KIYI

Baykuş

        Kıyı üssün içinde ilerlerken toplantını yapılacağı salonu bulmuştu. Kapıdaki paralı askerleri etkisiz hale getirdi. Salonun asma katına doğru gizlice ilerledi. Asma katındaki askerleri de sessizce etkisiz hale getirdi. Asma katta karanlık bir yere gizlenerek toplantıyı izliyordu. Toplantıdaki kişiler kimliklerini gizlemek için maske takıyordu. Maskeler toplantıdaki kişilerin kod adına uygun temalarda yapılmıştı. Maskelerde aynı zamanda ses tonunu değiştiren sistemlerde vardı.

         Kıyı bir müddet daha toplantıyı izledi. Üyeler uzun ve geniş bir masa etrafında oturuyorlardı. Toplantı başkanı Kartal'dı. Daha sonra toplantıya Baykuş da toplantıya katıldı. Kıyı saldırmamak için kendini zor tuttu. Toplantı başlamıştı. Üyeler Komitenin son zamanlardaki aldığı saldırıları konuşuyorlardı.

        Birden, dışarıdan bir patlama sesi geldi. Toplantı üyeleri bir an donakaldılar. Kıyı için en uygun an idi. Kıyı elinde susturuculu tabancalar ile asma kattan koşarak toplantı masasının üzerine atlıyordu. Kıyı toplantı masasına doğru atlarken kollarını açarak toplantı üyelerine hedef gözetmeksizin ateş ediyordu. Masaya dengeli bir şekilde atlayışını tamamladığında toplantı üyelerini bir kısmını vurmuştu. İki silahının da toplantı başkanı Kartala doğrultup ateş etti. Kartallı etkisiz hale getirdikten sonra toplantı kapısına gelen paralı askerler ateş etmeye başladı.

        Kıyı elindeki mermisi biten silahları iki yana doğru attığı anda geriye doğru ters parende hareketini yaparken üzerinde bulunduğu kısa namlulu otomatik silahı ile paralı askerlere kurşun yağdırıyordu. Kıyı masa üzerinden yere doğru ters parende hareketini yaparken sırt üstü dengesiz bir şekilde düştü. Yerdeyken bile askerlere ateş etmeye devam etti. Silahındaki mermiler bitmişti. Paralı askerleri bir kısmı yaralayarak etkisiz hale getirmişti. Yerden hemen kalktı, fırlattığı susturuculu boş tabancaları aldı. Tabancaları doldurdu ve ateşe hazır hale getirdi. Toplantı üyelerinin bir kısmını vurmuştu, diğerleri ise korkudan kıpırdamıyordu. Üyelerden biri kaçmaya çalışırken Kıyı üyenin ayaklarından vurdu.

        Ömer Hadi ve ekibi helikopterle üsse iniş yapıyordu. Kıyı helikopterlerin sesini duya biliyordu. Bir süre sonra çatışma sesleri ve patlama sesleri gelmeye başladı. Kıyı yerde yatmakta ve yaralanmış olan Baykuşa doğru ilerledi. İki tabancasını da Baykuşa doğrultmuştu. Ateş etmek için kendini zor tutuyordu. Fakat merak duygusu öfkesinden öne geçmişti.

        -Seni öldürmeden önce yüzünü görmek istiyorum.

Kıyı yüksek bir sesle

      -Çıkar maskeni.

Baykuş

     - Bunu çok istiyorsan kendin yap.

      Kıyı yerde yatan yaralı haldeki Baykuşun maskesini açmak için eğildi. Kıyı maskeyi açarken karnında büyük bir acı hissetti. İrkildi. İrkilmesinin asıl nedeni hissettiği acı değil maskenin ardındaki yüz idi. Baykuş Gerald Willams idi Kıyı'nın Babası.

Kıyı haykırdı.

     -Neden! Neden, Baba.

      Geriye doğru çekildi bir silahını bir kenara fırlatarak bir eliyle aldığı yaraya baskı yapıyordu, diğer elindeki silahı Gerald Williams'a doğrultmuştu. Kıyı Baykuşun maskesini açmak için eğildi sırada Baykuş bunu fırsat bilerek Kıyı'nın karnının sağ yanına bıçağını saplamıştı.

      Bu sırada Ömer Hadi ve Dexter toplantı odasına girmişti. Ömer Hadi Kıyı'ya

      -Sakın yapma öldürme onu. Yapma Kıyı.

      -Neden Baba. Neden bunu bana yaptın.

     -Sakın ol Eva. Tüm bildiklerimi anlatacağım. Her şeyin başlangıcı Tarık Hesman. Tarık Hesman'ı Komite adına çalışması için her şey teklif edildi, fakat kabul etmedi. Bana verilen görev Tarık Hesman'ı yakından takip edip görüştüğü kişileri belirlemekti. Tarık Hesman'ı sürekli takip ediyordum. Ailecek tatilden dönüyordu. Tarık Hesman, onları takip ettiğimi anladı. Hesman'ı ikna etmek için peşini bırakmamalıydım. Tarık panikledi, aracı ile kaza yaptı. Kazada eşi ölmüştü. Tarık ise araçtan fırlayarak yaralanmıştı.

       Tarık'ı ikna etmenin mümkün olmayacağını ve kazadan beni sorumlu tutacağı için boynunu kırıp öldürdüm. Aracıma binerken yanan araç içinden bir bebek ağlama sesi duydum. Yanan araca doğru koştum Tarık'ın kızı Zeynep ölen annesini yanında ağlıyordu. Ateşler aracı sarmaya başlamıştı. Aracın sıkışan kapısını zor olsa da açabildim. Zeynep'i yanan aracın içinden kurtardım. Zeynep'i orada bırakamazdım. Bir karar vermek zorundaydım. Zeynep'i alarak Amerika'ya getirdim. İsmini Eva olarak değiştirip kızım olarak büyüttüm. Eva seni kurtaran babana bunu yapamazsın değil mi?

      Kıyı'nın aklı çok karışmıştı. Kendini Kıyı olarak bilirken aynı zamanda Zeynep ve Eva idi. Bir kişi üç kimlik.

 Ömer Hadi :

     -Kıyı Gerald'ı sakın öldürme. Bizim için önemli bilgilere sahip. Komitenin devlet içindeki yapılanmaları Gerald sayesinde çözebiliriz.

     -Öz babamı Tarık Hesman'ı ve Annemi öldürdün. Benim için değerli, sevdiğim insanı Fırat'ı öldürdün. Daha kim bilir nice masum insanları öldürdün. Katil...

Gerald:

      -Sende soğukkanlı bir katilsin. Sende birçok kişiyi öldürdün.

      -Ben masum ve silahsız hiç kimseyi öldürmedim. Öldürdüklerim hepsi katil veya suçlu kişilerdi. Fırat ve Tahsin Baba'dan ne istedin.

      -Yapma kızım beni öldürme. Hem sana önemli bir şey söyleyeceğim. Fırat ölmedi yaşıyor. Tahsin öldükten sonra Fırat'ı da öldürecektik. Son anda komiteyi ikna edip Fırat'ı öldürmedik. Fırat'a fiziki olarak benzeyen bir adamımızı öldürüp yüzü tanımayacak şekilde teknede bıraktık. Tekneye yerleştirdiğimiz bomba patlatıp olaya kaza süsü verildi.

       Fırat benim de bilmediğim komitenin bir araştırma üssünde tutuluyor. Komite seni büyük bir tehdit olarak görüyor. İsrail'deki üste senin neler yapabileceğini biliyorlar. Fırat'ı tuttukları araştırma üssü psikolojik ve nörolojik deneyler yapılmakta. Büyük ihtimalle Fırat'ı bu tip deneyler uygulayıp asıl kimliğini unutturup, komitenin emrinde soğukkanlı bir katile dönüştürebilirler. Eğer beni affedersen beraber Fırat'ı bulup kurtarabiliriz.

      Kıyı Fırat'ı düşündü, biraz duraksadı.

     -Tamam, kabul ediyorum Fırat'ı bulalım ama seninle değil.

      Elindeki silahın bütün mermileri bitene kadar Gerald'a ateş etti.

     Gerald Williams oracıkta ölmüştü.

      Ömer Hadi çok şakındı. Kıyı karnından aldığı yaradan dolayı kan kaybediyordu, ayakta zor duruyordu. Sendelemeye başladı. Ömer Hadi Kıyı'nın düşmemesi için koltuğunun altına girerek destek oldu. Adamalarına seslenerek yardım istedi. Ömer Hadi ve ekibindeki kişiler Kıyı'ya yardım ederek helikoptere doğru götürüyorlardı. Kıyı daha fazla dayamadı ve bilincini kayıp ederek bayıldı. Kıyı'yı hemen bir sedyeye alarak helikoptere taşıdılar. Kıyı ve Ömer Hadi birlikte Elemdort Hava Üssündeki hastaneye doğru havalandılar.