asaf . Kenardan bakan herkes için Erhan kocaman bir adam gibi görünse de , Asaf'ın gözünde Eren  den farkı yoktu . (Anlayamazsınız be ...)

Banyoya gelince Erhan'ı yavaşça yere bırakmış ve küvetin suyunu ayarlamaya başlamıştı. Sadece birkaç dakika içinde hallolan suyun peşinden küvetin içine biraz gül yaprakları ve renkli toplardan atarak son işini de halletmişti .

Arkasına döndüğü zaman gözlerini öylece fayans'a dikmiş bir Erhan görmek kalbini sıkıştırırken derin bir nefes almış ve temkinli adımlarla aradaki mesafeyi kapatmıştı.

Elleri üzerindeki gömleğin düğmelerini açmak için havalanırken , Erhan daldığı düşüncelerden sıyrılmış ve kendine gelmişti.

Temkinli hareketlerle önce gömleğini,  kemerini çözdüğü pantolonunu ve son olarak ta hafif bir şekilde eğilerek iç çamaşırını çıkarmıştı.

Elleri kendi gömleğinin düğmelerine giderken Erhan buna izin vermemiş aynı kendisine yaptığı gibi onu baştan sona çıplak bırakmıştı.

Elini uzatarak Asaf'ın kendisine göre bile büyük olan ellerini tutmuş ve çekiştirerek küvetin yanına getirmişti. İlk önce Asaf, daha sonraysa kendisi girmişti sıcak suyun içine .

Başka zamanda olsa bu iki çıplak bedenin bir araya gelmesi gecenin  en az  üç tur ile bitmesine sebep olacak olsa bile şimdi ikisinde de bir hareket yoktu . Azgınlık sınırların zorlayan bu ikili ateş ve barut misali bir araya gelmemeli gereken şahıslardı . Tabii ki normal bir zamanda .