-14-

2.2K 115 73
                                    

Merhaba çocuklar, bölümün geç gelmesi sebebiyle hepinizden özür dilerim. Dün bizim taraflarda internette büyük bir sıkıntı vardı, bu yüzden yaşanan sorunlar sebebiyle bölüm gelemedi. Lakin merak etmeyin, yarın telafi olarak iki bölüm atmaya çalışacağım. Umarım beni affedersiniz çocuklar 🌺🪐

***
(1 hafta sonra... Kaldı 16 gün)

İlk günler belki korkunç geçmişti minik avcı için ama , bu son günlerde o kadar iyi zamana geçiriyordu ki , sanki saatler uçup gidiyordu . Babaanne'in onunla oyunlar oynaması, Asaf'ın annesinin ilk günlerde ilginç davranmasına rağmen son günlerde onunla birlikte resim yapması - ve kesinlikle belirtmek isterim ki , kadın çok güzel resim çiziyor - ve en önemlisi olarak Asaf'ın sürekli kendisiyle ilgilenmesi olmuştu. Erhan ... O biraz ilginç davranıyordu. Sürekli kendisinden uzak duruyor , hatta bu son iki günde kucağına bile almıyor du .Bunun sebebiyse daha bilinmiyor du .

Oturduğu oyun alanında arabasıyla oynamaktan sıkılmıştı Eren . Yirmi dakika önce Asaf mamasını yedirmiş ve Erhan ile önemli bir şey konuşacağını burada kendisini beklemesini söyleyerek gitmişti. Hoş, zaten nereye gide bilirdi ki ? Günlerdir yürümediği için bacakları güçsüz düşmüştü. Bunu daha dün çok acı bir şekilde anlamıştı....

Erhan'ın ilk günlerde ona iyi davranıp, sürekli öpmesi ama şimdi yüzüne bile bakmamış olması çok kırıyordu minik kalbini . Ama neyse ki Asaf onunla fazlasıyla ilgileniyordu . Hatta dün kendisine oyun oynamakta eşlik bile etmişti. Evet  doğru, dışarıdan bakıldığı zaman çok sert gibi görünüyordu ama öyle değildi. İçinde minik bir yavru ayı yatıyordu onun . Bazen korkunç bir yaratığa dönüşen minik bir ayı....

Belki de çoğunuz Biricik'in nerede olduğunu merak ediyorsunuz. Değil mi ? Eren kas gevşetici ilacın etkisinin geçtiği zaman Biricik'i aramış, ona durumunun iyi olduğunu, olayın yaşandığı gün tesadüf eseri iki adamla tanıştığını ve onlarla bir aylık bir çalışma karşılığında para aldığını söylemişti. Tabii ki de Biricik bu paranın kendi borçları için kullanıldığını anladığı zaman birçok defa özür dilemiş, ömrünün sonuna kadar bile olsa o parayı çalışıp kendisine iade edeceğini söylemişti. Lakin tahmin ettiğiniz gibi Eren bunu kabul etmemiş, ' bizim aramızda paranın konusu olamaz , sen benim hayatta yaşama sebebim , kardeşimsin demişti.  ' (böyle seven bir kardeşim olsa başka derdim olmaz ya )

Konuşmanın devamında Eren manevi annesinin de durumunu sormuş, sonra işi olduğunu söyleyerek kapatmıştı. Ve en son üç gün önce konuşmuştu . O zaman da önemli bir şey olmadığını öğrenmişti. Ayh kısacası durumları iyi .

Kendisini ne kadar zorlasa bile artık can sıkıntısından öleceğini düşündüğü için kendi başına bir şeyler yapmaya çalışmıştı. Lakin bu çabası bir anda küçük bir kazaya sebep olmuştu. Eren yürüyemiyordu  ama emekliye biliyordu . Ve şimdi de bir şekilde konum değiştirip, minik sehpa üzerinde bulunan emziği almak istemişti. Ne ? Bazen o plastik parçası işe yarıyordu.

Minik renkli toplardan birine basmış ve elinin kayması sebebiyle yüzüstü parkeye yapışmıştı. Eh tabii ki de canı çok acımıştı. Peki ağlamış mıydı? Kesinlikle evet .

Sanki kolu kopmuş gibi çığlık atmış, tüm evde yankı yapacak kadar yüksek bir sesle ağlamaya başlamıştı.

Sesi duyan ikili hızla aşağı inmişti . Lakin Asaf öyle hızlı inmişti ki , önde koşan Erhan'ı bile geçmiş, az kalsın büyük bir faciaya sebep olacaktı. Dedim ya neredeyse ...

Yerde yatan bedeni görünce Asaf resmen deliye dönmüş, gür sesi evin içinde yankı yapmıştı.

"Doktor çağırın çabuk!"

Papatyalar aşkına Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin