Çiftlik Kızılırmak nehrine yakın bir konumdaydı. Çiftliğin kapısına geldi. Çiftliğin nizamiyesindeki özel güvenlik görevlisi...
-Hoş geldiniz, Hanım efendi ne istemiştiniz?
-Hoş bulduk. Cenk Beyle ile Tarık Hesman hakkında görüşmek istiyorum.
-Cenk Bey'in yardımcısını arayalım. Cenk Bey ile görüşme talebinizi iletelim. Bu süre zarfınca aracınızı yolun karşına park edip beklemenizi rica ediyorum.
Kıyı güvenlik görevlisinin dediklerini yaptı yolun karşısında beklemeye başladı. Yaklaşık on beş dakika bekledikten sonra güvenlik görevlisi Cenk Bey'le görüşe bileceklerini yalnız içeri araç ile giremeyeceğini söyledi. Güvenlik görevlisi Kıyı'nın aracını yanından ayrıldıktan sonra, Kıyı üzerindeki silah ve bıçağı çıkarıp araç koltuğunun altına gizledi. Aracından çıkıp güvenlik görevlilerin bulunduğu nizamiyeye doğru yürümeye başladı.
Kapıdaki güvenlik görevlileri metal detektör ile Kıyı'nın üstünü aradılar. Nizamiyeden çıkan Kıyı'ya çitlik içerisindeki diğer güvenlik görevlileri eşlik etmeye başladı. Tekrardan detaylı bir güvenlik aramasından sonra çiftlik içinde bekleyen araca binen Kıyı, iki güvenlik görevlisi ile çiftlik evine doğru hareket etti. Üzüm bağları arasında biraz gittikten sonra ağaçların arasında taştan yapılmış bir konağın önüne geldi. Konak taş işçiliğinin en güzel örneklerini taşıyan bir sanat eseri idi. Konağın içi, dışı gibi taştandı. Tavanda işlemeli tahta kolonlar ve duvardaki bulunan taştan süslemeli nişler ve dekorasyon çok güzeldi. Konağın giriş salonunda Cenk Bey'i beklemeye başladı. Bir hemşirenin iteklediği tekerlekli sandalyede, yanında tıbbi aletler ve solunum tüpü ile zor nefes alan yaşlı bir adam geldi.
-Kusura bakmayın, "öksürük" beklettik sizi.
Cenk Karakaş nefes almak için duraksadı.
-Konuşmak bile beni yormaya başladı. Ne için benimle görüşmek istiyordunuz.
-Tarık Hesman'nın hayatı ilgili bir araştırma yapıyorum.
Cenk Karakaş hemşireye yönelerek
-Bizi, yalnız bırakabilir misiniz?
Cenk Karakaş derin derin nefes alarak gücünü toplamaya çalışıyordu.
-Neden buradasın? Niçin benimle görüşmek istiyorsun?
Kıyı artık yalan söylemek istemiyordu. Hızlıca başından geçen olayları anlatmaya karar verdi.
-Benim adım Kıyı. Nasıl anlatırım tam bilemiyorum? Kısacası, ben bir deniz kazası geçidim. Kafama aldığım darbe sonucu bayılmışım. Bedenim sahile vurmuş. Kaza sonrası hafızamı kayıp ettim. Kafatasımda oluşan hasarlar için beyin ameliyatı oldum. Bir müddet yoğun bakımda kaldım. Fırat adında bir genç ile Dayısı sağlığıma kavuşmama yardımcı oldular. Bir gece bir rüya gördüm. Rüyamda kolunda üç köşeli kelt sembolü olan bir adam gördüm. Bu adam rüyamda trafik kazası geçirdi. İstanbul'a gidip bu sembolü araştırdım. Özgür Aydınlar Derneği ve kurucusu olan Ernst Henzman'a ulaştım. Ernst Henzman ve ailesini araştırırken, nereden geldiğini bilmediğim adamlar peşime takıldı. Ayrıca Eva Williams adlı bir ajan olabilirim.
-Çok ilginç bir hikâye anlatın bana. Şaşırmamak mümkün değil.
Cenk Karakaş derin bir nefes aldı.
-Gelelim öğrenmek istediğine Ernst Hezman'nın kurduğu Özgür Aydınlar Cemiyetini en genç kurucu üyesiydim. Komiteye karşı yeni bir oluşum başlattık. Komite bütün dünyadaki ekonomik faaliyetler, yer altı ve yer üstü kaynakları ele geçirmek istiyordu. Savaşları başlatıp, savaşları bitirecek kadar güçlü devletler üstü bir kuruluştur. Bizde komiteye karşı Özgür Aydınlar Cemiyeti'ni kurduk. Cemiyetin tek bir amacı vardı. Gizli faaliyetler sürdüren bu komiteyi gün yüzüne çıkarmak ve dünya halklarına komitenin amacını anlatmaktı.
Komite çok güçlü ve gizli bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyordu. Özgür Aydınlar Cemiyetinin kurucularını tek, tek öldürdüler ya da intihar süsü verdiler. Bir tek ben kaldım. Beni de öldüreceklerdi fakat benim sahibi olduğum şirketleri komitenin amaçları için kullandırmak suretiyle canımı bağışladılar. Kısacası yıllardır komiteye hizmet ediyorum. Ömrümün sonuna geldim sayılır. Bundan sonra benim için hiçbir şeyin önemi yok. Komite hakkında pek bilgimde yok. Yıllar önce tesadüfen öğrendiğim tek bir bilgi var. İsrail Necef çölünde, Zihin adını verdikleri gizli bir üs var. Bu üste komitenin yaptığı tüm operasyonlar, ticari anlaşmaların bulunduğu ve saklandığı yer. Bu üssün koordinatlarını yazıyorum. Aradığın cevabı belki orada bulabilirsin. Şimdi bu görüşmeyi senin ve benim için daha tehlikeli olmadan burada bitirelim artık.
Cenk Karakaş oksijen tüpüne bağlı nefes alma maskesi ile derin derin nefes alır.
-Hemşire hanım gelebilir misiniz? Kıyı hanımı kapıya kadar eşlik etmek istiyorum.
Cenk Karakaş hemşirenin yardımı ile Kıyı'yı kapıya kadar eşlik eder.
-Hikâyen çok ilginçti Kıyı son olarak sana söylemek istediğim bir şey var. "Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden erken doğar." Bekle senin olan sana gelecektir.
-Galiba Rumi'nin bir sözü.
-Bravo, Kıyı bildin.
-Beklemeye niyetim yok Cenk Bey. Her şey, neye layıksa ona dönüşür. Hoşça kalın Cenk Bey.
Kıyı, içinde güvenlik görevlilerin olduğu araca bindi, çiftliğin çıkış kapısına kadar güvenlik görevlileri eşlik etti. Çiftlikten çıkıp arabasına binerek oradan uzaklaştı. Hiç vakit kayıp etmeden İstanbul'a doğru yola çıktı. Fırat'ı düşünüyordu, birlikte beraber geçirdiği güzel anlar geldi aklına.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYI
AdventureÖlmek için güzel bir gün... Hafızasını kayıp eden genç bir kızın geçmişine ait gerçekler denizindeki kendini bulma hikâyesi. Ölmek için güzel bir gün... Kim olduğunu bilmeden, gerçekleri bulma hikâyesi. Ölmek için güzel bir günü kendine armağan eden...