Bölüm 24 FİNAL

3.5K 532 199
                                    

Evlilik haberinin yayılması tabii ki uzun sürmedi. Gelen sıralı tebriklerle telefonları bir süre susmadı. Bu saatten sonra hızlı bir hazırlık süreci de başlamış oldu. Yasemin gelinlik tasarlarken, Tarkan, gelini için ayakkabı tasarlamaya çalışıyordu. Kardeşinden sonra en zorlandığı ikinci ayakkabı da bu oldu. Yine onlarca tasarım kağıt üzerinde havalanıp gitmişti.

Ahu sahnesi, besteleri ve Ulaş'la yürüttüğü stüdyo çalışmaları arasında yeni evi ile ilgilemeye çalışıyordu. Herkes birlik olmuş bir ucundan tuttuğu için şanslıydı. Yoksa tek başına altından kalkamayacaktı.

Evin eşyaları geleceği gün Tarkan hızla çıkıp geç kalmamak için koşturuyordu. Arabasına vardığında karşısında duran kadını fark etti. Begüm dolu gözlerle ona bakıyordu. Açtığı kapıyı yavaşça kapatan Tarkan iki adım atıp Begüm'ün karşısına geçti. Arasındaki mesafeyi özellikle yakın tutmamaya dikkat etti. Begüm acındırıcı tavır sergilerken Takan bundan hiç etkilenmeyerek düşmanıymış gibi bakıyordu.

"Evleniyormuşsun"

"Evet, evleniyorum. Senin karalamaya çalıştığın, yeteneğini küçük gördüğün kadınla evleniyorum. Hiç durup da bir düşündün mü Begüm? Neden sen değil de o? Kıskançlığın gözlerini öyle kör etmiş ki narsistliğe varmış. Herkesten daha erdemli, daha ahlaklı olduğunu falan zannediyorsun ama... Baktığın küçük pencere sana hayatı göstermiyor Begüm. Biraz oku, biraz gez, kendini geliştirmeyi dene. Aslında sana çok kızgınım. Hayatımdan kimseden nefret etmedim fakat sen ilk oldun Begüm. Haddini aşan cümleler kurdun. Bundan sonra ne halt edersin umurumda bile değil ama ne benim ne de karım hakkında tek kelime edersen sana bu dünyayı dar ederim bilmiş ol"

Tarkan ardına dahi bakmadan arabasına binip uzaklaştı. Ahu'yu alıp evlerine gittiler. Tüm eşyalar aynı gün geldiği için ortalık savaş alanı gibiydi. Mutfak eşyalarından, mobilyalara, yatak odası, banyo, bahçe derken Ahu'da acı bir inleme çıktı. Daha poşeti üzerinde olan koltuğa oturdu. Dudakları aşağı düşmüştü.

"Hepsini nasıl yerleştireceğim?"

Tarkan uzanıp saçlarını öptükten sonra "Derdimiz bu olsun güzelim" dedi.

"Ya hep aynı şeyi söylüyorsun da bu da dert be adam!"

"Aşkım bir mesaja bakar"

"Ne mesajı?"

"Annem, Rahşan, Yasemin, Özge, İmge, Ayşen, Vildan, Bilge ve erkek takımı..."

Ahu gözlerini kısarak bir an düşündü ve gülümsedi.

"Vallahi dert değilmiş sevgilim"

"Dedim sana"

"Bir şey daha..."

"Ah! Sor canım sor"

Kafasındaki her soruya cevap bulmadıkça kendini yiyor yetmeyip Tarkan'ı yiyordu. Bu huyu geçer miydi?

"Sen bir ayakkabıyı kaça tasarlıyorsun?"

Tarkan beklemediği soru karşısında şaşkınca kaldı. Konu evden ayakkabılarına nasıl gelmişti?

"Çok şükür matematiğim var Tarkan ve yaptığın bu fütursuzca harcamalardan bir toplam çıkıyor ki dudak uçuklatıcı"

"Kız erkeğin maaşı sorulur mu? Ne ayıp"

Diyerek gülen ve arkasını dönen Tarkan soruya cevap da vermemişti. Elbet öğrenecekti ama onu da sonra öğrensin diyerek umursamadı.

"Hey! Sen benim kocam olacaksın. Sana diyorum!"

Ahu ne kadar ardından bağırsa da sesi salonda yankılanmaktan başka bir işe yaramadı. Neyse ki sesi güzeldi. Çirkef bir çığlık kulakları tırmalamıyordu.

ÇİVİLİ TOPUKLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin