ÇİVİLİ TOPUKLAR (Tamamlandı)

Bölüm 17

Tarkan koşarak Giray'ın mekânından içeri girip kimseye bakmadan sahnenin arkasındaki odaya gitti. Kapıyı çalıp başını içeri uzattığında görüş alanına Ahu ve İmge girdi. İki kız gülümseyerek el salladılar. Tarkan içeri girip etrafa bakındığında eksikliği fark etti. Bateri çalan ve sadece nefes aldığına şahit oldukları konuşmayan çocuk yoktu.

"Nerede sizin sessiz davulcu?"

"İşi bıraktı"

Cevap İmge'den geldi. Ahu'nun önüne eğilip kutuyu yanına koyan Tarkan şaşırdı. "Neden bıraktı?" derken kutudan yeni ayakkabıyı çıkartıp Ahu'ya giydirmeye başladı. İmge, ekip arkadaşlarının ayrılma sebebini anlatırken Tarkan tüm dikkatini Ahu'nun ayağına vermişti. Çocuğun işi bırakması şu an umurunda değildi çünkü o bayıldığı minik parmaklar ellerinin arasındaydı. Ayakkabıyı giydirmeden önce masaj yapar gibi sevdi. Ayak fetişi değildi fakat Ahu sayesinde olabilirdi. Baktıkça bakıyor, ellerinin arasından koparmak istemiyordu.

"Boş verin, zaten gereksizdi. Size kalıcı ve profesyonel elemanlar lazım"

Ahu, İmge ve Tarkan'ın sohbetini dinliyor bir yandan da ayağına yapılan masajın etkisi ile mayışıyordu. O yeni ayakkabının hesabını soracaktı ama Tarkan yine dinlemeyecekti. Böyle giderse sayamayacağı kadar çok ayakkabıya sahip olacaktı. Tarkan ayakkabıyı giydirdikten sonra kalkıp Ahu'yu öptü ve "Beğendin mi?" dedi.

"Beğenmedim dersem geri götürecek misin?"

"Evet, atıp yenisini yapacağım"

İki kız aynı anda "Atmak mı?" diye bağırdı. Tarkan gayet doğal olarak kurduğu cümlenin bu kadar hayret verici olmasını garipsedi. Ahu hemen ellerini ayakkabıların üzerine koydu.

"Hayatta izin vermem!"

"Beğenmemişsin"

"Dersem dedim. Beğenmedim demedim."

"Ahu beğendin mi beğenmedin mi?"

"Of beğendim ama biraz ara versen"

"Vermem"

Ahu göz devirip İmge'ye baktığında arkadaşı kahkaha atıyordu. Kemal de çok farklı değildi. Yeni kıyafetler yetmediği gibi eskilerini de elden geçiriyordu. Özellikle sahneye çıktığı kıyafetlerle ilgileniyordu. Günlük kıyafetlerine şimdilik pek karışmıyordu.

"Şimdi kızlar, özel istekte bulunabilir miyim?"

"Tabii"

"Hani geçenlerde söylediğin besten vardı ya Ahu, onu bu gece de söyler misin?"

Ahu gözleri parlayarak gülümsedi. Arada kendi bestelerini söylüyordu. Tarkan'ın beğenip özellikle onu istemesi kelebeklerini uçuşturmuştu. Hızla başını yukarı aşağı salladı. Tarkan ellerini kızın yanaklarına yerleştirdi. Bir süre gözlerini içine baktı.

"Karşında oturuyor olacağım ama bil ki kalbim tam kalbinin yanında olacak"

Minik bir öpücük aldıktan sonra odadan çıktı. Ahu kapanan kapının ardından öylece kaldı. Kalbi yerinde durmuyordu ki. İmge "Ay bu adam çok güzel seviyor" diyerek Ahu'yu çekiştirip odadan çıkarttı. Bırakırsa tüm gece Ahu'nun heykel gibi yerinde kalacağına emindi.

Tarkan yine kardeşi Rahşan'ı kullanarak tüm ekibin restoranda olmasını sağlamıştı. Bu gecenin Ahu için önemli olacağını biliyordu ve ona destek olacak kişiler de kesinlikle arkadaşlarıydı. Ahu gibi onunda kalbinin bir köşesinde ailesi vardı. Keşke onları ikna edebilmenin bir yolunu bulabilseydi. Bu sonra düşünülecek konu olarak rafa kaldırıldı. Ahu'nun istekleri, hayalleri ile tam olarak başarıya yürümesini istiyordu. Ufak dokunuşların ilerisine gitmeden yardımını yapıyordu. Biliyordu ki Ahu tek başına zaten başarılıydı. Her başarılı sanatçıyı elinden tutan birileri vardı. Ahu'ya o eli bulmakta yardımcı olmuştu şimdi izleme zamanı geldi.