Bölüm 3

58.8K 1.8K 110
                                    

  ŞİLAN'DAN

       Yatağın bir kenarında küçüldükçe küçülüyor adeta buraya gömülmek istiyordu. Yelkovanın sesi bir çivi  gibi saplanıyordu kulaklarıma,  sonra cama konan kuşların ötüşleri hepsi ama hepsi beynimin içinde bir yer ediniyordu. Yaşananlar ise başlı başına beynimi infilak ettirmeye yetiyordu zaten. Bir yanım halan daha olanları kabullenmezken, bir yanım çoktan başını bükmüştü bile. tüm hayal kurma yetimi kaybetmiş hissiz bir kuklaya dönmüştüm. Gel denildiğinde gidiyor. Sus denildiğinde susuyordum. gözlerime acı dolu bizi affet bakışları atan ağabeyim ve Zilana içlerine su serpecek o kısa tebessümü atamıyordum bile.

   Gün aymış, avluda kahvaltı hazırlıkları başlamıştı. Herkes sebepsiz bir koşuşturma içindeydi. Barika hanım yapılan işlerin kontrolünü sağlıyor yapılmasını istediği şeyleri bir bir sıralıyordu emri altındakilere. Zilan da artık evin geline statüsünün verdiği gereksinimle erkenden kalmış mutfakta ki yerini almıştı.

Hüseyin ağa oğlu mirzan ile erkenden kalkıp toplanan mahsullerin durumunu görmek için fabrikaya gitmişti. Konak artık yavaş yavaş eski günlerine dönmüştü. Bir kişi hariç...

 Sofrada oturan üç kişinin de ağzını bıçak açmıyordu. Şilan babası ve abisinin nerede olduğunu sormamıştı bile. Bir dilim ekmeği zar zor yutup kalktı masadan annesinin arkasından seslendiğini bile duymadan. Onun bu gidişinin ardından Zilan elinde ki çay bardağını masaya bıraktı.

'' O da alışacak zamanla alışmaktan başka bir çaresi kalmayınca anlayacak , kabullenecek'' duvara mühürledi gözlerini Barika hanım gelininin,  dolan gözlerini görmemesini istercesine. 

Şilan dolabına katladığı kıyafetlerini dizerken annesi girdi içeriye.genç kız hiç istifini bozmadı,  annesi evin gündelik işlerinden dert yanarken Şilan ise ilk an ki tepkisiz tavrında kararlıydı. 

Barika hanım anlattıkça anlatmış Şilan'nın  ise içten içe gözleri dolmuştu bile daha fazla dayanamadı. Önce gözleri ele verdi kendini sonra ise dili.

'' Anne sana yalvarırım hiç bir şey olmamış gibi yapma bana. Belki bir haftaya evleneceği hem de adını da neredeyse bir hafta önce duyduğum biriyle. Olabildiğince karşınızda güçlü durmaya çalışıyorum. Ama siz de böyle yapmayın yapmayın ki bu ev de ki son günlerimi kendimi kötü hissederek geçirmeyeyim.''

Şilan'nın ağzından çıkan her kelime Barika hanımın yüzüne bir tokat gibi çarpıyordu. Bir yanda kızı bir yanda oğlu.  Belli ki birinin hayatını kurtarmak isterken birine hayatı cehennem çevirmişti bile.

Barika hanım ayağa kalktı. 

'' Kızım bugün alışveriş için bizi almaya gelecekler işini bitirdikten sonra hazırlan.''

Çarşıya gelince ilk gelinlik ve damatlık almak için bi dükkana girdik o ara anladım ki kadim beni baştan aşağıya süzüyodu off salak mı bu ya kıpkırmızı olduk burda o arada gelen görevli ki ondan Allah razı olsun "hoşgeldiniz nasıl yardımcı olabilirim " dedi o arada sağ olsun kaynam atladı "bize bi gelinlik getir şu (beni göstererek )kıza olacak pek te zayıf buna da bişi olmaz ama bi baksen " diyerek olmayan moralimin içine daha da etmişti . kadim annesine ters ters bakmıştı ama kadının umrunda değil görevli bir gelinlik getirmişti görünüş olarak güzeldi ama benim hayalim böyle değildi ama mecburen giydim çıktığımda annem ve müstakbel halam övgüyle bakarken kaynanam yamuk burnunu dahada yamultarak içinden bana bişiler saydırıyodu kadim ise yüzünü kaldırıp bakmadı bile görevli "nasıl gelin hamım beğendinizmi" diyince kendimi tutamayıp "ya aslında ben fransız dantelli bi gelinlik istiyodum " diyince kaynanam dayanamayıp "oda neymiş öle şu na bak şuna ne zımbırtılarda bilirmiş öylee ,nerden öğreniyon sen öyle şeyleri" diyince "niye bilmiyimki okadar sene ankarada okudum ben cahil deyilim heralde " deyince oda sustu sonunda. görevli kız tamam diyip gelinliği getirmeye gitti

Aman allahım tam hayalimdeki gelinlik baştan aşagı fransız danteliydi aşırı kabarık dı ve belinde tamamen taştan bi kemeri vardı elime aldım ve hemen kabine koştum

Çıktığımda "anne bu tam istediğim gibi" diyince kadim kafasını kaldırıp "alalım ozaman" dedi kaynanama söz kalmadı tabi elinde ki pakete bakılırsa kadim de damatlığını almıştı bi göreydim keşke ama neysee.

İşimiz bitince ordan çıktık ve bir çeyiz dükkanına girdik sıkıcı bir alışverişten sonra orada iş bitti. Tam gidicez sanarken iç çamaşırı dükkanına girdik ya utanmadan kadim de bizimle girdi birde ağa olacak kadın reyonuna girdik annem gecelik seçip sepete atıyordu ben off poff yapınca kaynanam" hayrola gelin istemiyonmu bence de isteme zaten sen bunları giysen ne olur giymesen nolur hem ne demişler eşeğe altın semer takmışlar eşşek yine eşşek " " o ne demek ana o benim karım olacak buranın da hanım ağası öyle itamlar bir daha duymayayım " dedi kadim ohh be bi koru olum karını eziyolar benii.

Oradan da alacağımızı aldık ve eve geldik inerken kadime baktım ama öküz olum bu erkekler bi bakaydın iyi akşamlar diyeydin nerdee.

Eve girince zilana bakındım bulamıyonca anneme sordum oda "abeyinle istanbula gitti oradan yapacak düğün alışverişini" diyince ben şok ben iptal ben wefat "bi dakka ya o istanbulda yapıyo alışverişini ben burdan haksızlık bu " annem "oo şilan hanım daha dün evlenmicem diye ağlayıp zırlıyodun şimdi ne derdi ne düştün " " Olabilir sonuçta evlenicem " "ee napalım abin öylee istedi " "ohh vala hep abim hep abim where is the adalet " annem anlamamışca bakarak "Neyy dalet neyy " "off anne dağlar denize paralel diyorum " " Bana bak şilan seni gitmeden öyle bir döverimki bir ay g*tünün üstüne oturamassın yürü çık çabuk odana " deli lan bu karı tam yatağıma yatmış mayışıyordum ki kapı çaldı ve içeri bizim çalışanlardan biri girdi ve "hanımım kadim ağa arıyo " kısa çaplı bir öksürme şowundan sonra "aff buyur kimm"

Evet arkadaşlar bölüm sonu uzun zamandan sonra yeni bölüm yayınladım inşallah beğenirsiniz bu arada diğer bölüme yorum yapan bir arkadaş vardı ona çok teşekkür ederim benim e-posta onaylanmadı o yüzden yorumuna karşılık veremedim birazda o vesile oldu yeni bölüm yazma ma tekrar tekrar çok teşekkür ederim 😃😃😃

Bir Töre MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin