21. Bölüm

4.2K 236 41
                                    

12/.../15.10.22
00.27
✨KEYİFLİ OKUMALAR✨

27✨KEYİFLİ OKUMALAR✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Yastığın altındaki ince ince işlenmiş tarağı alıp saçlarını taramaya başladı. Bir taraftan saçını tararken bir yandan da yatakhanenin karanlık odasına giren yıldız ışıklarına hayranlıkla bakıyordu. Ay'da saklambaç oynuyormuş gibi bir bulutların arkasına gizleniyor sonra da ben buradayım dercesine gülümsüyordu.

Küçük kız Ay'ın bu tavrına sessiz kıkırtılarla eşlik ediyordu. Uyku saati geçeli çok olmuş, yatakhane sini paylaştığı arkadaşları çoktan uykuya dalmışlardı. Uyumadan önce de dilek dilemeyi ve hayal kurmayı unutmamışlardı.

Saçını tararken bir iki telin birbirine girdiğini fark edememesi ile canını yakmıştı. Yetimhanenin geceleyin gözüken yüzüne, pencere kenarından bakarken o kadar dalmıştı ki...

Sokak lambası tam giriş kapısının önündeydi. Kapıyı aydınlatıyor beni fark et, bizi fark et diye fısıldıyordu. Ama sesi duyanlar umursamıyor görenler tekrar oraya bakmıyordu. Sanki ayıp bir şeymişçesine.

Yarı açık yarı yorgun gözlerinden küçük bir damla yaş süzülerek lastik tokasının üstüne düştü. O kadar sessizdi ki, küçük kız bile anlayamadı ağladığını. Sadece yüzünde bir sıcaklık hissetmişti.

Okulda sınıf arkadaşlarının zorbalığına uğramıştı o gün. Annesi olmadığından saçının kötü gözüktüğü ve bir pislik olduğu söylenmişti. Ama halbuki daha dün banyo yapmış ve iyice temizlenmişti. Hatta ablalarından biri saçını havluya sarmış iyice kurulduğundan emin olmuştu. Mis gibi koktuğunu da düşünmüştü.

Onlar saçını örgü yaptığı için daha düzenli gözüktüklerini düşünerek kendi saçını da onlar gibi yapacaktı. Amacı buydu. Ve yarın kimse ona bir şey demeyecek hatta belki de daha toplu olduğu için güzel olduğunu söyleyeceklerdi.

Belki rica ederse üst katta kalan ablalarından güzel bir koku isteyebilirdi. Mis gibi kokacak ve enfes gözükecekti.

Bunu tek başına yapabilirdi.

Ama yapamadı.

Küçük elleri her defasında tarağa çarpmış ve düz olan saçları karışmıştı. Her dokunduğunda acısı artmıştı. Saçı tarakla bir bütün olmuş çıkmak istemiyordu sanki ve bu savaşta galip belliydi. Küçük kız yine kaybetmişti. Saçını bile toplayamamıştı.

Gözlerindeki yaşlar çoğalmış önündeki manzarayı Bulanık görmesine sebep olmuştu. Hatta görebildiğini bile düşünmüyordu. İstemsizce inlediğinde dişlerini sıktı. Dudakları kızarmış ve yanağındaki gamze kendini yok etmişti.

O sırada çocukları kontrole gelen İlkay Hanım
-Yetimhane müdürü- sessizliğe hakim binanın içinde yankılanan sessiz bir inleyiş duydu. Telaşa kapılmıştı. Çocuklardan birine bir şey olmuş olma ihtimali bile kadının kalbini yormaya yetmişti. O kadar hızlı atıyordu ki..

KayboluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin