ARKADAŞLAR BİLİYORUM GEÇ OLDU AMA ÇOKKK ZOR GÜNLER GEÇİRDİM. KUSURA BAKMAYIN KISA OLDU BÖLÜM AMA HEMEN PAYLAŞMAK İÇİN HIZLICA YAZDIM BU BÖLÜMÜ. İNŞŞALLAH BEĞENİRSİNİZ. İYİ OKUMALAR
Gözlerini , gözlerine vuran yoğun güneş ışıklarıyla açtı. Annesi güneşliği adete genç kız uyansın diye hızla çekiyordu.
'' Anne ne oluyor ya''
'' ne demek ne oluyor? Bu günün düğünün var sen yan gelmiş yatıyorsun''
'' anne saat daha erken''
'' ne erkeni saat 10 oldu. Kalk elini yüzünü yıka, sonrada gelinliğini giy. Saçını yapmaya gelecekler. Saat 1'de seni almaya gelecekler''
Genç kızın içini birden tarif edemediği bir his kapladı. O korktuğu gerçeklerle yüzleşecekti bu gün. Evinden, ailesinden her şeyden vazgeçecekti bu gün. Kim olduğunu bilmediği bir adamla evlenecekti, tanımadığı insanlarla aynı evde yaşamaya başlayacaktı. Her ne kadar inanmak istemese de genç kızı zor günler bekliyordu. Çünkü o sevgili kaynanası genç kıza bunca gündür bir merhamet kırıntısı dahi göstermemişti. Bu da demek oluyor ki, kaynanasından çekecek çilesi vardı.
Annesi odadan çıktıktan sonra duvarda asılı olan gelinliğine baktı. Yavaş adımlarla o çok beğenerek aldığı gelinliği aldı asıldığı yerden. Eliyle tek tek dokundu belindeki parlak taşlara. Gelinliği yatağın üzerine bıraktı. Lavaboya gitti.
Gelinliği bir çırpıda üzerine geçirdi. Kapıyı açıp yardımcılardan birine seslendi. Gelen yardımcıya kuaför geldiyse yukarıya gelmesini söyledi. Çok geçmeden kuaför odaya geldi.
'' iyi günler Şilan hanım''
'' iyi günler''
'' aklınızda bir model var mı?''
'' aslında yok, ama şu an düşündüm de düz bir topuz olsun duvağı da üzerinden takalım''
'' siz nasıl istiyorsanız''
Kuaför genç kızın saçını ve makyajını yapıp işini hızlıca bitirdi.
'' çok güzel oldunuz''
Genç kız aynadaki siluetine baktı. Bunu söylemek zordu ama gerçekten güzel olmuştu. Genç kız ona hayranlıkla bakan kuaföre döndü.
'' sağol, senin sayende''
Kuaför genç kızı düğünü için tebrik ettikten sonra odadan çıkıp gitti.
Genç kız odada tek başına kalmış, onu almaya gelecek müstakbel kocasını beklemeye başladı. Kapısı birden açıldı. Babası yaşlı gözleriyle güzeller güzeli kızını süzdü. Genç kız şaşkındı çünkü o kuvvetli, güçlü babasını ilk defa bu kadar güçsüz görmüştü. Hemen ayağa kalktı, kafasını eğdi.
'' şilan kaldır kafanı kızım''
Genç kız kafasını kaldırdı. Babası genç kızın alnını öptü önce, sonra boynuna sarıldı biricik kızının. Bu defa ikisi de ağlıyordu.
Yaşlı adam gömleğinin ön cebinden küçük bir kutu çıkardı. Genç kız merakla babasına bakıyordu.
Yaşlı adam kutudan melek figürlü narin bir kolye çıkardı. Belli ki, özel yapım bir kolyeydi. Meleğin kanatlarında ki ince taşların parıltısı insanı kör edecek nitelikteydi. Yaşlı adam kolyeyi genç kızın boynuna taktı.
'' biliyorum güzel kızım. Bana kızgınsın. Seni sevmediğin birisiyle evlendirdiğim için. Ama mecburum anla beni. Ben bu yaşdan sonra evlat acısını kaldıramam. Sanma ki evlendikten sonra el kızı olacaksın. Sen hep meleğimsin. Biricik kızımsın. Unutma diye de bu kolyeyi aldım sana. Eğer bir derdin , sıkıntın olursa hiç çekinmeden anlatacaksın bana. Sen sahipsiz değilsin, ben varım arkanda''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Töre Masalı
Ficción GeneralBaşkalarının hatasının bedelini ödemek zorunda kalan iki kişi. Masum bir kız , hayata öfkeli bir genç. Bakalım Şilan Kadimin duvarlarını yıkabilecek mi?