Hayatın bizleri ne sunacağını bilemeyiz. Sadece yaşamaya çalışırız bize sunulanlarla elbette ki daha fazlasını da ister nefis ama o da bir yere kadar olabilir ancak.
Kimimiz aşık olmak , hayatın bizim için böyle daha anlamlı olabileceğini düşünürüz. Kalbimizi dolduracak birini isteriz. Kimimizde aşık olunan taraf olmak ister. Onlar için de özlenen , düşünülen ve beklenen taraf olmak daha güzeldir.
Farkında değiliz aslında ama biz ne yaşarsak yaşayalım biz yine de tatmin olmayız. Hep biraz daha biraz daha diyerek geçip gidiyor ömrümüz. Bir türlü bitmiyor biraz dahalar.
Belki de bir yerlerde aşkı bizden daha çok hak eden insanlar yaşıyor ama biz fark edemiyoruz. Tıpkı doğunun tozlu yollarında sevmediği bir adamla sırf töre ile evlenen bir genç kız gibi. Onun için aşk bir hayaldi. Ulaşılması çok zor bir hayal ama dediğim gibi hayatın bizlere ne sunacağını bilemeyiz. Şilan da bilemezdi bir imkansıza aşık olacağını ve o imkansızın günden güne güne onu yok edeceğini.
Herkes beklenmeyen bu sese döndürdü yüzünü. Kadim öfkeyle yerinden kalktı Şilan ise Kadim'in kolunu tuttu.
'' Ali ne yaptığını sanıyorsun sen?''
'' Küçük bir şaka yaptım sadece.''
Ali'nin pişkine gülüşü Kadim'i daha da öfkelendiriyordu.
'' Bu iğrenç şakanın bedelini eve gittiğimizde ödeyeceksin.''
Olaylı geçen nikahın ardından Şilan çocukları yatırıp üzerini değiştirdikten sonra yatağına yattı. Kadim de üzerini değiştirip uzandı yatağına. Karısının pamuk kadar yumuşak saçlarını okşamaya başladı. Uzun bir süre sessiz kaldı ikisi de.
'' Bu rüya hiç bitmez değil mi?''
Kadim, uzanıp karısının alnına bir öpücük bıraktı.
'' Bitmez , asla izin vermem bitmesine.''
Öyle de oldu zaten. Koca 5 yıl geçmesine rağmen hiç vazgeçmediler sevmekten hatta günden güne daha da alevlendi kalplerinde ki bu ateş. Sonunu bilmeden delice aşık oldular birbirlerine.
Genç kadın merdivenlere doğru koşturan oğlunu görüne telaşla peşinden koştu.
'' Oğlum dikkat et düşeceksin.''
'' Korkma anne ben düşmem.''
Genç kadın hafifçe gülümsedi.
'' Emin misin düşmeyeceğine.''
'' Evet anne ben düşmem çünkü ben babamın oğluyum.''
Şilan, Arel'i kucağına alarak avluda oturan Behiye hanımın yanına oturdu. Afra da babaannesi ile oynuyordu.
'' Şilan akşama gidecek misiniz yemeğe?''
'' Gideceğiz anne.''
'' Hadi o zaman git hazırlan sen.''
'' Tamam anne.''
Genç kadın heyecanla odasına çıktı. Zor olsa da sonunda ne giyeceğine karar verip üzerini değiştirdi. Saçlarına şekil verip hafif bir makyaj yaptı yüzüne. O daha odadan çıkmadan Kadim girdi içeriye. Şilan bir an utanıp gözlerini kaçırdı.
Kadim yavaşça ona doğru yürüyüp karısına sarıldı.
'' Çok güzel olmuşsun.''
'' Teşekkür ederim.''
'' Hadi o zaman hazırsan çıkalım.''
Şilan yatağın üzerinde ki çantasını alıp odadan çıktılar. Kadim çocukları öperken Şilan da Rojine ne yapması gerektiğini anlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Töre Masalı
General FictionBaşkalarının hatasının bedelini ödemek zorunda kalan iki kişi. Masum bir kız , hayata öfkeli bir genç. Bakalım Şilan Kadimin duvarlarını yıkabilecek mi?