Yeni bir gün, yeni bir sabah olmuştu. Kıyı sersem gibiydi, Bulunduğu odanın diğer pencereleri de açarak odayı havalandırdı. Kendini gelmek için ve biraz hareket etmek için dağılan odayı topladı. Odayı toplarken karnındaki yaranın acısını hissetti. Yara üzerine hızlı iyileştirici krem ile pansuman yaparak üzerini bant ile kapattı. Bir duş aldı. Biraz dinlendikten sonra üzerine yeni kıyafetler giyip. İstanbul'daki A.B.D konsolosluğuna taksi ile gitti.
Konsolosluk binasının girişindeki görevli memurla görüştü.
-Merhabalar, Ben Eva Williams. Yetkili bir memurlar görüşebilir miyim?
-Bir dakika bekler misiniz?
Görevli memur amirini arayarak durum hakkında bilgi verir.
-Efendim. Kendini Eva Williams olarak tanıtan bir bayan sizinle görüşmek istiyor.
-Bir refakatçi ile odama gönderin bekliyorum.
Eva bir refakatçi ile amirin odasına gider.
-Merhabalar, Eva Hanım. Size nasıl yardımcı olabilirim. Öncelikle bir kahve içer misin?
-Teşekkür ederim. Sade bir kahve içerim. Konuşmaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ya da bildiğim yerden başlayım. Hatırlamadığı bir kaza sonrası komada kaldım ve hafızamı kaybettim. Bu süre zarfında hiç bir şey hatırlamadım. Bir balıkçı kasabasındaki yardımsever insanlar tarafından bakıldım. Daha sonra bu insanlar bir kaza sonucu öldüler. Bu olaydan sonra İstanbul'a taşındım ve son zamanlarda bir şeyler hatırlamaya başladım, adının Eva Williams olduğunu, Babasının da Gerald Williams olduğunu söyledi.
-CIA Bilim ve Teknoloji Direktörü Gerald Williams mı?
-Evet.
-Bu önemli bir konu...
Konsolosluk memurları Gerald Williams ile bağlantıya geçip Eva ile Görüntülü görüşme yaparlar.
-Kızım Eva.
-Baba
-Aman tanrım inanmıyorum. Kızım iyi misin?
-Evet, Baba iyi sayılırım.
-Kızım seni çok aradık. Neredeydin bunca zaman?
-Baba hafızamı kaybettim. Kim olduğumu bilmeden bunca yıl ayrı kaldık. Hafızam yerine gelmeye başladığında, kim olduğumu öğrenmeye başladığımda konsolosluğa geldim.
-Sayın Williams, Kızınız iyi durumda. Gerekli protokolleri uygulayıp yarın özel bir uçakla kızınız Eva'yı Washington'a göndereceğiz.
-Eva, görevli memurların dedikleri yap.
-Tamam Baba.
-Eva hanım, bir gün konsoloslukta misafirimiz olacaksınız. Ertesi gün özel bir uçakla Washington'a gideceksiniz.
Ertesi gün Kıyı özel bir uçakla, on iki saatlik bir yolculukla Baltimore Washington Uluslararası havalimanına iniş yaptı. Kendisini bekleyen Özel bir ekiple CIA merkezindeki babası Gerald Williams yanına gitti. Babası ile hasret giderdikten sonra birlikte akşam yemeği yerler. Yemek yerken Gerald Williams Kıyı ile konuşur.
-Kızım dört yıldır ne yaptın? Seni çok aradım. Tüm yetkilerimi kullanıp her yerde seni aradım. Bulamayınca ümidimi kayıp ettim, öldüğünü düşümdüm.
Kıyı kaza geçirdiğini tedavi gördüğünü hafızasını yitirdiğini, geçmişe ait hiçbir şey hatırlamadığını. Bu süre zarfında Türkiye'de yaşadığını ve Fırat adında bir gencin kendisine yardım ettiğini, Fırat'ın bir kazada öldüğünü. İstanbul'a taşındığını. Bir şeyler hatırlamaya başladığında adının Eva Williams olduğunu hatırlatıp temasa geçtiğini anlattı.
-Fırat'ın ölmesine üzüldüm. Benim tek çoğumsun. Eşimi sen doğduktan sonra kayıp ettik. Sen bebek yaşta annesiz bende eşsiz kaldım. Seni kayıp etmek hiçbir acı ile ölçülemez. Ben neler yaşadım bilmiyorsun. Her neyse önemli olan artık benimlesin gerisini bir önemi yok. Başına çok ciddi bir darbe almışsın, yarın CIA sağlık merkezinde kapsamlı bir sağlık taramasına girersin. Kızımı yeniden kaybetmek istemem.
-Tamam Baba.
Ertesi gün Kıyı babasıyla CIA merkezinde sağlık hizmetleri bölümünde kapsamlı bir sağlık taramasına girdi. Özellikle kafasına aldığı darbe sonucu beyninde bir hasar olup olmadığı babası merak ediyordu.
Kıyı beyninde fiziksel hasarları araştırmak için, detaylı incelemeye girdi.
Doktorlar fiziksel hasar dışında, hafıza kaybını da araştırıyorlardı.
Doktor:
-Eva geçmişine ait ilk neyi hatırlıyorsun?
-Yeterince test yaptınız yetmedi. Bana Eva ile ilgili anıları soruyorsanız hiçbir şey hatırlamıyorum. Hatta bana Eva demeyin benim adım Kıyı. Ben Kıyı'yım ve hep Kıyı olarak yaşayacağım. İlk hatırladığım ışık, deniz kenarı, başımdan akan kanın kokusu. Bir de bir genç bir erkek yüzü. Bu genç beni yerden kaldırmaya çalışıyor olmalı. Yardım istiyor benim için, bu genç erkek Fırat olmalı ilk hatırladıklarım bunlar.
Doktorlar sağlık taramasının sonucu ortak bir rapor hazırlar. Raporda; Kıyının sağlık durumu genel anlamda iyi olduğunu, fakat beyin fonksiyonlarında anomaliler mevcuttu. Beyninin bir kısmında aldığı darbe sonucu hasar oluşmuş, hafıza ve konuşma kısımları oluşan hasar neticesinde beyin geçmişle ilgili bir şey hatırlamamaktadır. Beynin dış katmanında oluşan bu hasar neticesinde beyin iç korteksi daha fazla çalışmaya başlamıştır. Bunu sonucu bilinçaltı hafıza devreye girmekte, hatta bilincinin oluşmaya başladığı ilk zamanlar olan üç yaş ve sonrasını çok iyi hatırlaya bileceğine kanaat getirdiler. Kıyının beynindeki bu anomaliler sonucu beyni, normal bir insana göre hızlı çalışmaktadır. Bunun sonucu daha hızlı düşünebilmekte, hızlı öğrenmektedir. Bunun birde dez avantajı vardı. Hızlı çalışan beyin nöronları ömrü daha az olmakta buda beynin ömrünün azalmasına neden olmaktadır. Daha ilerleyen yıllarda erken yaşta bunama ya da beyin ölümüne neden olmaktadır.
Gerald kızına sorar.
-Eva, başına aldığın darbe ile ilgili bir şey hatırlıyor musun?
-Hayır Baba. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Benim adım Eva değil. Ben Kıyı'yım. Benim adım Kıyı bunu defalarca söyledim. Eva demeyin bana.
-Kızım ne saçmalıyorsun senin adın Eva ve hep Eva olacak bunu böyle bil. Unut Kıyı ismini. Her şeyi unutmuşsun Kıyı ismini de unut.
-Unutamam Baba. Ne Kıyı'yı, nede Fırat'ı ve Tahsin Baba'yı unutamam.
Gerald Kıyı'nın kollarından tutarak yüksek bir sesle.
-Unutacaksın. Sen benim kızın Eva Williams' sın ve hep öyle kalacaksın.
Kıyı ve Gerald sağlık merkezinden ayrılırlar. Baba kız bir süre birbiriyle konuşmazlar.
Bir süre sonra, Kıyı CIA merkezinde çalışmaya başlar. Bir daha aktif görevlere katılmayacağını bilir. Kendisine verilen rutin işleri yapar. Komite ve Baykuş ile herhangi bir bilgi arayışına girmez. Çünkü Komite CIA içine sızmış ve izlene biliyor olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYI
AdventureÖlmek için güzel bir gün... Hafızasını kayıp eden genç bir kızın geçmişine ait gerçekler denizindeki kendini bulma hikâyesi. Ölmek için güzel bir gün... Kim olduğunu bilmeden, gerçekleri bulma hikâyesi. Ölmek için güzel bir günü kendine armağan eden...