Tarkan kahvaltı sofrasına tertemiz yeni tıraşlı cildi, henüz sıkılmış mis gibi parfüm kokusu ile oturdu. Babası gözlerini oğluna dikmiş bakarken yakalandı.
"Ne oldu baba?"
"Hiç... Bu ara pek bir özenli görünüyorsun"
Tarkan sırıtıp göz kırptıktan sonra annesinin çayları doldurmasını bekledi. Heyecanını paylaşmak istiyordu. Pat diye konuya girdi.
"Ben biriyle beraberim. Yani daha çok yeni ama bilmenizi istedim."
İki memnun bakış birbirini buldu.
"Kimmiş bu kız?"
"Tanıdığınız biri değil. Biraz zaman geçsin sizin de tanımanızı isterim."
"Adı ne?"
"Ahu..."
"Ahu gözler mest eder, baktıkça içim gider
Ahu'm bir diler, benim için bin eder"
Tarkan gülerek "Dalga geçme" dediğinde babası usta bir manevra ile "Karıma şiir okuyorum, sen ne üzerine alınıyorsun?" dedi. Yakın zamanda kızlarının mutluluğuna şahitlik etmişlerdi. Şimdi de aynı dilekler oğulları için geçerliydi. Daha fazla sorgulamadılar. Şu an yüzüne yerleşmiş mutlu huzur her şeye değerdi.
Öğleden sonranın vazgeçilmezi, Ahu'nun kapı önündeydi. Kapıyı uzunca süre çalmasına rağmen açılmadı. Evde olması gerekiyordu. Endişelenip düşünmeden cebinden yedek anahtarı çıkartıp açtı. Hızlı adımlarla eve girdi. Ahu koltukta kıvrılmış uyuyordu. Tatsız bir gece geçmişti genç kadın için. Sürekli uyuyup uyanmıştı. Koltukta sızıp kaldığının kendisi bile farkında değildi.
Tarkan yanına gidip kolunu dürterek ismini seslendi. Ahu gözlerini kırpıştırarak açtı fakat karşısında Tarkan'ı görünce şaşkınlıkla göz bebekleri büyüdü.
"Sen nasıl içeri girdin?"
"Defalarca kapıyı çaldım, açılmayınca endişelendim. Yedek anahtar bendeydi."
Ahu'nun kaşları çatıldı. Tarkan'ın elinde salladığı anahtarı atik bir şekilde aldı.
"Yalnız yaşayan bir kadının yedek anahtarını cebinde tutamazsın"
"Ahu sen benim sevgilimsin"
"Anahtarı aldığında sevgilin miydim?"
Tarkan sadece dudak büktü çünkü değildi. Ahu'nun kızgın bakışlarını yumuşatmalıydı.
"Canım bu konuyu uzatmasak. Tamam, haklısın iznin olmadan anahtarı almamalıydım ama..."
Ahu işaretparmağını kaldırıp cümleyi yarıda kesti.
"Bunun aması yok Tarkan"
Ah kadın milleti dedi içinden. Ne çok seviyorlardı haklı oldukları konuları uzatmayı. Konunun kapanıp bir an önce sarılmak istediği için yanına gidip üstten bakarak "Ahu!" dedi hafif uyarıcı bir tonlama ile. Adam zaten uzundu bir de dibine girince iyice büyümüştü. Ahu hızla arkasını dönüp koltuğun üzerine çıktı. Şimdi uzun olan oydu. Ellerini beline yerleştirip küçük burnunu havaya dikti. Bu meydan okuma karşısında gülmek isteyen Tarkan kendini tuttu. Koltuğa yanaştığında şimdi Ahu, ona tepeden bakıyordu. Konuya nokta koymanın zamanı gelmişti. Başını kaldırıp sevdiği yüze baktı.
"Böyle tepeden bana söz geçirebilirsin" dedikten sonra belinden tutup yere indirdi ve sarılarak kızın başını göğsüne yasladı "ama ben bu şekilde, kalbime yakın olarak bana söz geçirmeni tercih ederim" dedi. Ahu'nun yelkenleri suya gömüldü. Kollarını sevdiği adamın bedenine sardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİVİLİ TOPUKLAR (Tamamlandı)
Roman d'amourToplumun direttiği kuralları kapak yapıp, iç sayfalarını hayalleri ile dolduran bir kadındı Ahu. Yaptığı muhteşem ayakkabı tasarımları ile kadınların kalbini çalan Tarkan'ın gözü ise Ahu'nun kalbindeydi. Ayakta durma çabasına destek olmaya çalışırke...