Bölüm şarkısı; a blackened heart, Peter Gundry
İyi okumalar.
Şatoya büyük bir gerginlik hakimdi. Uyandığımdan beri devam ediyordu bu. Çünkü Jeongguk ruju kayıptı. Evet, tüm şato sırf bu yüzden ayağa kalkmıştı. Kim var kim yok, herkes birlikte ruju arıyordu. Evet ben de arıyordum. Birisinden öğrendiğime göre, bu ruj öyle normal bir ruj değildi. Şu Jeongguk'u vampir yapan Anthonio Min'in hediye ettiği bir rujmuş. Ayrıca- söylemeden edemeyeceğim, Jeongguk'un geçmişini bilince şatoda konuşulan şeyleri daha iyi anlamaya başlamıştım. Tabii benim dışımda kimsenin bundan haberi yoktu.
Tabutunun içine daha da dikkatli bakarken, arkamdan "Taehyung," diye bir ses duymuştum. Daha önce hiç duymadığım bir ses. Arkamı dönüp baktığımda onu gördüm; Salvatore'yi. Çığlık atarken, yere düşmüştüm. O ise sakin bir hareketle baş ucuma geldi ve eğilip yüzlerimizi yaklaştırdı. Tanrım- çok uzundu. Ayrıca- tablodaki adamdan daha da korkunç görünüyordu. Bir melodiyi anımsatmıştı bana ifadesi yine de, terk edilmiş bir melodiyi.
"Taehyung... Beni hatırladın mı?" Ne diyeceğimi şaşırmıştım, o ise tepkisiz bir şekilde sormuştu sorusunu.
"E- Hayır!"
Yakamdan tuttuğu gibi beni yukarı kaldırdı ve benim yine ayaklarım yerden kesildi. Sonra açık Jeongguk'un ihtişamlı tabutuna koydu bedenimi. Beni taşırken hiç zorlanmamıştı. Kalbim çok hızlı atıyordu. "Sakin ol.." diye fısıldadı, elini kalbime bastırırken. "Kesilmek üzere olan fareler gibi hızlı atıyor kalbin." Ağlamak istiyordum, kendimi bu adamın karşısında tutmaya çalışıyordum. Ancak hıçkırarak "neden ben?" diye ağlamak istiyordum. Vampir soyundan olduğumu bilmeden de hayatım güzel ilerliyordu- evet çok da iyi değildi. Ama, ama bu kadar da değildi. Burayı seviyordum gerçi, fakat çok fazlaydı benim için. Hemen Jeongguk'un gelip beni bu adamın ellerinden kurtarmasını istiyordum. Ama- sanırım Jeongguk karşımda her an dudaklarını yalayan adama aşıktı- sanırım değil. Aşıktı. Onu seçerdi ve beni burada diri yemesine bile sesini çıkarmaz, köşeden bizi izlerdi. Belki- belki bu adama -yani Salvatore'ye- yardım bile ederdi. Bu düşünce kanımı dondurdu. Gerçekten ne için tutuluyordum ben burada? Gitmek, gitmek istiyordum.
"Gözlerini açık tut." dedi Salvatore gülerek, "Yüzyıllar boyu sikik bir tabutun içinde gözlerin açık kalmak nasılmış öğreneceksin... Belki, sonrasında birisi gözlerini kapatmaya gelir."
_____
Tabutun içinde, yatıyordum. Gözlerimi sürekli kapatıp açıyordum. Kapattığımda istemsiz bir şekilde gözümü açık tutmak istiyordum ve bu durum beni delirtiyordu. Jeongguk'un ismimi bağırışını duyduğumda, kaşlarımı çattım. Beni artık neden önemsiyordu ki? Sevgilisine kavuşmuştu işte.
"Taehyung... Neredesin?" Jeongguk mırıltısını duyduğumda, hâlâ neden beni aradığını sorguluyordum. Artık bana ihtiyacı yoktu bile. Tabutunu açtığında açık gözlerle ona dik bir şekilde bakmam onu korkutmuş olmalı ki; göz bebekleri titremiş, nefesleri düzensizleşmiş, ağzı açılmıştı. "T-Taehyung!? Ne yapıyorsun sen burada?"
"Aşkını buldun, hayattasın yineden. Neden hâlâ bakıyorsun bana?"
Kaşları çatıldı. "Ne saçmalıyorsun?"
Kalktım, gözlerimi gözlerinden hiç ayırmadım oradan. "Salvatore gelmedi mi yanına? Az önce buradaydı oysa."
Yüzünü buruşturdu, yüzünde besbelli bir öfke vardı. Sonra sordu bana; "Nereden tanıyorsun sen Salvatore'yi?"
Yutkundum, sesimin çıkmayacağını düşündüm. Fakat bir şekilde sesimi çıkarmıştım; "S-Sen anlatmıştın... Ha-Hatırlamıyor musun?"
Bakışları değişti ve kaşları gevşedi. Yüzünü şaşkınlık kaplamıştı şimdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
masquerade | taekook ✓
Fiksi PenggemarKim Taehyung, gittiği maskeli balo partisini vampirlerin basacağından habersizdi. !acemi bir dille yazılmıştır ve oldukça fazla mantık hatası vardır! 160822