KIYI

Sembol

         Kıyının haykırmasıyla Fırat ve Tahsin Baba'da uyanırlar. Fırat ne yapacağını şaşırdı.

        -İyiminsin Kıyı?

       Kıyıdan ses yok. Heyecanlı bir şekilde bardaktaki suyu işaret eder.

      -Fırat oğlum ne duruyorsun kız su istiyor versene.

       Bir bardak suyu içen Kıyı biraz sakinleşmişti.

      -Fırat oğlum biz çıkalım. Kızcağız biraz dinlensin.

      -Tamam, Tahsin Baba çıkalım.

      Gördüğü rüyanın etkisinde kalan Kıyı tekrar uyuyamadı, gördüğü sembolünü unutmamak için hemen bir kâğıtta çizdi. Güneş doğmaya başlamıştı. Güneşin doğuşunu izlerken aklında yüzlerce soru ile mücadele etmeye başlamıştı. Sorunların en başında daha kim olduğunu bilmiyordu.

      -Kimim ben? Kimim?

       Kıyı artık konuşmaya başlamıştı, basit cümleler kurabiliyordu. Fırat ve Tahsin Baba daha detaylı bilgi almak için doktora gitti. Doktordan öğrendiklerine göre zamanla normal konuşabilecekti.

       Fırat ile Tahsin Baba Kıyı'nın konuşabilmesine çok sevinmişlerdi. Kıyı konuşabilmeye başlamıştı fakat kim olduğunu bilmiyordu, bir geçmişi yoktu. Bildiği tek şey rüyasında gördüğü kaza ve üç köşeli şekil. Kıyı bu sembolü araştırmaya başladı. Bulabildiği sadece eski bir Kelt kültürüne ait olan bir simge. Araştırmalarına göre bu şekil, başlangıcı ve sonu olmayan sonsuz ruhsal yaşamı sembolize ediyor. Bununla birlikte, en eski manevi sembol olduğu düşünülmektedir. Sembol, dünyada önemli olan her şeyin üçlü olduğu inancına karşılık geliyor. Mimaride ve ortaçağ el yazması süslemelerinde tasarım olarak kullanılıyordu. Kelt düğümü olarak anılan sembol, sayısız anlamı vardı. Doğanın güçlerini (toprak, ateş, su) simgeliyor. Beden, zihin ve ruh birliğini belirtiyor. Bunun dışında başka önemli bir anlamı yoktu. Kıyı önemli bir bilgi elde edememenin hayal kırıklığını yaşar.

       Kıyı kafasındaki sorulardan boğuşmaktan yorgun düşmüştü. Zihnini dinlendirmek amacı ile sabahları erken kalkar, sahil kenarında uzun bir koşuya çıkardı. Koşudayken bile zihnini meşgul eden ben kimim sorusu peşini bırakmazdı. Tek bildiği Fırat, Tahsin Baba, gördüğü rüya ve bu balıkçı kasabasıdır. Kıyı sembolü araştırmaya devam eder.

     Kıyı internetten üç köşeli Kelt düğümü simgesini araştırırken, tesadüfen gördüğü bir resimde İstanbul'da eski bir yapını ön cephesinde bu sembolün aynısını gördü ve ilgisini çekti. Bu yapı hakkında pek bilgi verilmemişti. Bu binayı ve sembolün anlamını araştırmak için İstanbul'a gitmeye karar verdi. Bu kararını Tahsin Baba'ya anlatır.

      -Tahsin Baba sana bir şey anlatmak istiyorum.

       -Anlat Kızım.

       -Geçen günlerde ilk kez rüya gördüm ve haykırarak uyandım biliyorsun.

       -Evet Kızım.

       -Rüyamda bir sembol gördüm. Hatta bu sembolü çizdim. Bu sembolü araştırdım. Pek önemli bir bilgiye ulaşamadım. Buna rağmen araştırmaya devam ettim. Tesadüfen İstanbul'da bulunan binanın üzerinde bu sembolün olduğu bir fotoğraf buldum. İçimden bir ses İstanbul'a gidip bu binayı araştırmamı söylüyor. Biliyorum buna izin vermeyeceksiniz. Ama gitmeliyim. Kim olduğunu bilmeden yaşamak, kafamın içindeki yüzlerce soru ile uğraşmak çok zor. Hiç değilse bir denemiş olurdum. Bir sonuç elde edemesem geri dönerim. Mutlaka gitmem gerekiyor ama mutlaka.

        -Kızım seni anlıyorum. Gitmeye kararlısın. Anlaşılan ben izin vermesen de gideceksin. Tek bir şartım var.

      -Nedir Tahsin Baba?

       -Fırat ile gideceksin İstanbul'a.

       -Fırat'la mı?

       -Evet Fırat'la.

      -Fırat iyi biri, İstanbul'da ne yaşarım bilmiyorum. Bu yola tek başıma çıkmam daha doğru olur Tahsin Baba.

       -Hayır Kıyı. Bu dünyada seni Fırat'tan başka canı pahasına koruyacak bir insan yok. Sen Fırat'a iyi geldin. Senden ayrılmak Fırat'ı geçmişteki kötü günlerine dönmesine sebep olabilir. Fırat seni yanındayken kendini buldu. Seninle birlikte İstanbul'a gitmesi iyi olacak. Ya Fırat'la gidersin ya da Fırat'la gidersin başka yolu yok.

       -Tamam, Tahsin Baba dediğin gibi olsun.

        Tahsin Baba ve Kıyı bu durumu Fırat'a anlattılar. Fırat sevinir. Kıyı ile İstanbul'a gitmek, Fırat için dünyanın en iyi hediyesidir. Kıyı gizemli bir güzellik, tıpkı İstanbul gibi. Fırat hemen kasabaya giderek ertesi gün İstanbul'a gitmek için otobüs bileti alır.