Tereddüt ve korkuyla girmişti ailesinin evine Ahu. Doğup büyüdüğü ev sanki yabancıydı ona. Anne ve babasının keskin bakışları karşısında ürkek bir kız çocuğu gibi kalmıştı. Tarkan elini sıkıca tutmasına rağmen o kendini yalnız ve çıplak hissediyordu. Her an kovulacakmış gibi endişeliydi.
Annesi içeri buyur ettiğinde yavaş adımlarla girip koltuğun ucuna oturdu. Tarkan aralarında biraz mesafe bırakmıştı. Bu evden bir kararla çıkılmasını umuyordu. İyi veya kötü Ahu'nun yanında olacaktı. Ahu yıkılırsa toparlayabilmek adına güçlü durmalıydı.
Babası dim dik Tarkan'a bakarken Tarkan'ın da bakışları altta kalmadı. Babaydı, saygı duyardı ama ezilmezdi. Babası küstahça "Kimsin sen?" dedi. Ahu ileri atılacakken babasının kalkan eli onu durdurdu.
"İsmim Tarkan ve kızınızın erkek arkadaşıyım"
"Ne iş yaparsın?"
"Ayakkabı tasarımcısıyım"
Adam dudak büküp başını salladı. Tasarımcılık ile tamircilik arasında fark yoktu onun için. Tarkan da umursamazdı zaten bu farkı. Elinin emeği ile kazandığı paranın sıfatının pek önemi yoktu. Adam kızına döndürdü bu defa bakışlarını.
"Sen ne yaptın bunca zaman? Bu adamın mı yanındaydın?"
Tarkan derin bir nefes aldı kenetlediği ellerini sıkıp dayanmaya çalışıyordu. Alenen kızını gözünün önünde aşağılamasına tahammül etmeye çalışıyordu.
"Hayır baba... Kendi evimi tutum, çalışıyorum. Tarkan her zaman bana destek oldu. İyi bir anlaşmaya da imza attım. İşimde başarılı olmak için çok çalışıyorum. Sizin istediğiniz iş değil belki ama kendi alanımda mutluyum"
"Gördük..." dedi gerisini getirmedi. Bakışları hala ikisi arasında gidip geliyordu. Aklından ne geçtiğini merak etseler de beklemeyi tercih ettiler. Adamın hiç uzlaşmacı bir tavrı yoktu. Kızına dönüp "Annenin yanına git. Mutfakta yardım et" dedi. Tarkan ile yalnız konuşmak istediği ortadaydı. Ahu, Tarkan'a baktığında gözleri ile onay veren adama uydu. İstemeden de olsa mutfağa gitti. Belki o esnada annesi ile biraz konuşma fırsatı bulabilirdi. Tarkan, adamın dik bakışlarına aldırmadan "Sizi dinliyorum" dedi. Bir an önce başlamazsa patlayacaktı.
"Senin bu işin bir okulu var mı?"
"Tasarımcılık okulu var ama ben alaylıyım. Mahalledeki ayakkabıcı Hasan amcamdan öğrendim her şeyi. Yetenekli olduğumu görünce o da tüm bilgi ve deneyimini bana aktardı"
"Ahu öğretmen biliyorsun dimi?"
"Evet biliyorum"
Adam kaşlarını kaldırarak "Olmaz" dedi. Tarkan gözlerini kısarak izlemeye devam etti. Olmayan neydi acaba?
"Sen kızıma uygun değilsin. Her ne kadar işini onaylamasam da ilerlediğini görüyorum. Kadın başarılı olunca yanındaki adam bunu kaldıramaz, hazmedemez"
"Bırakın da buna yaşayarak biz karar verelim"
"Tecrübeler var hayatta evlat. Siz daha toysunuz, bilmezsiniz"
"Ne benim hakkımda ne işim hakkında fikriniz olmadığı halde nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsunuz? Esas anlamadığım bu"
Adam öne eğilip dirseklerini dizlerine yaslayarak sesini kıstı.
"Bak şimdi şöyle yapalım. Sen dışarı çık, Ahu'yu aşağıda bekle. Biz kızımızla baş başa konuşalım. Eğer burada kalmak isterse bil ki bizi tercih etmiştir ve sende onurlu bir adam olarak onu aramayacaksın. Sende kararı ona bırakmak istersin herhalde?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİVİLİ TOPUKLAR (Tamamlandı)
RomanceToplumun direttiği kuralları kapak yapıp, iç sayfalarını hayalleri ile dolduran bir kadındı Ahu. Yaptığı muhteşem ayakkabı tasarımları ile kadınların kalbini çalan Tarkan'ın gözü ise Ahu'nun kalbindeydi. Ayakta durma çabasına destek olmaya çalışırke...