-8-

3.3K 174 149
                                    

Yeni bir bölümden merhaba 👋🏻

Arada birkaç aksaklıklar oluyor , bu yüzden bölümler biraz geç geliyor . Bu süre zarfında anlayışla beklediğiniz için hepinize teşekkür ederim. Elimden geldiği kadar hızlı yazmaya çalışıyorum ama bazen bu zor oluyor . Umarım beni anlıyorsunuzdur .

Kısa açıklamanın ardından hadi bölüme geçelim ...

Minik yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥲

***

Birkaç saat önce ağlayarak uyuduğu omuzun ardından şimdi bir yatakta uyuyan beden hissettiği rahatsız edici hisle gözlerini açmış, gece lambasının aydınlattığı odada tavanla bakışmıştı.

Kendisi bilmese bile , saatler önce geçmişti vücudundaki ilacın etkisi . Ve bunu da kaşınan göz kapaklarını rahatlatmak için kaldırdığı elleri sayesinde fark etmişti.

Rahatsız edici hissin geçmesi için hızlıca gözlerini kaşımış , ardından dirsekleri üzerinde ayrılmıştı bütünleştiği yataktan .

İlk önce etrafa anlamsız bakışlar atmış, ardından yanında uyuyan iki bedeni fark etmişti. Uykulu hâliyle, gündüz gözüyle asla yapmayacağı bir şeyi yapmış, sol tarafında uyuyan Erhan'ı hafifçe omuzlarından dürtüklemişti . Sonuçta kendisi uyandıysa her kes uyanmalıydı değil mi ? (Bu kesinlikle ben 😅)

Zaten derin olmayan uykusu itilen omzu sayesinde dağılan Erhan , hemen gözlerini açmış ve doğrulmuştu yattığı yatakta .

Uyku nedeniyle boğuk çıkan sesiyle "Ne oldu Eren ? Neden uyanıksın bu saatte ? "- diye sormuştu.

Zorla açık tuttuğu gözlerini Erhan'ın gözlerine çıkaran minik avcı, sağ elinin işaret parmağıyla hafifçe karnına dokunmuş, "Çünki burası aç, ve yemek istiyor "-demişti. Çocuğun ne dediğini anlamayan Erhan , " Nasıl ya ?"- diye sorup , esnediği için açılan ağzını eliyle kapatmıştı. O uyanınca böyle oluyordu . Biraz , ama bakın biraz diyorum , SALAK oluyordu ...

Seslere uyanan Asaf , " Güzelim, neresini anlamadın ? Çocuk acıkmış işte."-diyerek yüzünü buruşturmuştu .  Alışmıştı eşinin bu hallerine nihayetinde ...

"Haaa, anladım. Tamam ben o zaman şey edeyim ... Ney edeyim ?"- diyerek Asaf'a bakmıştı. Onun bu haline Eren yüzünü buruştururken , Asaf ise əlini alnına vurarak ' şak ' diye bir sesin çıkmasına sebep olmuştu.

Sessiz oda içerisinde yayılan ses Eren'in bir anda kahkahalarla gülmesini sebep olmuştu. Öyle ki , dizleri üzerinde oturduğu yatakta geriye düşmüştü . Altına doğru katlandığı bacakları düşüşü sebebiyle serbest kalırken , gülmenin şiddetiyle boşluğa doğru sallamaya başlamıştı.

Onun bu hali , uykulu Erhan'ı uyandırmış, eşinin bu içler acısı haline yanan Asaf'ın ise şaşkınlıkla baka kalmasına sebep olmuştu. İlk gördükleri andan beri farklı sebeplerden dolayı ağlayan Eren'in böyle içten bir şekilde güldüğünü görmek onu bozguna uğramıştı . Çocuğun zaten ince olan sesi kahkahaları nedeniyle biraz daha incelmişti sanki ...

Kahkahalar eşliğinde gülen çocuğun karnından gelen - aç olduğunu belli eden - ses , birden durgunlaşmasına sebep olmuştu. Utançtan yok olmak istiyordu yaa...

Durumun ne kadar vahim olduğunu anlayan Asaf , "Erhan hadi !"- diye uyarmıştı eşini hafif sitem dolu bir sesle . "Ha, hee . Tamam gittim "- diyen Erhan , hemen ayağa kalkmış ve hızlı adımlarla kapıya doğru ilerlemişti. Lakin hesaba katmadığı bir şey olmuştu. Öyle ki , ayağına doğru düzgün giymediği terlik halıya takılmış, büyük bir gürültü eşliğinde yere kapaklanmasına sebep olmuştu.

Papatyalar aşkına Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin