Mutlu günler

48.8K 1.5K 76
                                    

İYİ OKUMALAR BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)
Medyadaki Şilan ve Kadimin düğünde giydiği kıyafetler.
( Şilanın saçı burada ki gibi değil)

Kadim miydi bu can alıcı sözleri söyleyen ? duymaya alışık değildi genç kadın böyle sözleri hele de kocasından. Bu sözler kalbinin ritmini değiştirmeye yetmişti, Galiba aşık oluyordu yavaş yavaş. Önceleri bu evliliğin onun sonu olacağını söyleyen kadın şimdi kocasına aşık olduğunu itiraf etmişti kendine.

Meğer tek ihtiyacı olan kaçasından gelecek bir kaç tebessümmüş. Şu an sanki kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. İçinde kelebekler uçuyordu, karnına saplanan o tatlı sancıda cabasıydı. Bebeğinin varlığını öğrendiği günden beri hayatı fazlasıyla değişmişti. Artık her sabah daha mutlu uyanıyordu, yüzünden gülümseme hiç eksik olmuyordu ve galiba en önemlisi artık bir umudu vardı kadim için. Bekleyecekti, kocasının onu seveceği günü büyük bir heyecanla bekleyecekti. Bir gün kadim ,o ve minik bebekleriyle gerçek bir aile olacakları günü merakla bekleyecekti ve o günün bir an önce gelmesi için elinden ne gelirse yapacaktı.

Yatağına uzandı gen kadın ama hala kadimin ona söyledikleri aklına geldikçe gülüyordu. Kaç saattir yatakta hayal kurduğundan habersizdi şilan taki kapısı tıklatılana kadar.

'' buyur şükran''

'' sana süt getirdim''

'' çok sağol ama ne gerek vardı''

'' hamilesin iyi beslenmen lazım''

Şilan şükranın elinden bardağı aldı. Şükran çıktıktan sonra sıcak olan sütü üfleye üfleye içti. Boş bardağı komedinin üzerine koydu.

Hala içi içine sığmıyordu akşam kadim ile düğüne gidecekti. İnanması zordu ama gerçekti.

Dolabının önüne gelip ne giysem diye düşünmeye başladı. Daha çok vardı ama bir an önce karara vermek istiyordu giyeceği şeye. Çok güzel olmak istiyordu. Kadim Karadağ'ın yanına yakışmalıydı.

Biraz göz gezdirdi ve kırmızı kalem eteğini aldı. Üzerine de siyah dantel işlemeli gömleğini aldı. Çabucak giymeye başladı ama eteğin fermuarı bir türlü kapanmıyordu. Şilan sinirle yatağın kenarına oturdu. Kilo aldı diye kendine kızıyordu ama aklına karnındaki minik bebeği geldi ve gülmeye başladı ve eli karnına gitti.

'' minik bebeğim benim daha şimdiden anneni uğraştırıyorsun en sevdiğim eteğimi bir müddet giyemeyeceğim sanırım ama senin için her şeye değer. Bu çok farklı bir duygu artık yavaş yavaş büyüyorsun yakında annen duba gibi olacak ama en güzeli ne biliyor musun senin varlığın bana cesaret veriyor ve ayakta durmama için bir nedensin benim için hem artık baban ile daha mutluyuz belki sen gelene kadar beni sevmeye bile başlar senin varlığın daha şimdiden her şeye iyi geldi bir an önce gel bebeğim . senin kokunu bir anca içime çekmek istiyorum.''

Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi genç kadın hem ağlıyor hem gülüyordu çünkü bu damlalar mutluluktan akıyordu bu defa.

Dolaba biraz daha göz gezdirdi ve eline pudra pembe üst tarafı altın işlemelerle kaplı elbisesini aldı. Aradığı buydu işte. Bu elbiseyi evlenmeden önce annesiyle beraber almıştı. Hemen üzerindekileri çıkardı ve elbisesini çıkardı.

'' umarım bu defa içine girerim '' demeyi de ihmal etmemişti. Elbisenin fermuarını çekip aynanın önüne geçti. Elbisenin altından hafif belli olan karnının üzerine koydu.

'' beğendin mi anneni''

Sanki bebeğinin seni duymuş gibi güldü genç kadın.

'' sen beğendiysen tamam demektir''

Bir Töre MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin