TEKLİF

21.1K 785 56
                                    


  SEVGİLİ ARKADAŞLAR UZUN BİR ARANIN ARDINDAN TEKRAR BÖLÜM ATTIM. İNŞALLAH BEĞEN MİŞSİNİZDİR. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM . SİZİN YORUMLARINIZI ÇOOOOOOOK ÖZLEDİM. İNŞALLAH SİZDE BENİ ÖZLEMİŞSİNİZİDİR :). İYİ OKUMALAR, SİZİ ÇOOOK SEVİYORUM.


               Sona gelinmişti sanki, imkansızlıklarla dolu bu masalda artık istemeden de olsa da finale gelinmişti. Son bir kez baktı arkasına genç kadın. Hala ağlıyordu hala atamamıştı içinde ki öfkeyi hem öyle olmasa şimdiye kadar anlardı yaptığı hatayı. Kızmakta da öfkelenmekte de haklıydı ama bunu çocuklarına ödetmemeliydi.


                 Hem adım atmak istiyordu hem korkuyordu. Kapadı gözlerini, kollarını iki yana açarak içindeki öfkeyi bağırarak döktü dışarıya. Küçük adımlarla daha da yaklaştı uçuruma. Farkındaydı artık bu atacağı son adım olacaktı.

'' Ne yapıyorsun sen?''


            Genç adam şaşkın gözlerle karşısında ağlamaktan bitap düşmüş kadına bakıyordu. Şilan ise yeni doğmuş çocuk misali etrafına bakıyordu. Bir anda geri çekilip karşısında ki adama bağırmaya başladı.

'' Neden çektin beni , sanane benden?'

        

            Çıldırmıştı sanki yaptıkları onu bir deliden farksız kılıyordu. Genç adam yardım etmek için daha da yaklaştı.

'' Uzak dur benden!''


                 Genç adam daha fazla dayanamayıp kendine gelmesi için bir tokat attı. Genç kadın elini yanağına götürdü. Tokat işe yaramış olacak ki, sessize yere oturdu. Gözlerini bir noktada bekletti bir süre.

Genç adam da oturdu yanına. Tekrar aynısı olmaması için bir şey sormamaya karar verdi.

Bir hışımla yerden kalktı genç kadın.

'' Ben ne yaptım!''

Yere çömeldi tekrardan. Karşında ki adama baktı.

'' Ben çocuklarımı nasıl bıraktım?, benim çocuklarımı almam lazım.''

Genç adam Şilanın yanına geldi.

'' Çocukların nerde şimdi?''

'' Evde, kimse uyanmadan gidip almam lazım onları.''

Yerden kalkıp savsak adımlarla geldiği yoldan yürümeye başladı. Genç adamda yerden kaktı. Hızlı adımlarla Şilan'ın yanına geldi.

'' Arabam burada, arabayla gidersek daha çabuk gideriz.''

Bir müddet karşısında ki adamın gözlerine baktı. başka çaresi yoktu. Evdekiler uyanmadan almalıydı çocuklarını.

'' Tamam.''

Beraber yol kenarındaki arabaya doğru yürüdüler.

Genç kadın yolu tarif etti.

Aklına geldikçe ağlıyordu genç kadın. Sanki bunları yapan o değildi. Her şey ondan habersiz gerçekleşmiş gibiydi.

                Genç adam ne kadar merak etse de sormaya cesaret edemiyordu. Yol boyuna Şilan ağlamış genç adamda onu izlemişti.

            

                      Eve yaklaştıklarında genç adama durmasını söyledi. Konağın önünde hareketlilik olduğu belliydi. Genç kadın bir süre etrafı izledi ama geç kalmıştı evi terk ettiği duyulmuştu. Artık çouklarını alması imkansızdı.

'' Geç kaldım... bir daha bana çocuklarımı asla göstermezler. '' artık daha da içli ağlıyordu.

Ne diyeceğini bilemiyordu genç adam ama karşısında ki kadının gözlerinde gördüğü çaresizlik onun bile canını acıtmıştı.

'' Buradan gidelim lütfen, beni görmesinler.''

Genç adam hiçbir şey söylemeden oradan uzaklaştı. Şilan biraz daha sakinleşmiş camdan dışarıyı izliyordu.

'' Gidecek bir yerin var mı?''

Genç kadın camdan kafasını çekti. Ne diyeceğini o da bilmiyordu aslında. Bu saatten sonra yapayalnızdı.

'' Var, kendi babama gideceğim.''

Genç adam inanmamışçasına baktı Şilana.

'' Ben buralarda doğup büyümedim ama iş için çokça kez bulundum buralarda. Az çok anladım durumunu ve buralarda bu durama karşı ailelerin tutumunu az çok biliyorum. Gidecek kimsenin olmadığı belli.''

Şilan

Eğdiği kafasını kaldırıp buza dönmüş gözleriyle genç adamın gözlerine baktı.

'' Benim nerde kalacağım sizi ilgilendirmez. Yardımınız için sağ olun ama daha fazlasına gerek yok. ''

Kapının koluna uzandığında genç adam Şilan'ın kolunu tuttu. Bu hareketin üzerine genç kadın hızla çekti kolunu.

'' Dokunma bana!''

'' Özür dilerim. Benden korkmana gerek yok, benim kötü bir niyetim yok. Ben sadece sana yardım etmek istiyorum.''

'' Benim kimseye güvenim yok.''

'' Adın ne?''

Genç kadın cevap verip vermemek arasında gidip gelse de bunu ona borçlu olduğunu düşündü.

'' Şilan.''

Hafifçe güldü genç adam.

'' Yaban gülü... ben de Aksel. ' sel gibi ak' demek. Senin adın kadar güzel bir anlamı yok ama idare eder.''

'' Her şey için sağol Aksel.''

'' Benim için de ilginç bir deneyim oldu ama tanışıklığımız burada bitmeyecek çünkü sana kalacak bir yer bulacağız.''

'' Gerek yok...''

'' Sokakta kalmana izin veremem kusura bakma.''

'' Bakın her şey için sağolun ama benim sizin yanınızda durmam doğru değil.''

'' Burada yanlış olan bir şey yok Şilan ben sadece kalacak yer bulmanda sana yardım edeceğim. İtiraz da kabul etmiyorum. Ben burada bir otelde kalıyorum sana da orada bir oda ayarlarız.''

'' Bakın benim bu durumda uyuyacak halim yok. ''

'' Uyumak zorunda değilsin ama sokakta kalmana izin veremem.''

Genç kadın daha fazla üstelemedi. Gen adamda ikna olduğunu görünce otele doğru yola çıktı.

'' Eğer olanları anlatmak istersen seni dinlerim.''

Genç adam sonunda cesaret edip sorabilmişti ne olduğunu. Şilan ise bir yandan anlatıp rahatlamak istiyordu bir yandan da sonsuza kadar susmak.

'' seni buna zorlamıyorum ben sadece sen anlatmak istersen dinlerim.''

''....''

Genç kadın en başından anlattı yaşadıklarını. Hem anlattı hem yaşadı tekrardan. Aksel ise buruk bakışlar içinde arabayı durdurup genç kadına döndü.

'' Nasıl dayandın bunca şeye. Seni öyle uçurumun kenarında gördüğümde ' deli mi bu kadın ne yapıyor orada' demiştim ama şimdi anladım ki bu karşımda ki kadın dünyanın en güçlü kadını.''

''Güçlüydüm belki de ama yapabileceğim en büyük salaklığı yaptım. Bir anlık karar, içimde biriken yılların öfkesi beni çocuklarımdan ayırdı. Onları bir daha nasıl göreceğim. Geri dönsem beni neyin beklediğini bilmiyorum bile. Bu halimle nasıl alacağım onları. Ben dünyanın en kötü annesiyim Keşke bıraksaydın da atsaydım kendimi.

Genç adam bir süre cevapsız kaldı. Sonra Şilana döndü.

'' Sana bir teklifim var.''

Bir Töre MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin