fourty

1K 107 148
                                    

Bu bölüm için yazacak çok şey var
hadi bakalım 👯

Keyifli okumalar 🍻

"Koltuk numaramızı öğrenebilir miyiz koç? " Büyük otobüsün yanında muavin ile bir şeyler konuşan öğretmene seslendi Wooyoung.

Yola çıkmalarına on beş dakika kadar bir süre kalmıştı. Sabahın çok erken saati olduğu için hava dondurucu soğukluktaydı. Otobüsün içi daha sıcak olduğundan Yeosang ile içerde beklemeyi istiyorlardı.

Öğretmenleri elindeki tabletten bir şeyleri kontrol etti. Ardından cebinden çıkardığı kartlardan 17 ve 18 numaralı olanları uzattı. "Herkes kendi yerine otursun, kimseyi başka yerde görmeyeyim"

Wooyoung sahte bir gülümseme ile kartları alıp teşekkür etti.

"Kang Yeosang" Arkalarını dönüp bir adım attıkları sırada yeniden durdurulmuşlardı.

Yeniden öğretmenlerine dönüp diyeceklerini beklediler. "Yolculuk sırasında gürültü, sorun, ya da başka bir şey istemiyorum. Çöp de atmayın. Anlaşıldı mı?" Wooyoung bütün bunların sadece Yeosang'ın gözlerine bakılarak söylenmesi ile şaşırdı. Arkadaşı kaotik biri olsa pek düşünmezdi ama Yeosang'dan bahsediyorduk?

Yeosang anladığını söyleyip eğilerek öğretmeni selamladı. Wooyoung iki basamaktan oluşan merdiveni çıkarken "Bu niyeydi ya?" dedi. Yeosang da bilmiyormuş gibi omuz silkti. "Bilmem ki" dedi.

Numaraları kontrol ederek ilerleyip koltuklarını buldular. Wooyoung cam kenarına Yeosang ise koridor tarafına oturmuştu.

"Umarım diğerleri ile yakınızdır" dedi Wooyoung. Çok geçmeden Seonghwa ve Hongjoong da kapıdan girdiler.

El sallayıp heyecanla yanlarına çağırdılar hyunglarını. Kısa bir süre laflayıp numaraları kontrol ettiklerinde tam bir hayal kırıklığıydı. En arkadan ikinci sırada ve diğer yandaydılar. Oldukça uzaklardı. Ve geriye kalan herkes en büyüklerin önğndeydi. Sadece Wooyoung ve Yeosang diğerlerine uzak oturuyordu. Bu durum biraz Wooyoung'un canını sıkmıştı. Yeosang ise telefonuyla oynuyordu.

Altın takımın rakip okullardan biri ile yapacağı ilk müsabaka bugündü. Karşı takım ev sahibi, kendileri misafir olduğundan otobüs ile gidip maçı yapıp döneceklerdi. Wooyoung takımdaki diğer arkadaşları gibi çok heyecanlıydı. Üç kişi yedek, dokuz kişi asıl, altı öğretmen ve yirmi civarında taraftar ile oldukça kalabalık olacaklardı.

Ve kalabalık otobüs yolculukları arkadaşların ile eğlenerek geçerdi. Ama Wooyoung arkadaşlarına çok uzak kalmıştı ve iki saat gidiş iki saat geliş, toplam dört saati sıkılarak geçirmek istemiyordu.

Yanlarına gelen San günaydın deyip maç hakkında bir sohbet başlatmıştı. "Kazanmadan dönmeyeceğiz! " dediğinde Wooyoung da gaza gelip "Figthing!" diye bağırmıştı. Tabii şöför ile görüşen koç bundan sonra ışık hızı ile tepelerinde bitmişti.

"San yola çıkacağız artık, yerine geç-... "

"Aaa hocam, burası zaten San arkadaşımızın yeriydi. Ben kalkayım da yerine geçsin" Yeosang öğretmenin hem lafını bölmüştü, hem de gözünün içine baka baka ikisinin de yalan olduğunu bildiği bir şey söylüyordu.

"Kang Yeosang, benimle oynama"

O sırada Yeosang ayağa kalkmış ve arkasında kalan San'ın eline uzanarak onun avcundaki kartı alıp yerine kendininkini bırakmıştı. Wooyoung Yeosang'ın yaptığını görse de koçda liste olduğunu biliyordu. Kartları değiştiler diye yerleri değişmiş olmuyordu.

pitcher and batter  ● woosan ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin